Buradasınız
Bugün 1 Mayıs
Tuzla’dan bir işçi ve yeğeni

Merhaba dostlar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs’ta alanlardaydık. Bir işçi kenti olan Gebze’de görülmeye değer bir coşku vardı. Günün anlam ve önemine, yani 1800’lü yıllarda işçilerin 8 saatlik işgünü mücadelesine, 1 Mayıs’ın doğuşuna dair konuşmalar yapıldı. Artan baskılara karşı işyerlerinde ve her alanda örgütlenme ve mücadele çağrıları yapıldı. İşçilerin talepleri dile getirildi. Birlikte durmanın bir sembolü olarak türküler söylendi, halaylar çekildi, horonlar tepildi.
O gün yeğenlerim de oradaydı. Biri 13 diğeri 11 yaşında ve 1 Mayıs’a ilk defa katılmışlardı. Büyük coşku yaşadılar, mutlu oldular ve çok beğendiler 1 Mayıs’ı. Çünkü orada harika bir coşku vardı. Ben alanda derneğimizin İşçi Dayanışması bültenini tanıtırken en çok duyduğum şey “Ne kadar kalabalık ve disiplinli bir kortejiniz var, hayran kaldım” cümlesi oldu. Bu övgülerin haklı gururunu yaşayan UİD-DER’li bir işçi olarak “gece gündüz demeden çalıştık” dedim. Ve şunu da biliyorum ki yılın 364 günü yatıp sadece bir gün çalışsaydık bunları duymazdık. Demek ki doğru yoldayız.
Dostlar, benimle o gün aynı heyecanı yaşayan ve işçi sınıfının mücadelesini en doğru biçimde yürüten UİD-DER’le küçük yaşta tanışan yeğenimin şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu sabah 1 Mayıs
Bu sabah işçi günü
Bu sabah emekçi günü
Bu sabah hakkımızın günü
Hakkımızı alacağız
Mücadele edeceğiz
Patronları yeneceğiz
İşte böyle yapacağız
UİD-DER YÜRÜYOR MÜCADELE BÜYÜYOR.
İnsan mı bunlar?
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...