Buradasınız
Bir Yaşamlık Uzmanlık Sorusu
Aydınlı’dan bir işçi
Son zamanlarda hayatımıza yeni bir meslek girdi: İş güvenliği uzmanlığı. Üniversitelerde ve birçok kurumda kurslar düzenleniyor, iş güvenliği uzmanlığı sertifikası veriliyor. Bu kurslar çeşitli sektörlerde yaşanan ve yaşanabilecek iş kazalarına karşı alınması gereken önlemler, yasal olarak işyerlerinde uygulanması gereken kurallar gibi konularda eğitimleri içeriyor. Sonuç olarak bu kursları başarı ile bitiren herkes iş güvenliği uzmanı olacak. Peki, bu uzmanlar gerçekten biz işçilerin sağlığını korumak ya da iş güvenliğimizi sağlamak için mi eğitiliyorlar?
Ben de şu an bu kursa gidenlerden biriyim. Yukarıda sorduğum sorunun cevabına dair yaşadığım bir kaç örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. İş kazaları ve meslek hastalıklarının anlatıldığı bir derste, bazı “iş kazaları” ile ilgili resimler ve görüntüler izledik. Görüntüleri izlerken bir yandan içim acırken diğer yandan da öfkeleniyordum. Konuları anlatan kişi yaşanan o feci ölümleri çok normal şeylerden bahseder gibi anlatıyordu. Ölümlü iş kazaları, hiç yere sönen hayatlar değil, işgünü kaybı olarak anlatıldı. Hoca soruyu soruyor ve cevabı bekliyordu. Kursta bulunan diğer kişiler de soruların cevapları hakkında fikir yürütüyordu. Görünen tablo o kadar vahimdi ki; orada bu işçilerin neden öldüğü, hangi önlemlerin alınmadığı, bu önlemlerin nasıl alınması gerektiği gibi sorular sorulması gerekirken birçok kişi hocaya şu soruyu sordu: “Hocam bu soru, sınavda çıkar mı?” Yani dertleri patronların kâr hırsına kurban edilen işçiler değil, “ben bu sınavı nasıl geçerim?” idi. İleride bu insanlar bizlerin çalıştığı işyerlerinde iş güvenliği uzmanı olacaklar. Peki, bu kişiler işyerlerinde, fabrikalarda işçilerin yaşadığı sorunlara ne kadar duyarlı olacaklar? Sorunlarımız çözülecek mi? İş cinayetleri duracak mı? Maalesef biz işçilerin hayatları, yani ölümle yaşam arasındaki çizgi sadece sorularda bulunan kelimelerde gizli kalmıştı ve önemli olan da işçiler değil, o sınavı geçmekti.
Türkiye’de yaşanan iş kazalarında her ay 100’den fazla işçi iş cinayetlerine kurban gidiyor. Patronlar iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görüyor. Onların gözünde hiç bir zaman bizlerin hayatları kârlarından daha önemli olmayacaktır. Hayatlarımızı onların insafına terk etmeyelim. Fabrikalarımızın bizlere mezar olmaması için alınması gereken önlemleri sadece işçilerin örgütlü mücadelesi hayata geçirebilir. Yaşamı ve yaşamayı seviyorsak önümüzdeki tek seçenek bu! Vakit bu seçeneği yaratma vaktidir.
Tanıklıklar’dan
Fatıma Aldal Davası Sonuçlandı
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/