Buradasınız
Ankara’da Kadınlar Savaşa Karşı Yürüdü

7 Haziran seçimlerinden tek başına iktidar vizesi çıkaramayan AKP ve Erdoğan’ın politikaları, ülkeyi krize, kaosa ve savaşa sürükledi. Bu savaşta yoksul işçi ve emekçilerin evine ateş düşüyor. Türk-Kürt anaların yüreği dağlanıyor. “Savaşa Hayır!” diyen kadınlar İlkay Akkaya, Flor Uluk ve Yasemin Göksu’nun çağrısıyla “Kadınlar Savaş İstemiyor!” diyerek 12 Eylül’de Meclis önünde toplandılar. Burada bir basın açıklaması yapıldı.
İlkay Akkaya’nın gerçekleştirdiği açıklamada şu sözlere yer verildi: “Biz, yıllardır savaş içinde canımızın parçası olan evlatlarımızı, sevgililerimizi, eşlerimizi, sevdiklerimizi yitiren, savaşın fiziksel ve ruhsal travmalarını yaşayan ve kaybetmeye devam edenleriz. Seçtiğimiz siyasiler tarafından yasalarla ‘hak’larda eşitlenmek bir yana, içimize düşmanlık tohumları ekilip birbirimizi öldürmeye mahkûm edildik. Reddediyoruz! Bizler, Anadolu coğrafyasının kardeş halkları ve dünya vatandaşları olarak kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir diyerek kardeşliğimize sahip çıkıyoruz. Tüm hakları eşit; özgür insanlar olarak yaşama isteğimizi ortak bir zeminde buluşturup, savaşın ve nefretin yok eden dilini reddediyoruz! Yıllardır süren savaşın acılarına bir nebze de olsa merhem olan, son iki yıldaki çatışmasızlık dönemi ile bizi umutlandırıp yeniden hayatımızı cehenneme çeviren taraflardan silahların susmasını ve müzakere sürecinin yeniden başlamasını talep ediyoruz! Eşit ve onurlu bir barış istiyoruz.”
Açıklamanın ardından kadınların, üzerinde barış mesajları yazan tülbentleri Meclis kapısına asmaları engellenince tülbentlerden barış koridoru oluşturuldu. “Savaşa Can Verme, Barışa Ses Ver”, “Silahlar Sussun, Analar Konuşsun”, “Kadınlar Barışta Israrcı”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi” sloganları kadınlar tarafından coşkulu bir şekilde atıldı. Buradan Yüksel Caddesi’ne yürüyen kadınlar, yürüyüş boyunca şiddete, tacize, tecavüze, savaşa; zılgıtlarla, alkışlarla ve ıslıklarla ses çıkardılar. Yürüyüş sonunda “Bu eylemlerimiz daha da ses getirecek. Sık sık yan yana geleceğiz. Barışa, eşitliğe olan özlemimizi haykıracağız” denildi.
Beyaz tülbentlerini Meclis kapısına bağlamaları engellenen kadınlar tülbentlerini İnsan Hakları Anıtı’na bağlayıp eylemi sonlandırdılar.
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/