Buradasınız
1900’lü Yılların Amelelerinden Bugünün İşçilerine Bir Not
Topkapı’dan bir işçi

İstanbul’da 1 Mayıs 1920’de kitlesel bir şekilde kutlandı. İşçiler, o dönemin deyimiyle “ameleler”, sonraki yıllarda da bir araya gelerek 1 Mayıs’ı coşkulu bir şekilde kutlamaya devam ettiler. 1922 yılında İstanbul’da toplanan işçi ve emekçiler mızıkalar eşliğinde işçi şarkıları söylediler. 1 Mayıs alanlarında “Türkiye Amelesi Sendika İster”, “8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat Uyku!” sloganlarını haykırdılar. 1924 yılından itibaren 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı ancak işçiler yasaklara rağmen çeşitli etkinliklerle 1 Mayıs’ı kutlamaya devam ettiler. Ve hatta 1927 yılında yasağa rağmen bir miting gerçekleştirdiler. Bu mitinge demiryolu işçileri kendi besteledikleri 1 Mayıs marşını okuyarak katıldı. Bu anlamlı marşla dönemin karanlığına karşı işçi arkadaşlarına umut ve coşku aşılayan demiryolu işçileri, 1 Mayıs’ın önemini vurguladılar. Ve elbette tarihe de bir not düşmüş oldular. Gelecek kuşaklar, yani bizler, bu notu okuyalım, kavrayalım ve gereğini yapalım diye…
Hoş geldin 1 Mayıs işçinin günü,
Dağıt rüzgâr gibi gönülden gamı,
Karakış günleri yansın kül olsun,
Kırmızı çiçekli bahar uyansın,
Hoş geldin 1 Mayıs ey ulu münci (kurtarıcı),
Kurtuluş yolunun ilk dönemeci,
1 Mayıs bize şiar getirmiş,
Yaşasın yaşasın 8 saat iş,
İş sekiz saat, uyku sekiz saat
Sonra sekiz saat ders ve istirahat,
1 Mayıs 1 Mayıs ilk dileğimiz,
Yaşatacak seni tunç bileğimiz
Bu gün olduğu gibi o yıllarda da 1 Mayıs işçi ve emekçiler için taleplerini dile getirebilecekleri, bir araya gelerek güçlerini hissedebilecekleri en önemli gündü. Uzun bir süre bu günü bekleyen işçiler gösteri ve mitinglerin yasak olduğu o yıllarda 1 Mayıs’la birlikte karakış günlerinin geçeceğini, kırmızı çiçekli baharın uyanacağını söylüyorlardı marşlarında. 1 Mayıs her zaman işçi ve emekçiler için umut, coşku ve moral sağlamış, güzel günlere olan inancı pekiştirmiştir. Kurtuluşun kendi ellerinde olduğunu bilen işçiler, bir mücadele günü olan 1 Mayıs’ı “kurtuluş yolunun ilk dönemeci” olarak nitelendiriyorlardı.
O günlerden bu günlere 1 Mayıs’ın işçi sınıfı için önemi azalmamış, tersine içinden geçtiğimiz zorlu günlerde bir kat daha artmıştır. Ekonomik kriz ve savaş, tüm dünyadaki işçi ve emekçilerin yaşamını çekilmez kılıyor. Çeşitli mücadeleler sonucunda kazanılmış haklar bir bir tırpanlanıyor. Baskılar artıyor, işçilerin hak arama mücadelesinin önüne engel üstüne engel konuyor. İşçi ve emekçiler olarak bu gidişatı kabul etmediğimizi 1 Mayıs alanlarında coşkulu ve kararlı bir şekilde haykırmalıyız. 91 yıl önce, 1927 yılında, demiryolu işçilerinin haykırdığı gibi, güçlü bileklerimizi yükseltip 1 Mayıs’ı yaşatacağımızı bir kez daha haykırmalıyız.
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...