Buradasınız
“Ben” Değil, Biz!
Kocaeli’den bir metal işçisi

Uzunca bir süredir, iktidardakilerden ve yakınlarından kurdukları cümlelerin her yerine “ben” kelimesini sokuşturduğu nutuklar dinlemekteyiz. Her şey bir “ben”de tezahür ediyor adeta. O “ben” her şeyi tek başına düzeltiyor. Ekonomiyi büyütüyor, ticareti arttırıyor, ülkemizin milli bütünlüğünü korumak için elinden geleni yapıyor, hatta tek başına iktidar yükünü omuzluyor. Ve bu zor işlerle uğraşırken, neler çektiklerini bir “ben” biliyorlar. Zira içimizde bölücüler, dış mihraklar varken içlerindeki “ben”den başkasına güvenemiyorlar. Güçlü görünmeye çalışıyorlar. Ama diğer yandan da gölgelerinden korkuyorlar. Çünkü biliyorlar, attıkları her adım bir gün onlardan hesap soracak insanlara biraz daha malzeme veriyor.
İşin ilginç yanı biz işçiler de kanıyoruz yalanlarına hemen. Her şeyi yapma, düzeltme kudretini kendinde görenleri kurtarıcı olarak görüveriyoruz. Onlar her “ben” dediğinde, yoksullaşan, hakları gasp edilen, iş kazalarında ölen bizleriz oysa. Bu “ben” diye başlayıp, “ben” diye biten söylemlerin arkasında yatan hain planlar var. Doymak bilmez hırslar, güç ve zenginlik arzusu var. Onların “ben”inin arkasında, sermayelerini büyütmek adına hiçe saydıkları hayatlarımız var. Bizim, “ben” diyenlerin arkasından gitmememiz, o iğrenç yalanlarına kanmamamız gerek. Ayrışmamamız, ben, değil “biz” olmamız gerek. Farkında olmak için aldatıldığımızın, dönüp sınıfımıza bakmamız gerek. Kendi çıkarları için “ben” diyenleri bir kenara atıp, sınıfımızın çıkarlarını gözetmemiz gerek.
Biz kocaman bir sınıfız, milyonlarız, milyarlarız. Üreten, alın teri döken, işçi sınıfının evlatlarıyız. Ne zaman ayrıştıysak, “ben” duygusuna kapıldıysak kaybettik, yenildik. Oysa bir fark edebilsek, “biz” olduğumuzda, “bir” olduğumuzda neler kazanabileceğimizi, önümüzde hiçbir güç duramaz. Kardeşler, işçi sınıfı “biz” diyebildiği vakit, birleşip mücadele edebildiği vakit kazanacaktır ancak. Geçmişimiz bunun sayısız örnekleriyle dolu. Kurtuluşumuzun bundan başka yolu yok. Kişilerin değil sınıfımızın adıyla gurur duymak, kişilerden değil sınıfımızın örgütlülüğünden güç almak, kişilerin değil sınıfımızın çıkarlarını savunmak gerek. Çünkü gücümüz, kuvvetimiz birliğimizden ve örgütlülüğümüzden gelir.
Sendikalı O-LA-MA-MAK!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...