Buradasınız
Yine Şırnak, Yine Kaçak Maden, Yine İşçi Katliamı!

11 Ekimde İzmir TÜPRAŞ’ta meydana gelen patlamada 4 işçinin iş cinayetine kurban edilmesinin acısı henüz tazeyken yeni bir katliam haberi Şırnak’tan geldi. 17 Ekimde, Şırnak-Cizre arasındaki Cudi Dağı bölgesindeki 3 Nolu Maden Ocağında meydana gelen göçükte 7 işçi yaşamını kaybederken, bir işçi de göçükten yaralı olarak kurtarıldı. Saat 15.00 civarında meydana gelen göçükte işçilere ilk yardımı çevre madenlerde çalışan işçiler gerçekleştirdi.
Göçüğün meydana geldiği maden ocağında işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması bir yana madenin kendisi kaçak! Kaçak ocakların pıtrak gibi çoğaldığı bölgede denetimler kâğıt üstünde kalıyor. Şırnak’taki kömür madenlerinde sık sık kazalar olmasına rağmen önlem alınmıyor, gerekli denetimler yapılmıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı ve maden sahasının iş güvenliği riski taşıması nedeniyle söz konusu madenin 2013 yılında mühürlendiğini açıkladı. Ama nasıl olup da mühürlü madenin 4 yıldır çalıştığına dair bir açıklama getirmedi.
İşsizliğin ve geçim sıkıntısının had safhaya ulaştığı Şırnak’ta işçiler son derece kötü koşullarda ve düşük ücretlerle madenlerde çalışmak zorunda kalıyor. Şırnak’taki maden ocakları maden işletmelerine yüksek kârlar sağlarken işçiler için ölüm yatağı haline geliyor. OHAL’i gerekçe gösteren AKP hükümeti işçilerin hakları için örgütlenmesini, iş durdurup grev hakkını kullanmasını engelleyerek iş cinayetlerinin artmasına neden oluyor.
Hükümet, gerekli önlemleri almayan patronları koruyor, denetimleri yapmıyor, kazaları “fıtrat”, ölümleri “kader” olarak değerlendiriyor, iş kazalarından korunmanın yükünü işçinin sırtına yıkıyor. Sonra da çıkıp utanmazca “sıfır kaza” hedefinden bahsediyor. Kaçak madenler, taşeron firmalar, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadan çıkartılan kömür sayesinde maden patronlarının sermayesi büyüyor. Tüm sektörlerde patronlar muazzam kârlar elde ederken işçiler insanlık dışı koşullarda çalışıp can veriyor. Her ay 150’nin üzerinde işçi iş cinayetlerine kurban gidiyor. Bu yılın ilk 9 ayında 1485 işçi çalışırken canından oldu. Şırnak’taki son maden faciası da gösteriyor ki işçi sağlığı ve güvenliği için mücadele etmekten başka bir yol yoktur.
Dert Bizde Derman da Bizde
Yeter Artık Helin’ler Ölmesin!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...