Buradasınız
%17 İşsizlik, 5,6 Milyon İşsiz!
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Temmuzda açıkladığı Nisan 2016 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırmasının ve OECD’nin Temmuz 2016 tarihli İstihdam Görünüm Raporunun sonuçlarını değerlendirdi. Rapor sonuçlarını değerlendiren DİSK-AR, Nisan ayında gerçek işsizliğin %17, işsiz sayısının 5 milyon 581 bin olduğunu açıkladı.
DİSK-AR’ın açıklamasında da ifade edildiği gibi TÜİK’in kullandığı işsizlik hesaplama yöntemi yalnızca dar tanımlı işsizlerin sayısını ortaya koyuyor. Bu nedenle TÜİK’in raporunda işsizlik oranı %9,3 ve işsiz sayısı 2 milyon 938 kişi olarak belirtiliyor. Ama işsizlik oranları aslında geniş tanımlı işsizlik hesaplaması yöntemiyle yapıldığında, iş değişiyor ve sayı 5 buçuk milyonu geçiyor. Çünkü geniş tanımlı işsizlik hesabında iş bulma ümidini kaybeden işsizler, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizler, mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışanlar da işsiz sayılır. Ama dar tanımlı işsizlik oranı hesabında işsizlerden sadece 15 yaş üzerinde olan, son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek olanlar işsiz sayılıyor. Yani TÜİK’e göre mesela evde bakacak hastanız olduğu için 6 haftadır iş arayamıyorsanız işsiz sayılmıyorsunuz.
DİSK-AR’ın açıklamasında şu bilgilere yer veriliyor: “Nisan 2016’da tarım dışı işsizlik oranları %11,6 ile standart işsizlik oranının oldukça üzerinde gerçekleşirken, kadın işsizliği %11,8, tarım dışı kadın işsizliği %14,8 ve genç işsizliği (15-24 yaş) %19 olarak gerçekleşti. Öte yandan Nisan 2015-2016 döneminde erkek işsizlerin sayısında bir azalma yaşanırken kadın işsiz sayısında ise tersine bir yükselme olduğu görülmektedir. Kadın işsiz sayısı 1 milyon 58 binden 1 milyon 76 bine yükseldi.”
DİSK-AR’ın incelediği OECD İstihdam Görünüm Raporuna göre Türkiye OECD ülkeleri arasında 2015’te işsizliğin en yoğun olduğu 7. ülke iken, istihdam oranı açısından ise sonuncu sırada yer alıyor. 2015 yılında 15-64 yaş grubunda Türkiye %50,2 istihdam oranı ile OECD içinde en düşük istihdam oranına sahip ülke. Buna göre Türkiye, çalışma çağındaki nüfusun sadece yarısına iş sağlayabiliyor. Çalışabilir nüfusun yarısı ise istihdamın dışında yer alıyor.
Türkiye’de geçici istihdam oranı ve 12 aydan daha kısa süreli sözleşmelerle çalışanların oranı ise OECD ortalamasının üzerinde bulunuyor. OECD ortalamasına göre geçici (belirli süreli iş sözleşmesiyle) çalışanların oranı %11,4 iken Türkiye’de bu oran %13,2 düzeyinde. Türkiye 17 OECD ülkesinden daha yüksek geçici işçi oranına sahip. Rapora göre 12 aydan daha kısa süreli çalışanların toplam istihdam içindeki payı OECD ortalamasında %17,6’dır. Türkiye’de ise 12 ay ve daha kısa süreli çalışanların toplam istihdam içindeki payı %27,7 düzeyindedir. Buna göre Türkiye OECD ülkeleri içinde 12 aydan kısa süreli sözleşmelerle çalışmanın en yoğun olduğu üçüncü ülkedir ve her üç işçiden biri 12 ayın altında bir sözleşme ile çalışmaktadır. Gerek geçici iş sözleşmesiyle çalışanların gerekse 12 aydan kısa süreli çalışanların istihdam içinde yüksek oranlara sahip olması Türkiye’de istihdamın güvencesiz ve eğreti niteliğinin en önemli göstergesidir. Kiralık işçilik uygulaması ile birlikte istihdamın güvencesiz yapısı daha da artacaktır.
DİSK-AR’ın açıklamasında yer alan değerlendirme ve öneriler ise şöyle sıralanıyor:
“TÜİK’in Nisan 2016 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları işsizlikte kısmı düşüşün ve istihdam artışının büyük ölçüde mevsimsel etkilerden kaynaklandığını gösteriyor. Ancak işgücü piyasasındaki olumsuzluklar devam ediyor. İstihdam artışı inşaat ve tarım ile kamu ve hizmet sektöründe ve bu sektörün belli alt sektörlerinde yaşanmaktadır. Son yıllarda kamu sosyal yardım programları kapsamında olanların istihdam içinde gösterilmesi sonucu istihdamda önemli bir şişme ve yapay artış sağlanmıştır. Hizmet sektöründeki istihdam artışında toplum yararına çalışma programları ve engelli bakım hizmetleri önemli bir yer tutmaktadır.
İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerimiz:
- ‘Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması’ ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının arttırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
- Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun ‘insana yaraşır iş’ yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.
- İşbaşında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir
- Kadın istihdamının arttırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.