Buradasınız
TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?

Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarında 7 Ağustos günü öğle saatlerinde meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle 3’ü ağır olmak üzere en az 12 işçi yaralandı. Ağır yaralanan işçilerden 19 yaşındaki Ekrem Kalkan tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Tahıl tozu sıkışması nedeniyle gerçekleşen ve çevreden de hissedilen patlama sonrasında civardaki insanlar yoğun ses ve duman nedeniyle panik yaşarken, işyeri yönetimi TMO’nun etrafını polis kordonuna aldı ve hiçbir şey olmamış gibi işçilerin çalışmasına devam etmesini istedi. 16.00-24.00 vardiyasını iş başına çağırdı. Yandaş medya ise patlamayı sabotaj iddiasıyla haberlere taşıdı. Oysa gerçek durum gerekli güvenlik önlemlerinin ihmâl edilmesi ve aşırı sıcak havalarda bu ihmâllerin daha da tehlikeli hale gelmesidir. İşçilerin işbaşına çağrılması işçilerin canının göz göre göre tehlikeye atıldığının kanıtıdır.
Son günlerde artan sıcaklar nedeniyle fabrikalarda önlemler alınmıyor, meydana gelen patlama ve yangınların sayısı artıyor, işçiler ölüyor, yaralanıyor. Son bir hafta içinde Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde bir kozmetik ve elektronik kimya fabrikasında, Adana’da Seyhan ilçesinde plastik geri dönüşüm fabrikasında ve Kocaeli Çayırova’daki Migros Deposunda yangın çıktı. Haziran ayında Ankara Elmadağ’daki MKE fabrikasının dinamit atölyesinde meydana gelen patlamada 5 işçi hayatını kaybetmişti. Geçtiğimiz Temmuz ayında yine Ankara MKE’nin bu kez kapsül fabrikasında patlama meydana geldi ve 4 işçi yaralandı.
Yangınların nedeni olarak elektrik aksamı, toz patlaması gibi nedenler ileri sürülüyor. Fakat bu yangınlar gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, kalitesiz malzeme kullanılması, havalandırmaların yetersiz olması, bacaların temizlenmemesi, yangın alarmı sistemlerinin kullanılmaması gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Patronlar iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemlerine maliyet gözüyle bakıyor, gerekli alt yapıyı oluşturmuyor, ekipmanların temizlik, bakım ve onarım işlemlerini düzenli olarak gerçekleştirmiyorlar. İşçiler ölüm tehlikesiyle burun buruna çalışıyorlar. İhmalkârlığın son bulması, işi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, denetimlerin arttırılması için işçilerin örgütlü gücüne ihtiyaç var.
Kocaeli TMMOB’tan patlama sonrası basın açıklaması
Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu, TMO silolarında yaşanan patlama sonrasında kent merkezinde “Toz Patlaması da Kader Değildir” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikaların destek verdiği eylemde plansız artan endüstriyel tesisler, kimyasal depolar ve liman tesislerinin kentin güvenliğine dair ciddi riskler oluşturduğu vurgulandı. Mevzuatların uygulanmasının yıllarca ertelenmesi ve etkin denetim sisteminin işletilmemesi nedeniyle benzer kazaların önünün açıldığı belirtildi. Açıklamada işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının kamusal olarak ele alınması gerekirken OSGB’ler aracılığıyla taşeronlaştırıldığı ve periyodik kontrol şirketleri tarafından ticarileştirildiği hatırlatıldı. Denetimlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tek belirleyici olma rolünden çıkartılarak, sendikalar ve meslek odalarının katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız işçi sağlığı ve güvenliği enstitüsünün oluşturulması talep edildi. Basın açıklamasında “ülkemiz iş kazalarının, ölümlerin, yaralanmaların olağan görüldüğü bir ülke olmaktan çıkarılmalıdır. Yeter artık, her gün en az 5 ölüm haberi duymak istemiyoruz, iş cinayetlerini sonlandıracak tedbirler derhal alınmalıdır” denildi.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...