Buradasınız
Bana Utanmazlığın Resmini Çizebilir misin?
Tuzla’dan işsiz bir işçi
Emperyalist piramidin zirvesinde bulunan ABD son günlerde emekçilerin, insanlık dışı bir olaya verdikleri tepkiyle sarsılıyor. Tarihi boyunca ABD’li egemenler tarafından siyahlar hep ötekileştirildi, hor görüldü, aşağılandılar. Sayısız kez sorgusuz sualsiz şüpheli görülerek polis tarafından vurulup öldürüldüler.
25 Mayısta bir polis tarafından 8 dakika 46 saniye boyunca boynuna bastırılarak nefessiz bırakılan George Floyd’un hayatını kaybetmesi sonucu polis terörüne ve başta Trump olmak üzere ABD’li egemenlere karşı başlayan protestolar, gün be gün büyüyerek ABD’nin tüm eyaletlerine, oradan da dünyanın birçok ülkesine sıçradı. Siyah-beyaz, genç-yaşlı, Hıristiyan-Müslüman demeden bir araya gelen insanlar, bu vahşi katliama ve kapitalizmin krizinin sonuçlarına, işsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliğe olan öfkelerini haykırıyorlar.
Dünyanın her yerinden tepkiler yağıyor bu cinayete, tabii Türkiye’den de… Türkiye’de bu katliama karşı tepkisini dile getiren biri şöyle bir paylaşımda bulunmuş. “ABD’deki protestoların bu kadar büyümesinin altında galiba Floyd’un öldürülme olgusunun etrafında aşikâr hale gelen H. Arendt’ın ifadesiyle «kötülüğün sıradanlığı» olgusu yatıyor. Sıradan beyaz bir polisin korkunç bir şeyi «her zamanki iş» gibi yapıyor olması bardağı taşırdı.” İlk bakışta gayet doğru görünen bu paylaşıma daha dikkatli baktığımızda ayrı bir skandal, ayrı bir utanmazlık görüyoruz. Sorun mesajda değil yazan kişide! Bu paylaşım Yusuf Yerkel’e ait. Anımsayamayanlar için hatırlatalım. Yusuf Yerkel, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasında maden işçisi Erdal Kocabıyık’ı yerde tekmeleyen başbakanlık müşaviridir. Bu kişiye ait olduğu bilinerek okunduğunda bu paylaşım insanı çileden çıkarıyor. Bu ne utanmazlık, bu ne ikiyüzlülük diyor insan. Madende 301 kardeşini kaybetmiş, daha acısını bile yaşayamamış bir emekçinin tekmelenip yerlerde sürüklenmesi akıl alır gibi değildi. Peki Floyd’u katleden polisten ne farkı var bu adamın? İktidarın çeşitli düzeylerdeki temsilcilerinden de Floyd’un öldürülmesine yönelik “ırkçılık karşıtı” açıklamalar geldi. Pek çoğu “insanlık dışı bu zihniyeti kınama” yarışına girdi. Madem ırkçılık insanlık dışı bir zihniyetin ürünü, o halde şunu sormak lazım: Amerika’da siyahları katleden ırkçı zihniyetin Türkiye’de örneğin Kürt karşıtı ırkçı zihniyetten çok mu farkı var?
Yusuf Yerkel’in bu paylaşımı kısa sürede çok büyük tepki aldı, öyle ki Yerkel yorumları engellemek zorunda kaldı. Buradan egemenlere hep birlikte haykıralım: Yaptıklarınızı, söylediklerinizi unuttuğumuzu, unutacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler hiçbir şeyi unutmuyoruz. Hafızamızın bir köşesinde duruyor yaptığınız haksızlıklar, tüm zulümler. Birlik olduğumuzda düzeninizi yıktığımız günleri de hatırlıyoruz. Bugün yaptıklarınızın hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacak. Tıpkı Floyd’un katledilişine siyah beyaz demeden birlikte ses çıkaran Amerikalı emekçiler gibi, ya da Amerikalı diye düşünmeden bu cinayete karşı protesto gösterileri düzenleyen tüm dünya emekçileri gibi… İşçi sınıfı gün gelecek bu zalim düzeninizi yıkmak için birleşecektir.
Gün Olacak, Devran Dönecek!
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...