Buradasınız
Asıl Beynimize Virüs Bulaşmasın!
Esenyurt’tan bir grup işçi
Bir grup işçi olarak bir araya gelerek sorunlarımızı ve Covid-19 salgınını konuşmak istedik. İşyerlerinde bu konuyla alakalı sözde bir sürü tedbir alınırken patronların bizleri nasıl sıkıntıya soktuklarını paylaşalım istedik.
Çalıştığımız işyerinde biz işçilere koronavirüsten korunmak için hijyenden bahsederek “sık sık elinizi yıkayın” diyorlar. Ama şunu düşünmüyorlar, tuvalete bile günde iki kere gidebilirken ellerimizi nasıl sık sık yıkayacağız acaba? Bizde maske kullanmak zorunlu ama tek kullanımlık maskeyi bir hafta kullanacaksınız dediler. Tabi ki itirazlar ve tepkiler gelince geri adım atmak zorunda kaldılar. Şimdi günlük maske veriyorlar. Aslında bu bile yeterli değil, iki saat arayla değişmesi gerekiyor. Bu maske konusu bile birlik olunca çözüme kavuştu. Patronlar maliyeti düşürmek için ellerinden geleni yaparken bu onlar için ek maliyet demek ve bizim sağlığımız da pek umurlarında değil. Unutmayalım ki düzen kâr düzeni. İster herhangi bir salgın hastalık durumunda ister kapitalizmin en şaşalı günlerinde biz işçilerin sağlığı patronlar sınıfının umurunda değildir. En temel önlemlerin alınması, maskelerin sık sık değiştirilmesi için zaten koronavirüs salgını gerekli değil. Biz her durumda işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamalıyız
Bir taraftan panik yaratıp öte taraftan önlem almamaları üzerine düşünelim. Gerçekten biz işçiler olarak birbirimizden uzaklaşmalı mıyız? Zaten patronların istediği de bu değil mi? Bizim bu konularda biraz sorgulayıcı olmamız gerekmez mi? Her söylenene inanacak mıyız?
Birçok aklı başında uzman kasıtlı olarak panik yaratıldığını söylüyor. Her şeyi kâr düzenine göre planlayan patronlar Covid-19’u da kendileri için fırsata çevirmenin peşindeler. Biz de işçiler olarak sınıfımızın penceresinden bakmayı öğrenmeli ve ona göre düşünmeliyiz. Zaten patronlar sınıfının istediği bizi birbirimizden uzaklaştırmak ve yalıtmak değil mi? Bu hastalığı kullanarak sanki bizim iyiliğimizi düşünüyormuş gibi bir hava estiriyorlar. Oysa her sorunda olduğu gibi bunda da bizim birlikte hareket ederek çözümler bulmamızı engelliyorlar. Çözüm birbirimizden uzaklaşmak mıdır? Toplum burjuva medya tarafından öyle bir havaya sokuldu ki durum virüs salgınını aştı. Bizim yaygaraya dönen bu süreçte asıl beynimizi sistemin yarattığı virüsten korumamız gerekiyor. Öyleyse ne diyelim, asıl beynimize virüs bulaşmasın!
Korona Paniği Eğitime de Bulaştı!
Kendime Soru Sormadan Edemiyorum
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...