Buradasınız
Zirveye doğru bir adım daha
Kartal’dan bir işçi
Tarih ve toplumlar düz bir çizgide ilerlemez. Sınıf savaşımlarından başka bir şey olmayan sınıflı toplumların tarihinde her zaman durgunluklar, dönüm noktaları ve ileri sıçramalar olur. Ezilen sınıflar bu tarihin öznesi durumuna gelmeğe çalışırken bir dönem küçük ve mütevazı görünen adımlar atarlar. Ama işte o küçük ve mütevazı adımlar mücadelenin ilerleyen dönemlerdeki seyrini belirler, ileri sıçrayışların kaldıracı olur. Verdiği cesaret ve güvenle bu ilk adımlar sonraki tüm adımların esin kaynağı haline gelir. Tıpkı 1871’de göğü fethe çıkan komünarların Kızıl Ekimlerin yolunu açması gibi. Uluslararası işçi dayanışmasını mücadele içinde örmek için kurulan derneğimiz de işçi sınıfının mücadelesinde bu anlayışla atılmış bir adım olacak.
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği bu bilinç ve inançla açıldı. 25 Haziranda gerçekleşen açılış etkinliği amacımıza yaraşır bir disiplin ve coşku taşıyordu. İspanya’dan gelen işçi temsilcisi konuklarımız bizleri aynı coşkuyla selamlayıp kutladılar.
Neler yoktu ki açılış etkinliğinde! Bu topraklarda işçi sınıfının mücadelesinde bir zirve olan ve aşılması gereken 15-16 Haziran büyük işçi direnişi anlatıldı. Sinevizyondan taşan o dönemin kitlesel gösterilerinin yarattığı devrimci umut işçi tiyatrosuyla doruğa çıktı. “Esirler Dünyasının Uykusundan Uyanışı” bundan daha güzel anlatılamazdı herhalde. İşçi korosu sınıfımızın mücadele ruhunu simgeleyen marşlar ve şarkılarla yüreklerimizi azimle doldurdu. Etkinliğin sonunda Paris komünarlarının barikatlarından çağlayıp gelen Enternasyonal Marşını salonu dolduran 600 işçiyle ayakta ve yumruklarımız havada söyledik. Omuz omuza çektiğimiz halay, sahneden salona, salondan dışarıya taştı.
Kızıl tişörtleriyle UİD-DER üyesi işçiler, hem 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin ruhunu hem de mücadelede yerini alan derneğimizin açılış coşkusunu aileleriyle beraber yüzlerce işçiye taşıdılar. İşçi sınıfının asla terk edilmemesi gereken ilkesi olan enternasyonalizme nasıl sahip çıkılması gerektiğini anlattılar. Bu bilincin bu topraklarda kök salması için, 15-16 Haziran ruhunu yeniden diriltmek için mücadele vermek gerektiğini anlattılar. Tarihin ivmesi hızlandığında, rüzgâr işçi sınıfından esmeğe başladığında UİD-DER’in mütevazı da olsa nasıl kararlı ve cesur bir adım olduğu işçi sınıfının bilincine kazınacak.
Uğrunda savaşılıp altında ölünecek tek bayrak enternasyonalizmdir. Selam olsun bu bayrağı daha da yükseltmek için ter akıtan işçilere! Selam olsun mücadelede yerini alan UİD-DER’e!
Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- 25 Haziran pazar günü…
- Birlikte mücadele dolu günlere
- Yıllardır verilen mücadele ve emek bir çatı altında toplandı
- Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- Zirveye doğru bir adım daha
- Düş değil bu hayal değil he hey be hey!
- Yaşasın örgütlü mücadelemiz
- Hepimiz işçiydik
- Sarp kayadan geçen yola MERHABA
- Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
- 15-16 Haziran’ın coşkusunu bizlere yaşatan UİD-DER’e teşekkür ediyorum.
- 15-16 Haziran’ı anarken güneşin kollarını tutmak
- Yaratan ve yaşatan bizleriz
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...