Buradasınız
Asgardia’yı Patronlara Verelim, Biz Dünyayı İstiyoruz!
UİD-DER’li bir kadın işçi
Bilim kurguyu sevenler, bu hikâye tam size göre! Yeni bir bilim kurgu heyecanına hazır mısınız? Ama bu sefer izleyeceğiniz bilim kurgu, televizyon ya da sinemada değil, gerçek dünyada, gözlerinizin önünde gerçekleşecek. Görkemli Asgardia! Tabii bu durum sizi biraz korkutabilir. Sonuçta bilim kurgu izlemeyi sevenler aşağı yukarı hepsinde korkunç şeyler yaşandığını da bilir. Örneğin; dünya uzaylılar tarafından işgal edilir ya da dünyaya bir virüs yayılır ve insanlık tehlike altına girer. Bir başka örnekse dünyada bir savaş çıkar, nükleer silahlar kullanılır ve dünya yaşanılamayacak bir yer haline gelir. Alternatif bir yer bulunmaya çalışılır ya da atmosferde yeni bir yer inşa edilir... Senaryolar çoğaltılabilir elbette. Ama bütün senaryolar korkunç bir hikâye üzerine kurulur. Hepsinde bir yok oluş söz konusudur.
Bilim kurgu senaryolarını aratmayan bu hikâye ise, “Uzayda kurulan Asgardia ülkesi için vatandaşlık başvuruları başladı!” adlı bir haberden geliyor. Paris’te düzenlenen bir etkinlikle tanıtılan bu proje, dünyanın yörüngesinde kurulması hedeflenen bir ülkeyi anlatıyor. Kendi kural ve yasalarıyla işlemesi öngörülen Asgardia’da, “Yeryüzündeki diğer ülkelerin kısıtlamalarından tamamıyla bağımsız, özgür bir ortam” teklifi sunulacakmış. Vatandaşlık başvuruları bile başlamış özgürlük ülkesi Asgardia’ya! Yaklaşık 100 bin insanın yaşayabileceği bir uzay ülkesi… Bu 100 bin insanın sen-ben olmayacağını belirtmemize gerek yoktur sanırım. Yoksullukla boğuşan, daha kirasını ödeyemeyen işçi sınıfının bu kadar pahalı bir yerde yaşaması hakkı mıdır?! Neden doğanın sınırsız nimetleriyle, güzelliğiyle dolu dolu yaşayabilecek bir yeri kurtarmak varken, metal yığınlarının arasında “özgür” bir dünya kurmaya çalışılır? Daha diğer dünya savaşlarının yaşattığı acılar unutulmamışken, bir üçüncü dünya savaşında yine işçi ve emekçileri, dünyayı kıyımdan, yıkımdan geçiriyor sömürücü egemenler. Üstelik kendilerinin de yaşadığı dünyayı! Fakat görüyoruz ki ortaya koydukları çözüm başka bir yer yaratmak. Böylece paçayı kurtarabilecekler! Bu akıl almaz sistemin sonuçları işte budur. Neresinden tutarsan tut elinde kalacak, akıldışı bir işleyişe sahip bu düzenin, ne dünyayı ne de insanlığı gözü görüyor.
Peki, neden savaşların, açlığın, sömürünün olmadığı insanların mutlu ve özgür yaşayabileceği bir yer haline gelemiyor dünyamız? Ve neden dünyamız bütün insanlığa yetecek kadar zengin ve cömertken, bir avuç insanın hırsına, açgözlülüğüne heba edilip gidiyor? Ve tabii içinde bizlerle... İşçi sınıfın ortaya koyacağı çözüm elbette patronlarınki gibi olmayacaktır. Bizler “yeni bir yer inşa etme” yerine dünyamızda “yeni bir düzen inşa” etmeyi kendimize görev bilmek zorundayız. İnsanların yaşamak için çalışırken ölmediği, haksız savaşlarda katledilmediği, bilime ve sanata rahatça ulaşabildiği, paylaşmanın hazzına vardığı, aklın alıp alamadığı ne kadar güzellik varsa yaşayabileceği gerçek bir “özgürlükler dünyası”nın inşası için mücadele etmeliyiz. İşçi sınıfı bunu yapabilecek güce sahip, şu anki karamsar tabloya kilitlenmek yerine gücümüzün farkına varıp o karanlığı hep birlikte yırtalım!
Bir Eşit midir Bire?
Bir Rüyamız Var
- Soma Katliamından 10 Yıl Sonra Kamu Görevlileri İlk Kez Hâkim Karşısında
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...