Buradasınız
Bağışıklık Sistemi Makarnayla mı Mücadeleyle mi Güçlenir?
Esenyurt’tan bir grup öğrenci ve işçi

Koronavirüs salgını tüm gündemi belirliyor. Bu koşullarda bizler de bir grup genç işçi ve öğrenci olarak bir araya geldik ve bu konuyu kendi aramızda tartıştık.
Bir dokuma işçisi: İşyerinde çoğu kişiyi yıllık izne çıkardılar ve ben iki-üç kişinin işini yapıyorum. Elinizi yıkayın, önleminizi alın diyorlar ama iki dakika bir işimiz çıksa ve ortada göremeseler “neredesin?” diyorlar. Millette korku yaratmaya çalışıyorlar, bu korku atmosferinde 1999 depremindeki gibi haklarımıza saldıracaklarını düşünüyorum. UİD-DER bize işçi sınıfı olarak örgütlenerek bağışıklık sisteminizi güçlendirin diyor, yani bilincimizi güçlendirelim. İşe gidip geliyoruz, önlemlerin gerçekten samimi olmadığını gördüm.
Genç bir öğrenci: Sürekli evde kaldığımızdan psikolojimiz olumsuz etkileniyor. Ailem çok korkuyor ve ekmek almaya bile göndermiyorlar beni. Babam ücretsiz izne çıkarıldı. Daha şimdiden maddi sıkıntı yaşıyoruz. Annemle babam belirli ürünleri stokladılar; makarna, bulgur, un gibi gıdaları. Fakat maalesef bağışıklık sistemimiz makarnayla güçlenmiyor. Neden et, balık, peynir, süt stoklayamıyoruz? Ailemle kaldığımdan ben de belirli bir süre sonra tedirgin olmuştum, ancak İşçi Dayanışması gazetesinde çıkan yazıları okuyunca bu paniğin ve korkunun yersiz olduğunu anladım. Ayrıca bu aralar gündemde öne çıkarılmayan kadın cinayetleri, iş cinayetleri, yoksulluk, göçmenlerin dramı gibi olaylar hiç yaşanmıyor gibi bir hava yaratılıyor.
Bir kadın işçi: Örgütsüz bir işçi medyayı takip ettiğinde ruhuna korkunun hâkim olduğunu görüyoruz. Koronavirüs ile ilgili haberler çıktığında “UİD-DER ne diyor, ne yazıyor?” diye bekledim ve sitedeki yazıyı okudum ve kafamda bir şeyler oturdu. Bu virüs olayının da kaynağında kapitalizm olduğunu ve mevcut sistem krizinin üstünü örtmek için olayların bu kadar abartıldığını gördüm. Yaratılan korku ve kaos ortamında kıdem tazminatımızı, grev hakkımızı, işimizi ve haklarımızı elimizden almak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu yaratılan korkudan beynimizi korumalıyız. Kapitalizmin yarattığı virüsün beynimize bulaşmasını engellemeliyiz. Bunu bireysel olarak yapmamız gerçekten çok zor, o yüzden örgütümüze güveniyoruz. Bu virüsten önce olduğu gibi bu süreçte de örgütlü bir şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Bu şekilde bu ortamdan daha da güçlü bir şekilde çıkacağız.
Bir eğitim işçisi: Bağışıklık sisteminizi güçlendirin diyorlar. Aldığımız ücretler ortada. Biz işçilerin yapacağı tek şey kapitalizmin yarattığı virüse karşı UİD-DER’de örgütlü olmak. Ancak o zaman savrulmayız. Bu bir gerçek, burjuvaların aldığı önlemlerle biz işçilerin aldığı önlemler de aynı olamaz. Biz işçiler bu süreçte birbirimize sahip çıkalım. Patronların medyasının yarattığı kirli haberlere inanmayalım, UİD-DER sitesini takip edelim.
Bir üniversite öğrencisi: Bizden alınan vergilerle patronlara 100 milyar verilmesi yöneticilerin pervasızlığını göstermektedir. Cumhurbaşkanı ekonomik paketi açıklarken Rıfat Hisarcıklıoğlu’na gülerek “neşen yerinde” demişti. Evet, şu an patronların neşesi yerinde. Önceden günlük iş bulabiliyordum, ancak son salgın sebebiyle iş bulmakta zorlanıyorum. Üstelik okuduğum üniversitede uzaktan eğitim sistemini oturtamadılar, doğal olarak da ciddi sıkıntılar yaşıyoruz.
Bu sohbetimizin sonucunda hepimiz bir kez daha anladık ki, işçi sınıfı eve kapanarak, egemenlerin yalanlarına inanarak değil tersine mücadele saflarında birleşerek yaşanan ekonomik çöküşü burjuvaziye fatura edebilir.
Yolsuzluk ve Yolunu Bulmak
İşçilere Yıllık İzin Dayatması
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....