Buradasınız
Meğer Direnmek Kazanmakmış!
Ankara’dan genç bir inşaat işçisi
Merhaba kardeşler, 3. Havalimanı işçilerininki kadar kapsamlı olmasa da biz de ufaktan bir varlığımızı belli ettik işyerinde. Ne de iyi ettik; bizi insan yerine koymayanlara, ihtiyaçlarımızı umursamayanlara iyi bir ders verdik! İşçinin gücünü şöyle bir göstermek hiç de fena olmuyormuş ha!
Önce maaşımızı zamanında yatırmamaya başladılar. Her geçen ay daha da geciktirdiler. Türlü bahanelerle oyaladılar, geçiştirdiler. Yetmedi, bir de bize sormadan maaşların ödeme tarihinde değişiklik yaptılar. Beş altı ay böyle geçti. En sonunda ekonomik kriz kapıya dayandı. Tabi her şey daha da kötüye gitti. Sanki krizden önce maaşları düzgün yatırıyormuş gibi bu sefer krizi gerekçe göstermeye başladılar. Bir gün şeflerimiz gelip bize şunu söylediler: “Arkadaşlar bundan sonra maaşlarınız ayın beşi, onu veya yirmisinde yatacak diyemeyeceğiz. Biliyorsunuz ortalık karışık, ekonomik kriz var. Maaşlar ne zaman yatar kimse bilemez, yatacağı gün haberiniz olur. Bunu böyle kabul edip çalışmaya devam etmek isteyenler işe devam edebilir, kabul etmeyenler ise ayrılabilirler. Ama bizden tavsiye, biz de zamanında koşullar iyi değil diye işten ayrıldık ama bu hiçbir işe yaramadı. Bir gün orada bir gün burada çalıştık, kazandığımızın da hayrını görmedik, işimizi bıraktığımıza pişman olduk. Onu yapacağınıza işinize devam etmeniz daha mantıklı olur. Hem içeride paranız da birikir.” Yani bize, bedavaya çalışın, patronun keyfi olunca paranızı alırsınız dediler. Üstüne bir de bize tercih sunuyormuş gibi yaptılar. Her ne kadar bunu bizim isteğimize bırakmış gibi görünseler de aslında durum öyle değil. Bizi bu koşullara mecbur bırakıyorlar. Çoğumuzun kirası, faturası, kredi borcu var ve her birinin belli bir ödeme tarihi var. Biz de buna göre kendimizi ayarlıyoruz. Bunları zamanında yatırmadığımızda sıkıntılarımız daha da artıyor.
Bir ay böyle geçti. Şikâyetler günden güne artmaya başladı. İlk zamanlarda sesi çıkmayanlar zamanla her şeyi göze alacak duruma geldi. Zamanında yatırılamayan borçlar, gelen faizler, hayat pahalılığı, zamlar. Kimisi ev sahibiyle sıkıntılar yaşadı, kimisi çocuğuna harçlık gönderemedi, kimisi çocuğuna giyecek pabuç alamadığı için çocuğu okula terlikle gitmek zorunda kaldı. Buna benzer daha nice trajik durumlar yaşandı. Aklımız, fikrimiz hep bunlardaydı. İşten hevesimiz kaçmıştı, çalışamaz duruma gelmiştik. Nihayetinde hepimiz iş durdurma noktasına geldik. Sonuçta bıçak kemiğe dayandı ve biz 1 gün iş durdurduk. Sabah imzalarımızı attık ve depoda oturmaya başladık. “Maaşlarımız yatıncaya kadar çıkmayacağız!” diye ofise haber gönderdik. Çok heyecanlıydım, içim içime sığmıyordu. Hepimiz kararlıydık, maaşlarımız yatana kadar bir yere ayrılmayacaktık. Ne kadar sürecekse sürsün, her şeyi göze almıştık. Ne gelen oldu ne de giden. Tehdit etmek için bile yanımıza gelmeye cesaret edemediler. Akşama doğru eylemimiz sürerken maaşların yattığına dair haber geldi. Hepimizi bir bayram havası sardı. Benimle sevincini paylaşan bir arkadaşım şunları söyledi: “Demek ki cesaret edince olabiliyormuş, bundan sonra da böyle yapalım. Hatta fazla geciktirmeyelim. Gelecek sefere grevimize daha erken çıkalım.” 1 günlük grevimiz bile öz güvenimizi, öz saygımızı yerine getirdi. Bize böylesine güzel duygular yaşattı.
Kardeşler, üretimden gelen gücümüzü kullandığımızda patronların nasıl korktuğunu bizzat yaşayarak gördüm. Aslında aylardır bu sıkıntıları yaşamamızın nedeni de sesimizi güçlü bir şekilde çıkarmamaktı. Bizler bir araya geldik, hakkımızı almak için mücadele ettik ve kazandık. Bugün işçi sınıfı olarak bütün sıkıntılarımızdan kurtulmak için bir araya gelmekten, mücadele etmekten başka çaremiz yok.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- İşçiler Hak Gasplarına, Baskı ve Yasaklara Boyun Eğmiyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...