Buradasınız
8 Mart karanfilleri
Esenler’den 9 yaşında bir kız öğrenci
UİD-DER çatısı altında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlaması yapıldı. Tüm insanlar coşku içinde salona doluşmuşlardı. Benim bu günle ilgili düşüncelerim şunlar: Her zaman çifte sömürü, çifte baskı altında yaşayan kadınlara böyle bir günün armağan edilmesi çok güzel. Aslında bu kadınlar “8 Mart Karanfilleri”dirler. Onlar bir karanfile benzerler, 8 Mart’ı insanlığa sunan karanfillere. Ne yazık ki bu gün 8 Mart Kadınlar Günü olarak adlandırılır. Sanki emekçi kadınların burjuva kadınlardan farkı yokmuş gibi gösterilir. Oysa emekçi bir kadının buna vereceği cevap şudur: ben emekçi bir kadınım, burjuva bir kadından çok farkım var. Çifte baskı görürüm ben. Çok farkım var benim ondan, hem de çok. O sefasını sürüyor bu hayatın, ben ise ezilmişliğimle bir karanfilim. Bir 8 Mart Karanfili!
Uzun zamanlar önce bazı kadın işçiler direnişe geçtikleri için fabrikalarda yakılmışlar. Oysaki bu kadınlar ücretleri en düşük, çalışma koşulları en kötü olan işçilerdir. Ayrıca toplumda kadın, erkek ayrımcılığı da var. Kadına hem aile hem de patron tarafından baskı uygulanırken, erkeğe aile tarafından baskı uygulanmaz. Evet, erkek de ezilir, ama 8 Mart Karanfilleri olmayı erkeklerden çok kadınlar hak eder. Ayrıca dünyadaki kadın erkek ayrımcılığını bir yana bırakalım. Kapitalistler kadın, erkek, hatta çocuk bile demeden insanları katlediyorlar:
Beyaz kanatlı bir kuş koysam
Avucumun ortasına
Ve gözlerinizin içine baka baka
Bir bir tüylerini yolsam
Üstüme çullanırsınız
Demediğinizi bırakmazsınız bana
Ne hainliğim kalır
Ne vahşiliğim
Hatta gözleriniz yaşarabilir
Karşınızda bir yaşam
Katlediliyor diye
Bir beyaz
Bir zarif
Bir küçük kuş
Öldürülüyor diye
Tam karşınıza geçmişte onlar
Bakarak gözlerinizin ta içine
Kuşları değil
İnsanları katlediyorlar!
Ne tuhaftır ki karşımızda bir kuş katledilirken onu katledene çok kızarız. Ama bir insan katledilince hiç bir şey yapmayız. Neden? Çünkü iğrenç bir sistem var. Ama yeter artık, YETER!... Artık biz ezilmek değil, baskı değil, katledilmek değil, insanca yaşamak istiyoruz!
Tüm kızıl karanfiller emekçi kadınlara armağan olsun!
Kadınlar mücadeleye, özgürleşmeye!
8 Mart etkinliklerinden
Son Eklenenler
- Toplumsal belleğin, işçi sınıfı mücadelesinin ve devrimci sanatın savunucularından, yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, 15 Mayısta, 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. Sinema tarihine unutulmaz eserler kazandıran Özgentürk, aynı zamanda işçi sınıfı...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele tarihimizin en önemli sembollerinden biri olan 1 Mayıs’ta “Yolumuz İşçi Sınıfının Yoludur!” diyen gençler olarak alanda yerimizi aldık. Bugünü...
- Sırrı Süreyya Önder, Sırrı Abi, çok yönlü bir insandı. Öldüğünde geride sadece anılar değil, iz bırakanlardan, eserler bırakanlardan oldu. Onu ölümsüz kılan şeylerden biri, barış ve kardeşlik uğruna verdiği mücadeledir. İşçi sınıfının ve ezilenlerin...
- Konak Belediyesi işçilerinin grevine dayanışma için gittim. Orada çekilen bir fotoğrafı UİD-DER’li abime gönderdim. İlk kez grev yaşamış biri olarak başka bir greve destek verirken hissettiklerimi sordu. Anlattım. Zaten UİD-DER sitesini ve abimin...
- Almanya’da Volkswagen, Ford başta olmak üzere özellikle otomotiv sektöründe kitlesel işten atma saldırısı büyüyor. Metal işçileri ise bu saldırılara grevlerle ve sınıf dayanışmasıyla karşılık veriyor.
- Türkiye’de rejimin 19 Mart’ta başlattığı gözaltı ve tutuklama saldırısına karşılık düzenlenen kitlesel protestoların ardından 1 Mayıs’ta da “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları tüm...
- Büro Emekçileri Sendikası (BES) Türkiye genelinde birçok kentte eş zamanlı basın açıklamaları yaparak Ağustos ayında başlayacak 2026-2027 toplu iş sözleşmesi sürecine dair taleplerini açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesine (İzBB) bağlı İZELMAN,...
- Tez-Koop-İş Sendikası 2025 yılı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün bir an önce imzalanması ve işçilere alın terinin karşılığının verilmesi talebiyle 14 Mayısta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kitlesel basın...
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.