Buradasınız
Bıçak Kemikte: İşçiler, Bürokrat Sendikacılar, Yalanlar
Gebze OSB’den metal işçisi bir kadın

Sözleşme taslağının hazırlanması, MESS patronlarıyla yapılan görüşmeler, fabrikalarda yapılan eylemler, kent meydanlarındaki basın açıklamaları, mitingler… Anlatacaklarım aylar boyunca yükseltilen mücadelenin birkaç saniyede atılan bir imza ile “bitirilmesinin” hikâyesidir. “Bıçak kemikte!”, “geçinemiyoruz, açız!” diyen metal işçilerinin yok sayılmasının hikâyesidir. İşçileri değil de koltuklarını düşünen bürokratlaşmış sendikacıların, işçilerin iradesini çiğneyerek MESS’in dayattığı sefalet ücretini kabul etmesinin hikâyesidir. Anlatılan senin, benim, bizim hikâyemizdir.
MESS dayatmalarına karşı fabrikalarda ayağa kalkan, hakkını arayan, eylemlere katılan binlerce metal işçisi kardeşinizden biriyim. Sendikasına güvenen, aylar önce bu yola çıkarken kazanacağına inanan kardeşlerinizden biri. Çünkü eti geçti, bıçak kemiğe dayandı. Çünkü sesimizi duymayan, bizleri hor gören, televizyon ekranlarında “ekonomik gerçeklerden” söz edip bizi açık açık tehdit edenlere karşı silkinip ayağa kalkmak zorundaydık artık. Çalan sömürü çanları bizleri uyandırdı o derin uykudan. Gururla andığımız geçmişimizden güç alarak onurumuzu, haklarımızı kurtarmak zorundaydık. Bizleri hor görenlere kim olduğumuzu göstermek zorundaydık. Bizlere yokluğu, yoksulluğu gösterip, polisle, grev yasaklarıyla tehdit edenlere karşı durmak zorundaydık. Durduk da! “Grevinizi yasaklarız, gözaltına alırız” dediler. “Varsın bizi tehdit etsinler, biz grev istiyoruz! Grev irademizdir, kimse irademizi çiğneyemez!” dedik. Kavgaya çağırdılar bizi, “davetiniz kabulümüzdür” dedik.
Ama önümüzde yürüyenler arkamızdan dolandılar. Meydanlarda “metal işçilerinin beklentisi karşılanmazsa, 5 Şubat tarihinde greve çıkıyoruz. Buradan ilân ediyoruz. Eğer grevimize müdahale olursa sizin grev yasaklarınızı tanımayacağız” diye haykıranlardan yedik kazığı. Biz bütün gücümüzle patronların üzerine yürürken, her sözünde bize güven veren, MESS’in sefalet ücretini kabul etmeyeceklerini söyleyen genel merkezimiz ne oldu da yolunu şaşırdı? “Yoksulluğu kader sayalım istiyorlar. Yoksulluk bizim kaderimiz değildir” diyen genel başkanımız ne oldu da bizi yoksulluğa mahkûm etti? Neden seçtiğimiz şube başkanlarımızın, işyeri temsilcilerimizin ve bizlerin onayını alıp sözleşmeyi imzaladıklarını söylediler? Neden yalan söylediler? Grev irademizi tanımayan genel merkezimiz, Gebze şube seçimlerinde gösterdiğimiz iradeyi de tanımadı. “Biz Birleşik Metal-İş Sendikasıyız” dedik, işçileri birleştireceğimizi söyledik. “Birlikte yürüyeceğiz, birlikte kazanacağız!” diyerek çıktık yola. Onlar bizi ayrıştırdılar, böldüler, başımıza da seçimle gönderdiğimiz eski başkanı atama yoluyla yeni başkan olarak gönderdiler. Her fırsatta Gebze’nin önemli bir sanayi kenti olduğunu, metal işçilerinin burada pek çok kere tarih yazdığını söyleyen genel merkez yöneticilerimiz, Gebze’den yükselttiğimiz mücadele bayrağımıza, sendikamızın tarihinde eşi benzeri olmayan bir kara leke sürdü.
Ama herkes bilsin ki, bizim alnımız açık, yüzümüz ak. Ne MESS’in ne de iktidarın tehditlerine boyun eğen biz olmadık. Sözünden dönen, yolundan sapan biz değiliz. Haklıyı haksızdan, gerçeği yalandan, namusluyu namussuzdan ayıracak tecrübeye sahibiz artık. Kime güvenip kime güvenmeyeceğimizi de öğrendik çok şükür. Biz fabrikalarımızda üretmeye, emek vermeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Dost da düşman da bunu iyi bilsin. Gebze’de binlerce üyemizle ve bize destek veren sınıf kardeşimizle yürürken en önde taşıdığımız pankartımızda “biraz kaldır başını, sana başlar eğilsin!” yazıyordu. Biz bir kez kaldırdık başımızı. Hani “kalsın benim davam divana kalsın” demişti ya ozan. O divan biziz işte. O divan, kemiğe dayanan bıçağa karşı ayakta! Çünkü biz “bitti” demedik daha!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- Manisa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mercan Makina’da sendikal baskılar ve işten atma saldırısına karşı 20 Martta direniş başladı.
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...
- Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yoksulun günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen Ramazan fitresinin asgari ücret veya emekli aylığı alanlara da verilebileceğini açıkladı. Bu sözler Türkiye’de işçi ve emekçilerin nasıl bir yoksulluğa mahkûm...
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...