Buradasınız
Bir Taşla Çok Kuş ve Göçmenler
Kocaeli/Gebze’den bir kadın işçi

Son günlerde en çok konuşulan konuların başında göçmenler geliyor. Muhalefetinden iktidarına, TV programlarından miting alanlarına kadar hemen her yerde bu konu konuşuluyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir televizyon programında “fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma. Sonra ayak ayak üstüne at, «Ne olacak bu Suriyelilerin hali?» de. Bir milyon insan gidecek. Kim isyan edecek biliyor musun? O iş sahipleri” sözlerini sarf etti. Bu sözlerle mültecileri ucuz işgücü olarak kullandıklarını, kayıt dışı, sigortasız, güvencesiz, düşük ücretlerle çalıştırılmalarını engellemeleri gerekirken tersine bu sömürüye çanak tuttuklarını itiraf etti. MÜSİAD Başkanı da “Maalesef Türkiye’de iş beğenmeme gibi bir durum var. Emek yoğun işlerde çalışmak istenmiyor. İnsanlar ağır işlerde, emek yoğun işlerde çalışmak istemiyor. Çalışsa da verimli olmuyor. Yabancı uyruklu işçiler bu işlerde daha fazla çalışıyor” dedi. Bu sözlerle işçilere kötü çalışma koşulları dayattıklarını itiraf etti, kötü koşulları değiştirilemezmiş gibi gösterip meşrulaştırmaya çalıştı.
Siyasi iktidarın ekonomi politikaları yüzünden Türkiye ekonomisi uçurumdan aşağı yuvarlanıyor. Bunun faturasını on milyonlarca emekçi artan hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla ödüyor. Kimileri de çıkıp bu manzaranın sorumlusunun göçmenler olduğunu söylüyor, hedef saptırmaya çalışıyor. Oysa hem Suriye’deki savaşın büyümesinden hem de göçmenlerin Türkiye’ye gelmesinden siyasi iktidar sorumludur. Sermaye sınıfının daha da palazlanması için her türlü ayrıntıyı düşünen siyasi iktidar, büyüyen bu sorunu görmezden geliyor. Suriyeli sığınmacılar için “çok büyük harcamalar” yaptığını iddia ederek Avrupalı egemenlerle pazarlıklara girişip sığınmacıları Türkiye’de tutmak için çok büyük paralar alıyor. Türkiyeli işçileri daha ucuza ve daha kötü şartlarda çalıştırmak için onları bir tehdit olarak kullanıyor. Suriyelilerin çaresizliğinden yararlanıp en kötü işlerde çalıştırıyor, Türkiyeli işçilere de en kötü koşulları dayatıp “vay siz iş beğenmiyorsunuz, bakın Suriyeliler yapıyor” diye adeta çemkiriyor. Yani bir taşla pek çok kuş vuruyor, göçmenleri her yönden istismar ediyor.
8 milyon işsizin olduğu bir ülkede “kimsenin yapmadığı” işler yoktur. İnsan onuruna yakışmayan, düşük ücretlerin dayatıldığı, ağır ve kölece çalışma koşulları vardır. Çalışma şartları iyileştirilse, ücretler yükseltilirse, kölelik dayatılmazsa insanlar çalışmaktan kaçmaz, her işi yapar. Ama patronlar koşulları bir nebze olsun düzeltmek yerine işçileri suçlamayı tercih ediyorlar, şikâyet ettiğimizde de göçmen işçileri hedef gösteriyorlar. Çözüm mültecilere öfke duymak değil onların evlerini başlarına yıkan savaşa karşı çıkmaktır. Sığınmacıları üç kuruşa çalıştırıp bunu normalleştirmeye çalışan sermaye sınıfına karşı durmaktır. Ulaşımdan barınmaya, sağlıktan eğitime kadar kamu hizmetlerinin yetersiz kalmasına, kiraların yükseltilmesine, entegrasyon politikalarının uygulanmamasına karşı çıkmaktır. Hedef tahtasına mağdurları değil sorunun kaynağında olanları koymaktır.
“Adaletiniz Batsın!”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- “Bir Daha Asla” Demek İçin Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Asen Metal’de İş Cinayeti: Sendika Düşmanlığı İş Cinayetine Yol Açtı!
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- Şantiyelerde, Fabrikalarda, Tersanelerde İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Kemal Türkler ve Unutulmaması Gereken Bir Dönem
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Sarıyer Belediyesi İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- UMUT’tan Yumruk Albümü: Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- Küresel Haklar Endeksi: Türkiye İşçiler İçin En Kötü 10 Ülke Arasında!
- Sağlık Emekçilerinin Sabrı Taştı!
- Dr. Ekrem Karakaya’nın Katili Kim?
- DİSK: “TÜİK Gerçekleri Açıkla, Ekmeğimizle Oynama!”
- Kapitalizmin Girdabından Ancak Örgütlü Olursak Kurtuluruz
- Sağlıkta Sorunlar Büyüyor!
- Hendek Katliamında Hayatını Kaybeden İşçiler Anıldı
- Sivas Katliamının 29. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
Son Eklenenler
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...
- Latince adı “Mare Pacificum” yani “Barışçıl Deniz” olan dünyanın en büyük okyanusudur Pasifik. Fakat adının anlamının aksine nice savaşlara ve acılara tanık olmuştur. İkinci Dünya Savaşının sonunda ABD tüm rakiplerini korkutmak, dünyanın mutlak gücü...
- RMT sendikasında örgütlü 41 bin demiryolu işçisi Haziran ayındaki 3 günlük tarihi grevin ardından talepleri karşılanmadığı için yeniden greve gitti. 27 Temmuzda greve çıkan RMT üyesi işçilerle birlikte demiryollarında müdür ve büro çalışanlarının...
- Geçtiğimiz günlerde tonlarca asbest bulunan Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin sökümü için Brezilya’dan Türkiye’ye getirileceği açıklandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum gemide 9,6 ton asbest bulunduğunu söylüyor. Oysa...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo savaş gemisinin söküm için İzmir Aliağa Tersanelerine getirilmesini bir eylemle protesto etti. Ankara’da Brezilya Büyükelçiliği önünde bir basın açıklaması...
- Gebze Tembelova’da bulunan Pulver Kimya’ya bağlı Conta Elastik’te çalışan işçiler, kötü çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı Petrol-İş Sendikasında örgütlendiler. Yaklaşık 300 işçinin çalıştığı fabrikada, Petrol-İş çoğunluğu sağladıktan...
- İzmir Menderes Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Efe Rakı’ya ait Distile fabrikasında çalışan 24 işçi, geçtiğimiz aylarda Tekgıda-İş Sendikasına üye olduğu için işten atılmıştı. İşçiler sendika hakları için mücadeleye devam ederken, Distile patronu...