Buradasınız
Birlikte mücadele dolu günlere
Pendik’ten bir UİD-DER üyesi
Merhaba,
Sizlerle UİD-DER’in 25 Haziranda açılış etkinliği olarak düzenlemiş olduğu 15-16 Haziran Genel Direnişi programına dair düşüncelerimi ve hissettiklerimi paylaşmak istiyorum.
Ben İşçi Özeğitim Gruplarının daha önceki birçok etkinliklerine de katılmış bir işçiyim ve tıpkı diğerleri gibi bu etkinliğin de disiplinli ve düzenli bir şekilde organize edilmiş olduğunu gördüm. İşçilerin etkinlik yerine getirilmesi için ayarlanan otobüsler, çocuklarla ilgilenen arkadaşlar, karşılaşılabilecek herhangi bir sağlık sorunu için hemşire arkadaşlar, acıkanlar için yiyecek hazırlayanlar, salon görevlileri, sunucular, müzik grubu, tiyatro vb. birçok şey düzenli bir şekilde hazırlanmıştı.
Ayrıca 15-16 Haziran Genel Direnişinin slaytlar eşliğinde sunulmasının, bu direnişin aklımızda daha yer etmesini sağladığını düşünüyorum. Müzik grubunun söylediği türküleri ve marşları hep bir ağızdan söylememiz, okunan şiirleri hep birlikte aynı ruh haliyle dinlememiz bizim bir sınıf olduğumuzu, birbirinden kopuk bireyler olmadığımızı hissettiriyordu bizlere.
Özellikle işçilerin düzenlemiş olduğu mim gösterisi ben çok etkilemişti. Bu gösteri biz işçilerin burjuva eğitimi almadan neler başarabileceğimizin kanıtı gibiydi ve bizlerin kölece yaşamaktan kurtulmak için birleşmekten başka şansımız olmadığını anlatıyordu. Gösteriden sonra gözyaşlarımı tutamadım ve bu dayanışmanın içerisinde olduğum için şanslı olduğumu düşündüm.
İşte arkadaşlar, 25 Haziran günü ben sınıfımla birlikte olmanın sevincini böyle yaşadım ve burjuva düzene karşı kendimi daha da bir biledim. Uzun zamandır bir derneğimizin olmasını istiyordum, böyle bir şeye ihtiyaç hissediyordum, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nin (UİD-DER) açılması bu ihtiyacımıza cevap verdi. Derneğimizin düzenlemiş olduğu bu etkinliğin devamını diler, emeği geçen tüm arkadaşlarımı bu açılıştan dolayı kutlarım. Birlikte mücadele dolu günlere!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
25 Haziran pazar günü…
- 25 Haziran pazar günü…
- Birlikte mücadele dolu günlere
- Yıllardır verilen mücadele ve emek bir çatı altında toplandı
- Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- Zirveye doğru bir adım daha
- Düş değil bu hayal değil he hey be hey!
- Yaşasın örgütlü mücadelemiz
- Hepimiz işçiydik
- Sarp kayadan geçen yola MERHABA
- Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
- 15-16 Haziran’ın coşkusunu bizlere yaşatan UİD-DER’e teşekkür ediyorum.
- 15-16 Haziran’ı anarken güneşin kollarını tutmak
- Yaratan ve yaşatan bizleriz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...