Navigation

Buradasınız

Anasayfa » Etkinliklerimiz

Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği

UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim” etkinliğinde Polonez direnişçisi işçiler ve aileleri ile UİD-DER’li işçiler yerini aldı. Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube, Sinema Emekçileri Sendikası, Tüm Taşıma İşçileri Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Bakırköy Şubesi yöneticileri, Silivri Demokrasi Platformu temsilcileri ve Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel ve belediye çalışanları etkinliğe katılarak Polonez işçileriyle dayanışma gösterdi.

Etkinlikte bir konuşma yapan Polonez direnişçisi, UİD-DER’e teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Büyük çoğunluğumuz bu mücadelenin içinde yer alana kadar ne grevden ne de direnişten haberdardık. Dostumuzu düşmanımızdan ayıramazdık. Sendika nedir bilmezdik. Sınıfımızı tanımazdık. Çoğunluğumuzun fabrikada birbiriyle selamı bile yoktu. Bu mücadele bizi büyük bir aile yaptı. Bu mücadele bizi sınıf dostlarımızla tanıştırdı. Bu mücadele bizi tek tek işçiler olmaktan çıkardı, işçi sınıfının birer mücadele neferi yaptı.” İşçi sınıfının mücadelesinde sendikaların önemli bir yer tuttuğunu ifade eden direnişçi işçi, “Sendikalar işçilerindir, işçi sınıfının mücadele örgütleridir. Sendikalara üye olmak yetmez. Bizim gibi mücadeleci işçilerin sendika yönetimlerinde olmasını sağlamalı, sendikalarda mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hâkim kılmalıyız. Bunun için canla başla çalışmalıyız” dedi.

Etkinlikte UİD-DER Müzik Topluluğu UMUT’un söylediği şarkılar coşkuyu büyüttü. Direnişçi işçiler şiir okurken işçilerin çocukları da sahnede şarkı söyleyerek anne babalarını gururlandırdı. İşçi ve emekçiler olarak dünyada da Türkiye’de de sömürüldüğümüzün, adaletsizliğe, haksızlığa uğradığımızın dile getirildiği etkinlikte, iktidar sahiplerinin yalnızca ekmeğimize değil, demokratik ve siyasi haklarımıza da göz diktiği vurgulandı. Ancak tüm baskılara ve haksızlıklara karşın Türkiye’nin dört bir yanında ve dünyada direnen işçilerin de olduğu hatırlatıldı. İşçi sınıfının mücadelesinin engellenemeyeceği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: “Egemenler ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yalanlara başvururlarsa vursunlar, bizi ne denli bölmeye çalışırlarsa çalışsınlar, işçilerin hakkını aramasını engelleyemezler. İşçi sınıfının bu çarkı bozuk düzene karşı mücadelesini bastıramazlar.”

UİD-DER’in bizzat grev ve direniş yaşamış işçiler tarafından kurulduğunun belirtildiği etkinlikte, tüm işçiler, sınıfımızın sömürüye ve zulme karşı mücadelesinde birlikte yürümeye davet edilerek şunlar söylendi: “UİD-DER işçilerin bir araya geldiği, sorunlarını ve çözüm yollarını tartıştığı, sömürüye, zulme ve haksızlığa karşı omuz omuza mücadele verdiği bir işçi örgütüdür. Sınıfımızın dayanışmasını grev grev, direniş direniş büyütmeye çalışan bir mücadele örgütüdür. İşçiler, aileleri, emekçi kadınlar, gençlerimiz, evlatlarımız bu çatı altında birlik ve dayanışmayı güçlendiriyor, geleceğe hazırlanıyorlar. Bu nedenle UİD-DER büyük bir ailedir, bir okuldur, bir kılavuzdur. Gelin birliğimizi, dayanışmamızı UİD-DER’le güçlendirelim, UİD-DER’le güçlenelim, işçi sınıfının mücadelesine güç verelim.”

Etkinlik UİD-DER’in Uluslararası Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle gerçekleştireceği etkinliklere katılım çağrısı yapılarak bitirildi.

Etkinlikten sonra duygu ve düşüncelerini dile getiren Polonez işçileri, etkinlik sırasında yeniden direniş günlerine döndüklerini, dayanışmanın devam ettiğini görmenin kendilerine mutluluk verdiğini, mücadeleleriyle onur duyduklarını belirterek kendilerine bu mutluluğu yaşatan UİD-DER’e bir kez daha teşekkür ettiler. Direnişin en büyük kazanımının kendilerine UİD-DER gibi yeni dostlar kazandırması olduğunu dile getirdiler. Yer yer duygulandıklarını, ama en çok umutlarının tazelendiğini belirttiler. Direnişe devam etmeye karar vermelerinin en büyük sebebinin kendilerini ziyarete gelen ve dayanışma gösteren işçilere umut vermek olduğunu ifade ettiler. “Direnişimiz bir nebze olsun işçi sınıfına umut olduysa ne mutlu bize” dediler.

24 Şubat 2025
  • Yazıcı için
  • e-postayla gönder

Son Eklenenler

  • “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
    11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
  • Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
    Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
  • Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
    KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
  • Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
    Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
  • Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
    Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
  • Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
    Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
  • Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
    Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
  • Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
    Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
  • Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
    Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
  • ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
    Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
  • 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
    Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
  • Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
    Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
  • İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
    Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...