Buradasınız
Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
UİD-DER üyesi iki işçi
15-16 Haziran’ın coşkusuyla merhaba dostlar!
25 Haziranda Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nin (UİD-DER) 15-16 Haziran Genel Direnişini anlatan etkinliğine katıldık. Etkinliğe İstanbul, Ankara, Bursa ve Gebze’den, çeşitli işçi semtlerinden yüzlerce işçi ve işçi ailesi, UİD-DER’in organize ettiği otobüslerle geldi.
Etkinlik İşçi Korosunun “Merhaba” şarkısıyla başladı. Ardından 15-16 Haziran Direnişinde ve sınıf mücadelesinde kaybettiğimiz işçi kardeşlerimiz anısına saygı duruşuna geçildi. UİD-DER genel sekreteri, UİD-DER’in kuruluş amacını içeren bir konuşma yaptı. Daha sonra İspanya’dan gelen bir işyeri temsilcisi konuştu. Konuşmasına, “dostlar, dilimiz farklı olabilir ama dünya işçi sınıfı olarak aynı sorunları yaşıyoruz” diyerek başladı. UİD-DER’in uluslararası sınıf mücadelesi açısından çok önemli bir adım olduğunu belirterek, konuşmasını “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin” şiarıyla sonlandırdı. Yaptığı konuşma ve etkinlik sonunda Enternasyonal marşına yukarı kalkık yumruğuyla ve ayakta olarak kendi dilinde eşlik etmesi çok anlamlıydı.
Direnişin tarihini anlatan iki arkadaşın yanı sıra, 15-16 Haziran süreci hareketli görüntüler, grafikler, gazete haberleri ve fotoğraflarla anlatıldı. Sinevizyonda izlediğimiz ateş, inanç ve kararlılık, işçilerin neler yapabildiklerini ve neler yapabileceklerini gösteriyordu. Mücadelenin yükseldiği dönemler bizlere öyle büyük bir miras bıraktı ki… Böylesi dönemlerin ürünlerinin bir kısmı da işçi marşlarıdır. Yıldızlara Özgürlük müzik grubu ve İşçi Özeğitim Grupları işçi korosu kendi bestelerini ve farklı ulusların marşlarını okuyarak adeta salonda bir başkaldırı ruhu yarattılar.
Grubun bestelediği “Yıldızlara Özgürlük” adlı şarkı eşliğinde tiyatro ekibi mim gösterimi yaptı. Gösterimde bir yanda bantta çalışan işçiler vardı: Hayattan, birbirlerinden ve kendilerinden uzak, hiç durmadan çalışan işçiler. Gözleri hep aynı boşluğa bakıyor, elleri hep aynı yöne bükülüyordu. Üç saniyede bir hareketlerini yineleyen robotlar gibiydiler. Diğer yanda çalışma süresini temsil eden kocaman bir saat vardı. Saatin bir yanında patron ibreyi yukarı çekmeye çalışırken, diğer yanda işçi aşağı çekme mücadelesi veriyordu. Sahnenin orta yerinde de birbirinden kopuk, dağınık hareket eden işçilerin, bilinçlenme ve hep birlikte mücadele etme süreçleri canlandırılıyordu. Bir süre sonra birlikte yürüyor, birlikte duruyor ve birlikte vuruyorlardı. Derken içlerinden biri vuruluyor ve ölüyordu. Diğerlerine de kaybettikleri sınıf kardeşlerinden geriye kalan kıvılcımı büyütmek düşüyordu. Kıvılcım alevlendi; büyüdü, büyüdü… Kıpkızıl bir bayrak oldu. Ve bu bayrak layık olduğu yerde, işçilerin elleri üzerinde dalgalandı.
Mim gösteriminde yer alan işçi arkadaşlara hayran kalmamak elde değildi.
Etkinlikte her şey ayrıntısıyla düşünülmüştü. Herhangi bir sağlık problemi yaşanması durumunda, hemen müdahale edebilecek bir sağlık ekibi vardı. Öte yandan küçük çocukları olan izleyicilerin çocuklarına bakılması için kreş hazırlanmıştı. Burada görevliler bulunuyordu. İzleyenlerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyor ve salon düzenini sağlıyorlardı. Salonun hemen çıkışında 15-16 Haziran’ı anlatan bir resim sergisi vardı. Bu kadarı da düşünülmüş olamaz dedirten sergide uzun yıllar özel olarak korunmuş çok değerli resimler bulunuyordu.
Etkinliğin sonuna ve pek çoğumuzun beklediği ana gelmiştik: Enternasyonal marşını okumadan elbette bitmeyecekti. Uluslararası sınıf mücadelesinin simgesi haline gelen bu marş okunurken bütün salon ayakta ve yumruklar havadaydı. Öylesine coşkulu ve enerji doluyduk ki, halay çekmeden gidemezdik. Yıldızlara Özgürlük müzik grubunun söylediği türkülerle birbirimizin omuzuna kavuşturduk ellerimizi. Kalplerimizin ritmi davulun o heybetli sesine denk düşüyordu. Halayımız bitti. Durduk mu? Hayır! “Dünya Yerinden Oynar, İşçiler Birlik Olsa” sloganıyla kenetlendik ve hep birlikte salonu yerinden oynattık (şimdilik salonu!).
Dostlar, 15-16 Haziran Direnişinde biz daha doğmamıştık, yani biraz genciz. Ama UİD-DER sayesinde öğrenme ve izleme şansımız oldu. Biz iki genç işçiyiz. O güzel mücadele dolu yılları yaşamamış ve o dönemin ruhuyla yoğrulmamış olmamız gerçekten büyük şanssızlık! Ama günümüzün bataklığında insan kalmaya çalıştık ve insan kalmakta ısrar edenleri arayıp bulduk. Görüyoruz ki sadece insan kalabilenler, insanlığın kurtuluş mücadelesini verebiliyorlar.
15-16 Haziran Direnişi anılarımızda değil, kavgamızda yaşayacak!
Yaşasın Dünya İşçilerinin Mücadele Birliği!
Yaşasın UİD-DER!
- 25 Haziran pazar günü…
- Birlikte mücadele dolu günlere
- Yıllardır verilen mücadele ve emek bir çatı altında toplandı
- Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- Zirveye doğru bir adım daha
- Düş değil bu hayal değil he hey be hey!
- Yaşasın örgütlü mücadelemiz
- Hepimiz işçiydik
- Sarp kayadan geçen yola MERHABA
- Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
- 15-16 Haziran’ın coşkusunu bizlere yaşatan UİD-DER’e teşekkür ediyorum.
- 15-16 Haziran’ı anarken güneşin kollarını tutmak
- Yaratan ve yaşatan bizleriz
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...