Buradasınız
Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
İstanbul/Tuzla’dan bir kadın metal işçisi
Kendimizi fiziksel ve zihinsel olarak iyi hissedebilmemiz, çocuklarımızı sağlıklı büyütebilmemiz için yeterli beslenmemiz şart. Ama gıda ürünlerine neredeyse günlük olarak zam geliyor. Mutfağımıza giren ürünlerin çeşitliliği giderek azalıyor, bazıları ise zaten hiç girmiyor. Bir avcının avını takip etmesi gibi market market dolaşıp ucuz gıda ürünlerinin izini sürüyor, fiyat araştırması yapıyoruz. Yoksulluğumuza böyle çare bulmaya çalışıyoruz. Ama çare bulmak bir yana çektiğimiz eziyet büyüyor. Geçen haftalardaki yağ izdihamını hatırlayalım.
Mesela fahiş zamlar yetmezmiş gibi şimdi de Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle yağ kıtlığı yaşanacağı korkusu yayılıyor. Fiyatlar uçuşta olduğundan, ertesi gün aynı fiyata bulamayacağından ya da hiç bulamayacağı korkusuyla yağ için marketlere koşturan arkadaşlarımız var. Bazı marketler 5 litrelik yağdan aynı kişiye iki teneke satmıyor. Bazısı 18 litrelik sıvı yağı 1098 liradan 36 ay taksitle satıyor. Fiyatlar artıkça nispeten “ucuz” yağ için kuyruklar oluşuyor. Hatta sadece yağ kuyrukları değil artık adeta yağ izdihamları görülüyor. Ama kuyruklarda beklemek, yağ almak için çırpınmak, tüm bu çaba günü kurtarmaya bile yaramıyor. Aslında yağ kuyrukları ile sembolleşen bir yoksulluk yaşıyoruz. Büyüyen, kalıcılaşan bir yoksulluk.
Bizim yoksulluğumuz büyüdükçe marketlerde peynire, çocuk mamasına alarm, sıvı yağ tenekelerine zincir vurulur oldu. Aslında bu büyük bir trajedidir. Takılan alarm, vurulan zincir bizim ne kadar çok yoksullaştırıldığımızı gösteriyor. Çalışarak, alın teri dökerek ürettiğimiz zenginliklerden işçi sınıfı olarak ne kadar az pay aldığımızı, daha doğrusu alamadığımızı gösteriyor. Çünkü işçiler olarak yeterince birlik ve dayanışma içinde değiliz. Bugün bu denli yoksulsak, yağa vurulan zincir gerçeğiyle karşı karşıyaysak, bu bizim zihinlerimize zincir vurulduğu içindir. Birleşip bizleri sömürenlere karşı bir arada duramadığımız içindir. Bize esaret zincirleri vurabildikleri için yağa zincir vurabiliyorlar.
İşçiler olarak bizi sömürenlerin, yoksullaştıranların kim olduğunu görürsek, aramıza ayrılık gayrılık sokmalarına izin vermeden onlara karşı birleşebilirsek esaret zincirlerini kırmayı başarırız. Birlik ve dayanışmamızı güçlendirirsek yağa, zihinlerimize ve yaşamımıza esaret zincirleri vuranlardan hesap sorabiliriz. Bu bilinçle işçi sınıfımızın saflarında yerimizi alalım, sömürüye, ezilmeye, esarete karşı mücadelemizin sembolü olan 1 Mayıs’a, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a sahip çıkalım.
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...