Buradasınız
Çözüm Göç Yollarında Değil!
İkitelli’den bir metal işçisi
Kapitalist sistemin içine girdiği kriz gittikçe derinleşiyor. Her gün işçi sınıfının binlerce unsuru işsizler ordusuna katılıyor. Çalışanlar ücretsiz izinlere çıkarılıyor, düşük ücretlerle ve uzun saatler çalışmaları isteniyor. Çalışabilir durumdayken bile en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan işçiler, işsizlikle karşı karşıya kalınca durum daha da kötüleşiyor. Birçoğu kirada oturan işçiler, ev sahiplerinin baskısına artık dayanamayıp ya yeni bir ev arıyor ya da memleketine geri dönüyor.
Patronlar sınıfının ve onların temsilcilerinin daha düne kadar tekrarladıkları “kriz bizi teğet geçecek” söylemlerinin ne kadar boş sözler olduğunu işçi sınıfı bizzat yaşayarak görüyorlar. Faturaları ödeyemediği için elektrik ve suyu kesilen, kirayı ödemekte güçlük çekip de sokağa atılan işçiler krizin işçi sınıfını teğet değil direkt etkilediğini görmekte. İki ay öncesinde kiralık daire bulamazken bugün her apartmanda en az bir dairenin boşaltılmış olduğunu görmekteyiz. Ev sahipleri kiracı aramaya başladılar. Kira fiyatları neredeyse %20 oranında düştü. Emlakçılar devre dışı bırakılmaya başlandı. Artık ev kiralamak için doğrudan ev sahibiyle irtibat kuruluyor. Bekâra, öğrenciye ev vermeyen ev sahipleri de, daire boş kalmasın, nakit para gelsin diye kapılarını açtılar.
En temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelen aileler ise çareyi yıllar önce terk ettikleri köylerine geri dönmekte buluyorlar. Bugün büyük şehirlerden geriye göçler başladı. Ekonomik kriz nedeniyle göç tersine döndü. Düne kadar kırsaldan şehre doğru olan göç, bugün şehirden kırsala doğru olmakta. İş bulamayan, metropollerde yaşamanın maliyetini karşılayamayan ailelerin geri dönüşleri her gün artmakta. Geri dönebilecekleri yeri olmayanlar ise insanlık dışı yaşam koşullarıyla karşı karşıya kalmakta.
Şu an yaşananlar daha başlangıç. İlerleyen günlerde kriz derinleştikçe tablo daha da kötüleşecek. Egemen sınıfın temsilcileri bile 1929 krizini aşan bir krizden bahsetmeye başladılar. 80 yıl önce yaşanmış olanlara baktığımızda biz işçi sınıfını bekleyen tehlikelerin neler olabileceğini görebilmekteyiz. İşsizliğin daha da artacağını, insanların açlıktan ölümle karşı karşıya kalacağını, savaşın daha da yayılacağını vb. görebilmekteyiz.
İnsanların şehirlerden kırsala göçle krizin etkisinden kurtulacağını düşünmesi geçici bir çözümdür. Sanayinin ve üretimin durmasıyla sadece şehir merkezleri değil yaşamın her alanı durmaktadır. Şehirde derinleşen krizden kırsalın muaf olmasını düşünmek kapitalist sistemi anlamamaktır. Sistemin çöküşü nasıl ki büyük-küçük bütün işletmeleri etkiliyorsa yaşamın bütün alanlarını da etkileyecektir.
Örgütsüz olan işçi sınıfı, yaşanan ekonomik buhran nedeniyle bireysel çözümlere başvurmakta. Yaşanan krizin sorumlusu biz işçiler olmamamıza rağmen nedense sonuçlarına bizler katlanmak zorunda kalmaktayız? Sorumlusu biz değilsek neden faturasını bizler ödüyoruz? Yaşam olanaklarımızın elimizden alınmasına neden hayır demiyoruz? Neden işimizin elimizden alınmasına, sokağa atılmamıza dur demiyoruz? Neden bizler göç yollarına düşüyoruz?
Çözüm, göç yollarında değil! Çözüm, patronlar sınıfına ve onun sistemine karşı örgütlü mücadele etmekte! Çözüm, kapitalist sistemi yıkıp sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurmakta. Çözüm, işçi sınıfının hem ürettiği hem de yönettiği işçi iktidarında. Çözüm, işçi sınıfının kendi ellerinde.
Sağlık Emekçilerinden 4/b Protestosu
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...