Buradasınız
Bir Dakika, Bir Ömür
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Patronlar biz işçilerin örgütsüzlüğünü her fırsatta yüzümüze vuruyorlar. Kısa bir süre önce bir işçi arkadaş işten atılmıştı, sebebi ise incir çekirdeğini dahi doldurmaz. Daha önce de benzer sebeplerden aslında sebepsiz yere bir sürü işçi işten atılmıştı. Sabahın karanlığında üç kuruş para için yollara düşüp soluğu işyerinde alan işçiler daha işbaşı zili çalar çalmaz sanki cezaevine düşmüş gibi fabrikalara doluşuyorlar. Çok küçük sebepler işçilerin azarlanmasına, aşağılanmasına, psikolojik baskılara maruz kalmasına neden olabilir. Bazen birkaç dakika işe geç gelmemiz yüzünden, bazen “zamansız” tuvalete gitmemiz, bazen işbaşı zili çalar çalmaz işbaşı yapmamamız bir anda işçilerin moralini bozmaya yeterli olabilir. Bıraktık hak hukuk aramayı, hiçbir şey yapmadan etliye sütlüye karışmayalım desek de patronların bir sınırı yoktur ve her fırsatta işçinin üzerine gitmekten geri durmaz, dakikaların hesabını yaparlar.
Kurallar o kadar çok ve çeşitlidir ki birine uysan birini es geçebiliyorsun. Bu durumda da işten atılmakla yüz yüze kalabiliyorsun. Yani patronların arsızca ve hoyratça davranışı, çalışan insanı değil de dakikalardan kazanacağı parayı düşünmesi, işçilerde büyük bir içe kapanma, tedirginlik, panik ve stres yaratmaktadır.
Biz işçilerin dakikasının hesabını yapan patronlar ve temsilcileri, gece gündüz demeden çalışmamızı bile yetersiz buluyorlar. 12 saat çalışmamıza rağmen paydos saatlerimiz çok az, insan gibi bir yemek yiyemiyoruz, 12 saatin karşılığında aldığımız ücret çok düşük. Her gün iş kazası yaşanmasına rağmen hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı gibi kaza çok ciddi değilse kendi yaramızı sarmaya tıbbi malzeme bulamıyoruz. Aslında sıralasam tonla şey var ama ben sadece özet geçiyorum.
Benim özetle söylemek istediğim şey, patronlar dakikaların hesabını yapıyor ve çalınan dakikalarımızın sayesinde devasa bir servete sahip oluyorlar. Biz işçiler ise örgütsüz olduğumuz için kan ter içinde çalışarak koca bir ömrü veriyoruz, karşılığında ise en ufak hatamızda -çoğuna bahane diyelim- soluğu kapıda alıyoruz.
Patronlar en ufak şeyin hesabını sorarken neden biz kaybolan haklarımızın, iş kazalarında katledilen on binlerce işçi kardeşimizin, kaybolan yaşamlarımızın hesabını soramıyoruz?
Patronlar üretim birazcık aksadığı zaman ya da ürün biraz zarar gördüğü zaman biz işçileri kapı önüne koyuyorlar, peki içimizden binlerce işçinin çalınması ve kendi bedenlerimizin çalınması karşısında neden biz patronları cezalandıramıyoruz? Çünkü örgütsüzüz.
Biz işçilerin örgütlenmekten başka bir yolu ve kurtuluşu yok. Örgütlendiğimiz zaman, kaybettiğimiz haklarımızı, kaybettiğimiz değerlerimizi kazanmakla kalmayacak, kaybettiğimiz dakikalarımızın, günlerimizin, yıllarımızın acısını patronların burnundan fitil fitil getireceğiz.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzek hiçbir şey!
Taşeron İşçisi Olmak
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...