Buradasınız
Aydınlık Günleri Getirene Dek
Gebze’den bir işçi-öğrenci

Abilerim, ablalarım ve kardeşlerim merhabalar. Sizlere bir çocuk işçi olarak geçirdiğim yaz tatilimi anlatmak istiyorum. Çocuk işçi dememe bakmayın, 17 yaşında her işi yaptırdıkları bir delikanlıyım ben. Bana her işi yaptıran patronlar işlerine gelince “çocuk” olduğumu hatırlıyorlar ama! “Sen çocuksun” diyerek düşük ücret veriyor, sigortasız çalıştırıyorlar. Hakkımı aramak istesem anında kapının önüne koyuyor, kafalarına eserse “sen yarın gelme” diyorlar. Onların gözünde çocuğu da genci de yaşlısı da parayla çalışan birer robottan fazlası değil aslında.
Çoğu genç gibi ben de çalışabilmek için şansımı hazır yemek sektöründe denedim ve bir dönercide işe başladım. Günde 12 saat çalıştığım bu yerde ne yazık ki açlık sınırının altında olan asgari ücreti bile kazanamıyordum, işten çıkma şansım da yoktu çünkü bana buradan daha iyi şartlar sunan başka bir yer de bulamamıştım. Bu tür yemek yerleri genellikle komi adı altında her şeyi yaptırabilecekleri elemanları işe alırlar. Bu işler arasında, mal indirip yüklemek, garsonluk yapmak, temizlik ve daha birçok şey var...
Bize çocuk işçi diyorlar fakat bizim için bir sıfattan fazlası değildir çocuk işçilik kavramı! Çünkü “koskoca adamların” kaldıramayacağı kolileri kaldırıyor, günde 12 saat ayakta çalışıyor ve daha birçok işi yaparak alın teri döküyoruz. Daha önce çalışmamış biriyseniz ilk gün bu koşullar altında hayatın o beton duvarına çarpıyorsunuz birden. Bu zamanlarda hep oradan çıkıp yeni bir iş bulma hayaliyle çalışıyorsunuz fakat alışma süreci tam da burada devreye giriyor. Bu çalışma koşulları sizde ne özel hayat ne de ilgilenebileceğiniz bir hobi bırakmadan tüm enerjinizi ve zamanınızı alıyor. Tam da egemenlerin istediği gibi evden işe işten eve giden bir robot gibi aylarınız, yıllarınız hatta ne yazık ki ömrünüz bu şekilde yitip gidebiliyor.
Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye çalışılıyoruz. Abilerim, ablalarım, kardeşlerim; buna engel olmanın yolu kendi sınıfının bilincinde olan bir gençlik olarak örgütlü olmaktan geçiyor. Seneye 18 yaşına gireceğim ve yasalara göre çocuk olmaktan çıkıp yetişkin bir insan olacağım. Ama bu benim için pek de bir anlam ifade etmiyor çünkü aradaki tek fark sömürünün çocuk işçi sıfatı olmadan devam etmesi olacaktır.
İnanıyorum ki zamanı geldiğinde kapitalist düzen altında patronlar sınıfının kâr hırsı yüzünden akan her damla terin, kanın ve gözyaşının hesabını birlikte soracağız. İşçi sınıfının ozanı Nâzım Hikmet'in de dediği gibi:
Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz
O günleri getirene dek birlikte mücadeleyi daha da büyütmek ümidiyle, sağlıcakla kalın…
Bu Kadarı Olmaz Demeyelim!
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...