Buradasınız
BMİS 2 Nolu Şube Genel Kurulu
Birleşik Metal-İş Sendikası (BMİS) 2 Nolu Şubenin 4. Olağan Genel Kurulu 10 Temmuzda Sefaköy’de gerçekleştirildi. Genel Kurul toplantısı 2 Nolu Şube Başkanı Yılmaz Bayram’ın yaptığı konuşmayla başladı.
Yılmaz Bayram, içine girilen kriz süresince, işçi sınıfının yaşadığı hak gasplarına ve zorluklara değindi. Bayram, böyle bir dönemde örgütlenmenin öneminden söz etti ve siyasal güçlerin işçi sınıfı mücadelesinde önemli katkıları olduğunu ve önlerinin açılması gerektiğini söyledi. BMİS Genel Merkezinin, 2 nolu şubeye katkı yapmadığını dile getiren Bayram, genel merkez yönetimine eleştiriler yöneltti. Konuşmanın devamında, son dönemde BMİS’in örgütlü olduğu işyerlerinde alınan grev kararlarına uyulmamasını da eleştirdi. Yılmaz Bayram, konuşmasına “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganıyla son verdi.
Genel Merkez tarafından önceden oluşturulan divan üyeleri açıklandı ve göstermelik olarak delegelerin itirazlarının olup olmadığı soruldu. Divan başkanı BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu olurken, Gebze Şube Başkanı Erdoğan Özer, Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci, Anadolu Şube Başkanı Seyfettin Gülengül, Kocaeli Şube Başkanı Hami Baltacı divan üyeleri oldular. Divan başkanı olarak genel kurulun divanına kurulan Adnan Serdaroğlu hazımsız, tehditkâr, tepeden davranışlarıyla dikkat çekti. Adnan Serdaroğlu, Yılmaz Bayram’ın genel merkeze yönelttiği eleştiriye şu sözlerle yanıt verdi: “DİSK, kriz döneminden yüzünün akıyla çıkmıştır. Ve yine bu dönemde üzerine düşeni yapan tek sendika Birleşik Metal-İş’tir. BMİS’in hiçbir şahsını, şubesini ayrık tutması söz konusu olamaz. Benim olduğum yerde adaletsizliğe müsaade etmem.”
Serdaroğlu, delegeleri ve konuşmak isteyenleri kürsüye davet etti. Ancak kongreye katılan işçi örgütlerine konuşma hakkı verilmedi. Direnişteki işçilere ve delegelere söz verildi.
İlk olarak direnişçi Ontex işçisi Gamze Kayhan söz aldı. Kayhan Birleşik Metal-İş sendikasının direniş yerine yapmış olduğu ziyaretten dolayı teşekkür ederek sözlerine başladı. Örgütlenmek isteyen işçilerin mücadeleci sendikalar bulamadıklarını söyleyen Kayhan, öncü işçileri sendikalarına sahip çıkmaya çağırdı. Direnişçi işçi, Birleşik Metal-İş gibi Maden-İş geleneğinden gelen sendikaların direnişlere, işçilerin eylemlerine sahip çıkmasını beklediğini söyledi ve birlik, mücadele, dayanışma ruhuyla tüm işçileri selamladı.
Serdaroğlu direnişçi kadın işçinin sözlerinden de huzursuz oldu. Bu işçi daha yerine oturmadan derhal ona nereye gittiği belli olmayan şu sözleri sarf etti: “Bu mücadeleyi kimseye zarar vermeden yapsınlar. Kendi yoldaşları açısından söylüyorum.”
Ardından söz alan PTT direnişçisi Cafer Kalağ, BMİS’i direnişlerine destek vermeye çağırdı. Kalağ, direnişlerini bireysel istekleri için değil, işçi sınıfı için sürdürdüklerini söyledi ve örgütlü olmanın öneminden söz etti.
Daha sonra işyeri delegeleri söz alarak patronların saldırılarına karşı örgütlenmenin öneminden söz ettiler. Konuşmaları sırasında sendikalarına duydukları inancı dile getiren işçiler, sendikalarının Maden-İş geleneğine sahip çıkması gerektiğini de hatırlattılar.
Delegelerin konuşmalarının ardından BMİS 2 Nolu Şube Başkanı Yılmaz Bayram tekrar kürsüye geçerek, eleştirileri yanıtlamak üzere söz aldı. Delegelerden somut eleştiriler ve sorular gelmemesi nedeniyle Yılmaz Bayram BMİS’e ve kendi şubesine dönük eleştiri ve değerlendirmeleri kendisi yaptı. “DİSK’in TÜRK-İŞ’leşmesinin önüne geçilmelidir, eski DİSK’e geri dönülmelidir” diyen Bayram, mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler’i hatırlattı. Kemal Türkler’e, onu mücadeleden vazgeçirmek için bakanlık koltukları teklif edildiğini, ancak Türkler’in bunu düşünmeden reddettiğini anlatan Bayram, DİSK içersinde yöneticilik yapmış olan ağaların, kendilerini parlamentoya atma derdinde olduklarını söyledi.Kendi şubesine dönük örgütlenme çalışmalarında başarısız olduğunu ifade eden Bayram, İkitelli, Halkalı, Kıraç, Hadımköy’den Trakya’ya kadar örgütsüz fabrikalar olduğunu, bu fabrikaları örgütleyememiş olmanın eksiklik olduğunu açıkladı.
Yılmaz Bayram’ın konuşması sona erdiğinde Genel Başkan Adnan Serdaroğlu yine azarcı tavrıyla şöyle buyurdu: “Konfederasyon başkanımızın CHP’den aday olması, bizim CHP’ye seçim çalışması yaptığımızı göstermez… Sendikanıza sahip çıkın! Sendikanız iyi bir sendika, kıymetini bilin! Şube yöneticileri gelir geçer ama sendikanız hep burada olacak.”
Serdaroğlu aday listesini açıkladı ve listeye kendini dâhil etmek isteyenleri davet etti. Yılmaz Bayram ve yönetimi BMİS 2 Nolu Şube’ye tekrar seçildi.
Toplantıya UİD-DER, BDSP ve TÖP de katılarak destek verdi. Divana oturan BMİS Genel Merkezinin UİD-DER’in kongreye katıldığını anons ettirmemesi dikkat çekti. Bu durumu protesto eden UİD-DER, hazırlamış olduğu konuşma metnini işçilere dağıttı. “Yüce” divan bakakalırken, işçiler UİD-DER’li işçilere teşekkür ettiler. Kongrede dağıtılan konuşma metnini aşağıda olduğu gibi yayınlıyoruz:
Merhaba kardeşler,
2 Nolu Şube Genel Kurulu şahsında BMİS üyesi tüm metal işçilerine Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nin selamlarını getirdik. Türkiye işçi sınıfının tarihinde metal işçilerinin her zaman özel bir yeri olmuştur, çünkü metal işçisi her zaman mücadelede öncü bir rol oynamıştır. DİSK’in unutulmaz önderi Kemal Türkler’in ve onun başını çektiği Maden-iş sendikasının üyesi metal işçilerinin yarattığı mücadeleci sınıf sendikacılığı geleneği bunun en güzel örneğidir. Türkiye işçi sınıfının tarihinde Kavel, Demir Döküm, Sungurlar, Singer, Gamak direnişleri gibi pek çok direnişi yaratan ve MESS’e karşı uzun grev mücadelelerini bıkmadan ve yılmadan azimle yürüten gene Maden-İş üyesi metal işçileriydi. Onlar bize, sahip çıkmamız ve yaşatmamız gereken onurlu bir mücadele geleneği bıraktılar.
Patronlar sınıfının saldırılarının alabildiğine arttığı günümüz koşullarında, mücadeleci metal işçilerinin takip etmesi gereken de işte Maden-iş’in bu mücadeleci sınıf sendikacılığı geleneği olmalıdır. İşçi sınıfının bugün bu sendikal geleneği yeniden canlandırmaya ve yaşatmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bu gelenek, sendikaların işçi sınıfının mücadele örgütleri olmasına dayanmaktadır.
Bugün kapitalist kriz tüm dünyada hüküm sürmeye devam ediyor. Krizle birlikte daha da kudurganlaşan sermaye sınıfı, çalışma koşullarını ağırlaştırmak, işgününü uzatmak ve ücretlerimizi düşürmek için kapsamlı bir saldırı programını hayata geçirmiş ve bunda önemli bir yol kat etmiştir. Bu yetmemiş, sosyal haklarımızı elimizden almak için de saldırılara girişmiştir. Bu alanda da bir hayli yol aldıklarını hepimiz biliyoruz. Ama en tehlikelisi örgütlülüğümüze ve sendikalarımıza saldırıyorlar. Biliyoruz ki, sendikal örgütlülüğümüzü koruyup geliştirmediğimiz sürece bu saldırılara karşı koymamız da mümkün olmayacaktır. İşçi hareketi ve sendikal hareket gerileye gerileye artık duvara dayanmıştır. Buna dur demenin zamanı gelmiştir. Gün sendikalarımızı güçlendirmek, örgütlülüğümüzü geliştirmek, mücadeleyi tuğla tuğla örmek günüdür.
Sendikalarımızı güçlendirmenin yolu, taban örgütlülüğünü güçlendirmekten, tabanın inisiyatifini, tabanın söz ve karar hakkını geliştirmekten geçiyor. BMİS’in geçmişindeki Maden-İş geleneğinin özü budur. Geçmişte DİSK’i işçilerin gözbebeği haline getiren de bu anlayıştı. Bugün de bu geleneği yaşatmak için mücadeleye dört elle sarılmalı, sendikalarımıza sahip çıkmalı ve onları denetlemeliyiz. İşte kongrelerin bu açıdan önemi büyüktür.
Kardeşler,
Haklarımızı korumanın ve geliştirmenin yolu mücadeleden geçiyor; mücadeleyi büyütmenin yolu da dayanışmadan. UİD-DER’li mücadeleci işçiler olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, mücadele eden onurlu işçilerin yanında olmaya ve sınıf dayanışmasını büyütmeye devam edeceğiz. Metal işçilerinin hak arama ve sendikalaşma mücadelesinin örneğini oluşturan direnişlere; Düzce’de Mas-Daf, Ümraniye’de Casper, Gebze’de Legrand ve GEA işçilerinin yürüttükleri direnişlere sahip çıkmaya ve onları desteklemeye devam edeceğiz.
Buradan mücadele bayrağını onurla taşıyan ve onlara destek olan tüm metal işçilerini tekrar selamlıyor, kongrenizin mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışının güçlenmesine katkı yapması dileklerimizle hepinize başarılar diliyoruz!
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Patronların Elindeki Koz: Sendika Yetkisine İtiraz
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: “Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!”
- Türk-İş’ten Ankara Mitingi: “Zordayız, Geçinemiyoruz”
- Sağlık Emekçileri: Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz
- DİSK: “Sendikal Hakların Önündeki Engeller Kaldırılsın!”
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- DİSK Ankara’da İşçi Buluşması Gerçekleştirdi
- Madencilerin Ankara Yürüyüşü, Öğretmenlerin Hak Gasplarına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- DİSK’li İşçiler İstanbul’dan Seslendi: “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz!”
- Türk-İş’ten Eş Zamanlı Eylemler
- DİSK’li İşçiler Mersin’de “Gelirde Adalet, Vergide Adalet” Dedi
- Polonez İşçileri Saldırılara Rağmen Mücadeleye Devam Ediyor
- Sendikaların Eylemleri Devam Ediyor
- Türk-İş’ten Türkiye Genelinde Eylemler
- İstanbul’dan Antep’e İşçiler Hakları İçin Mücadeleye Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
Son Eklenenler
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...