Buradasınız
Bir İstanbul Turu ve Umuda Dair
İzmir’den emekli bir işçi

UİD-DER’in bir etkinliğine katılmak için İzmir’den İstanbul’a geldim. İyi de ettim. Etkinliğe katılan işçilerin gözlerinde umudu gördüm. En yaşlımızdan en gencimize, kadınıyla erkeğiyle işçilerin ve işçi çocuklarının coşkusu ilkbaharda doğadaki tüm canlıların filiz vermesi gibi capcanlı ve bir o kadar da umut, heyecan ve geleceğe güvenle doluydu.
Etkinlikten sonra ve takip eden günlerde zihnimde bir yandan etkinlikteki o mükemmel atmosfer, İstanbul sokaklarında dolaştım. Metrodan Marmaraya, metrobüsten otobüse geçerek koca kentin meydanlarına dek bazı yerlerini gezdim. Gezerken zihnimde Vedat Türkali’nin bekle bizi İstanbul şiiri, arasına katıldığım insan kalabalığı içindeyim.
Bu caddeler ve meydanlardan nice işçi kuşakları gelip geçmiştir. Nice mitingler yapılmıştır. Önce azar azar. Ardı sıra artarak. Grev hakkı için fabrikalardan, meydanlara akarak umut ve cesaretle. Karanlığı yırtan şafak vakti gibi çıkagelmişti 15-16 Haziran 1970. Meyveye durup yemişini veren bir bereketli orman gibiydi örgütlü işçi sınıfı. Tüm işçilere ve ezilenlere, horlanan herkese umut aşılıyordu örgütlü işçi sınıfı. Hatta öyle ki işçi sınıfının bu örgütlü gücünün ektisinin yayılıp ulaşmadığı alan kalmamıştı. Sinemadan spora, sanattan edebiyata, kasabadan köye umut rüzgârları yayılmıştı.
Ancak diğer yandan sermaye sınıfı ve onların koruyucusu devleti korkudan tir tir titretmişti örgütlü işçi sınıfının o muazzam gücü. Aynı sermaye sınıfı İstanbul’daki fabrikalarda kendileri için artı-değer yaratacak işçilere aç kurtlar gibi ihtiyaç duyduklarında “taşı toprağı altın İstanbul” diye reklam yapmışlardı yıllarca. Sınıf bilinçli işçiler bu taşı toprağı altına çevirenin işçi sınıfı olduğunu gayet iyi bilirler.
İnsan seli içindeki gelip geçen insanların yüzlerine, özellikle gözlerine bakmaya çalışıyorum. Sokaklarda koşturan bu insanlar dünya nüfusunun yüzde 99’una dâhil olanlardan. Ve tamamının yüzlerindeki ifadelerden mutsuz ve umutsuz olduklarını okumak mümkün. Bu insan selini görünce UİD-DER web sitesinde çıkan ve dünyada üç yüz milyon insanın göç yollarında olduğunu anlatan yazıyı anımsıyorum. Göç yollarına düşmek zorunda kalan insanların da yüzlerinde gelecek kaygısı ve umutsuzluk vardır. Dünya nüfusunun yüzde 99’una bu geleceksizliği, umutsuzluğu ve mutsuzluğu yaşatan kapitalist düzenden başkası değil.
İçinden geçtiğimiz dönemin koyu karanlık zamanlar olduğunun örgütlü işçiler olarak bilincindeyiz. Böylesi karanlık zamanlarda bile bizlere umutlu olmayı aşılayan mücadele örgütümüz UİD-DER’dir. Kendi sınıfımızın mücadele tarihini bir kuyumcu titizliğinde işliyor UİD-DER. Bundandır bugüne, yarınlara ve geleceğe umutla sarılmamız. Bundandır yüzümüzdeki mutluluk, gözlerimizdeki ışık. Bugün az ötemizde olan ve henüz temas edemediğimiz pek çok sınıf kardeşimizin de bugüne, yarına ve geleceğe umutla bakmasını sağlamamızın tek yolu, onları da mücadelemizin içine katmaktan geçiyor.
Sokakta Hoşnutsuzluk Hâkim
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...