Buradasınız
Örgütlü ve Bilinçli Olunca Bizi Kandıramıyorlar
Esenler’den bir kadın tekstil işçisi
Ben 2 bin işçinin bulunduğu sendikalı bir yerde çalışıyorum. Bir süre önce beni bir yılım dolmadan yani kıdem ve ihbar tazminatımı ödemeden işten çıkarmak istediler. Bunu kabul etmeyince de bana zorla ihtar vermeye çalıştılar. İşveren temsilcileri ihtarnameyi imzalatabilmek için “korkma seni işten çıkartmayacağız, bu sadece prosedür gereği” diyerek beni kandırmaya çalıştılar. Fakat bunu başaramadılar, çünkü ben UİD-DER’li bir işçiyim ve UİD-DER’de yapılan etkinliklerde ve seminerlerde haklarımı öğrenmiştim. Bana sadece prosedür gereği dediklerinde “ben bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyorum, açıklamanıza gerek yok, imzalamıyorum” dediğimde çok şaşırdılar. Çünkü onlar biz işçileri aptal zannediyorlar ama biz aptal değiliz. Sadece haklarımızı bilmiyoruz, öğrenebiliriz. Ben UİD-DER’de haklarımı öğrendiğim için, patrona haklı bir işten çıkarma nedeni olmadığını, deneme süremin aylar önce dolduğunu ve bir yılımın dolmasına bir ay kala beni işten çıkaramayacağını, çıkarırsa dava açacağımı söyledim.
İşe iade davasını kazanacağımı biliyorum, çünkü onlar kötü niyetliydi ve yaptıkları bunu ortaya koyuyordu. Sonra sendika temsilcileriyle görüşüp bana sahip çıkmaları gerektiğini, bizlerin bunun için sendikalı olduğumuzu söyledim. Bunun üzerine sendika da araya girdi. Sonuç olarak beni şimdilik çıkaramadılar. Bir taraftan da kendim çıkayım diye yapmadıklarını bırakmıyorlar. Ben pes etmiyorum çünkü oradaki işçi arkadaşlarıma davranışlarımla ve almış olduğum tutumla örnek olmaya çalışıyorum.
Biraz da olsa faydam oldu oradaki arkadaşlarıma, benimle birlikte çalışan iki üç arkadaşımın daha ihtarı var ama çağırıp da imzalatamıyorlar.
Bunların hepsi UİD-DER varolduğu için oldu. Ben de kuzu kuzu hiçbir hak talep etmeden sessizce çıkıp gidecektim, belki aylarca işsiz kalacak ve bir sürü sorun yaşayacaktım. Şu an hâlâ çalışıyorum ve iş arkadaşlarım, sendika bürokratları ve işverenler hayretler içinde beni izliyor. Yani UİD-DER’in bizlere neler katabileceğini.
Dostlar görüyoruz ki biz örgütlü ve bilinçli olunca bizi kandıramıyorlar.
Sizin Çıkar Savaşlarınızda Yokuz
“Köle İbrahim” Konuştu…
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...