Buradasınız
Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
İstanbul’dan bir kadın işçi

Geçenlerde çalıştığım firmadan danışmanlık almak isteyen bir işletmeye gittim. Görüşmeyi yaptığım kişi genç bir kadındı. Önce yapacağımız iş üzerine konuştuk. O, bizim firmadan neden danışmanlık almak istediklerini anlattı. Ben ekonomik krizin firma üzerindeki etkisini öğrenmek ve zamlar hakkında ne düşündüğünü anlamak için sohbetin yönünü biraz değiştirdim. Üretimlerinin nasıl ve ne durumda olduğunu, işlerinin nasıl gittiğini sordum önce. “İyi çok şükür” diye başlayıp ne kadar çok kazandıklarını anlatırken zamlardan, hayat pahalılığından hiç söz etmemesine biraz şaşırdım. “Bu kadın burada bir işçi değil mi” diye düşündüm. “Her yerde pahalılık var, zamlar var, sizi, evinizi etkilemiyor mu?” diye sorduğumda öyle bir sorunu olmadığını anlatmaya başladı. Alışverişle uğraşmıyormuş, sabah işe geldiğinde kahvaltısı, akşam evine gittiğinde yemeği hazırmış. “Bu kadın nasıl bir işçi, neyin nesidir? Nasıl bir hayat yaşıyor?” diye iyice meraklanmaya başlarken o anlatmaya devam etti: “Ama geçenlerde buzdolabımız bozuldu, işyerine yiyecek getirip dolaba koyamıyoruz. O yüzden de iki üç gündür fırına uğrayıp simit, poğaça falan alıyorum. Ya şok oldum, iki simit bir poğaçaya 35 lira para verdim.” Bunun üzerine “Zaten her şeyin fiyatı çok arttı, haberiniz yok mu? Keşke sadece simit ve poğaçada artış olsa. Hiç market alışverişi yapmıyor musunuz, dışarda her şey aşırı pahalı, dünyadan haberiniz olsa iyi olur” dedim. Alışverişi eşi yapıyormuş, o yüzden bu tip şeyleri bilmiyormuş. İyice işkillenmiştim, “bu kadın ne iş yapıyor burada, neden dünyadan haberi yok?” diye düşünürken bir de ne öğreneyim? Meğer işi bağlamak için görüştürüldüğüm bu genç kadın patronun kızıymış! Gerçekten de başka dünyalarda yaşıyormuşuz!
Yaşadığım bu örnekle bir kez daha gördüm ki, hayat pahalılığından, zamlardan canı yanan, beli bükülen biz işçileriz. Bu koşullar bizim yükümüzü arttırırken patronlar için yeni fırsatlar yaratıyor. Zamlar karşısında ezilen, her geçen gün yoksulluğa mahkûm edilen bizleriz. Çalıştığım işyeri firmalara danışmanlık hizmeti veren bir şirket. Şirketlere bu hizmeti vermek için koşturan, emek veren biz emekçiler olduğumuz halde ücretlerimiz son bir yıldır yerinde sayıyor. İşyerindeki arkadaşlarıma ücretlerimizi arttırmak için patronla konuşmamız gerektiğini anlattığımda her biri konuşmamak için bir bahane uyduruyor. İşsiz kalma korkusuyla seslerini çıkaramıyorlar. Bu koşullara razı geldiğimiz için de geçimimiz günden güne zorlaşıyor. Oysa patronların “çok şükür” dediği bu koşullardan kurtulmamızın tek bir yolu var. Hakkımızı aramak, birlik olmak ve mücadele etmek!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...