Buradasınız
“Ekmek İstiyoruz, Gül de!”
Aydınlı’dan Bir Kadın İşçi
Yürürken biz, yürürken günün güzelliğinde,
Karanlık mutfaklara, gri fabrika kuytularına,
Dokunur apansız çıkan güneşin tüm parlaklığı,
Ve duyar insanlar bizim şarkılarımızı: Ekmek ve Güller! Ekmek ve Güller!
1912 Ocağında başlayan bir grevde, kadın dokuma işçileri şöyle haykırıyorlardı; “Ekmek istiyoruz, gül de!” İstedikleri sadece karınlarını doyurmak değil, kadın olarak bu hayatın tüm güzelliklerini yaşayabilmekti de. 1857’de, greve çıkmaları engellenen ve yakılarak katledilen 129 kadın işçi, bizlere hem ekmek hem de gül için mücadeleyi yükselttiğimiz 8 Mart mirasını bıraktı.
UİD-DER Aydınlı temsilciliğimizde, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü’nü kadınıyla erkeğiyle hep birlikte büyük bir coşkuyla kutladık. 8 Mart, bugün patronlar sınıfı tarafından adından “emekçi” kelimesi çıkartılarak insanların birbirlerine hediyeler alıp verdiği “anneler günü,” “sevgililer günü” gibi sıradanlaştırılarak, zihinlerimize işlenmek isteniyor. Bizler, 8 Mart’ın mücadele günü olduğunu, gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizle, şiirlerimizle, şarkılarımızla hep birlikte haykırdık.
Patronların kâr düzeninde kadın işçiler olarak iki kat daha fazla sömürülüyoruz. İşte tam da bu yüzden kadınlar olarak daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor. Bunun için inanın sebebimiz çok. İşyerlerinde ucuz iş gücü olarak görülen biziz. İşten ilk atılan, şiddete, tacize, tecavüze, töre cinayetlerine kurban giden biziz. Reklamlarıyla, dizileriyle ekranlarda cinsel bir meta gibi gösterilen yine biz kadınlarız. Bu hayatın bütün nimetlerini kadınıyla erkeğiyle, birlikte yaratıyoruz. Peki, neden hâlâ açlık ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm bırakılıyoruz? Ürettiklerimiz tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bolken, bizler neden git gide yoksulaşıyor, sefaletin kucağına itiliyoruz?
Emekçi kadınların özgürleşmesinin yolu, kadınıyla erkeğiyle birlikte mücadele ederek kapitalist sistemi yıkmaktan geçiyor. Kadını bu denli zayıflatıp acizleştiren, köleleştiren sömürü sisteminin ta kendisidir. Kapitalist sistemi ortadan kaldırmaksa ancak, kadın işçilerin erkek işçilerle birlikte mücadelede yer almasıyla mümkün olacaktır.
Yaşasın 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü!
11 İşçi Ölmüş Patronların Neyine!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...