Buradasınız
78’liler Girişimi: “44. Yılında 12 Eylül Tüm Boyutlarıyla Sürüyor”

78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor” pankartı arkasında toplanan kitle, 12 Eylül döneminde ve sonrasında katledilen devrimciler, sosyalistler için saygı duruşunda bulundu.
İlk sözü alan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can şöyle konuştu: “12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Ancak, 12 Eylül darbe rejimi temel unsurlarıyla sürüyor. 12 Eylül anayasasıyla sürüyor ki uygulanmıyor, onu bile pratikte yok sayıyorlar. Sendikalar yasasıyla sürüyor, RTÜK’le sürüyor, siyasi partilerle sürüyor, devletiyle sürüyor, yani bütün boyutlarıyla 12 Eylül sürüyor.” Can, konuşmasının ardından sözü ortak basın açıklamasını yapmak üzere İstanbul 78’liler Hareketi temsilcisi Yunus Bircan’a bıraktı.
Bircan, ülkenin 44 yıldır darbe yasaları ve yönetmelikleri ile yönetildiğini belirterek, “özellikle de son 15 yıldır giderek ağırlaşan biçimde bu ülke, gerektiğinde kendi koyduğu kuralları bile tanımayan, tekçi, benci bir ruhla, kendinden ve çevresinden ötesini görmekten uzak, pragmatik/faydacı bir düşünce ve davranış biçimiyle yönetiliyor” dedi.
Bircan, başta Latin Amerika olmak üzere dünya halklarının kendi darbecileriyle hesaplaşarak demokratik toplumun gelişme koşullarını hazırladığını fakat Türkiye halklarının ve siyasetinin 12 Eylül darbecileri ile hesaplaşma iradesini geliştiremediğini vurguladı. Birlik olamamanın ve hesap soramamanın sonuçlarını şöyle ifade etti: “12 Eylül temel kurumlarıyla 2000’li yıllarda da sürdü ve Eylülist düşünce ve davranış kalıpları canlı kaldı, toplumda içselleşti. Türkiye’nin 12 Eylül darbesiyle hesaplaşamayışının sonucu, 15 Temmuz darbe girişimi olurken, devamla “Allahın lütfu” olarak tekçi rejimin inşasını kolaylaştırdı. Türk Tipi Tekçi Rejim, 12 Eylül rejiminin siyasal-askeri ve hukuk dışı yasal zemini üzerinde gelişti.”
Darbecilerle toplumsal suç ortaklığını reddetmek gerektiğini belirten Bircan, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye, 12 Eylül Darbesiyle hesaplaşmadan, 50 yıldır süren ve 40 binin üzerinde insanımızın ölümüne yol açan çok daha kanlı savaşa ve çatışma ortamına girdi. Gelinen noktada savaş ve çatışma ortamı toplumsal ayrıştırma, yoksullukla terbiye etme, kaygı ve korku iklimi eşliğinde, iktidarı sürdürme ve siyaset yapma biçimi olarak sürdürülüyor. 12 Eylül rejimiyle, birleşen ‘Tekçi rejime’ karşın savaşın, ekonomik krizin nedenleri ve sonuçları yanı sıra toplumsal kayıplarıyla yüzleşme kendini dayatıyor. Netice olarak barış kendini dayatıyor. Meselenin esası şu; darbecilerle toplumsal suç ortaklığını reddedelim.”
Eylem “Gün Gelecek Devran Dönecek Darbeciler Halka Hesap Verecek”, “Kahrolsun 12 Eylül Faşist Diktatörlüğü!” sloganlarıyla son buldu.
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...