Buradasınız
UİD-DER’den Soma Eylemleri: Unutmadık, Hesabını Soracağız!
Soma’da gerçekleşen katliamın üzerinden tam bir yıl geçti. Ancak bu bir yıl içinde ne sorumlular yargılandı ne Somalı ailelerin acılarını hafifletecek adımlar atıldı. Aksine 45 sanıktan sadece 8’i tutuklandı. Üstelik bu sanıklar “can güvenlikleri” olmadığı gerekçesiyle mahkemeye bile çıkarılmak istenmedi ve ailelerin acısına yeni acılar eklendi. Ortaya çıkan tüm bulgular, 301 işçinin can güvenliği için hiçbir önlem alınmadığını gözler önüne seriyor. Soma katliamının daha en başında AKP hükümeti ve Erdoğan Soma Holding patronunun suçunu ört bas edip aklamak için elinden geleni ardına koymadı. Buna tepki gösteren aileler yerlerde tekmelendi, tokatlandı. Aileler sorumluların cezalandırılmasını beklerken Erdoğan çıkıp “bu işin fıtratında ölüm var” diyerek katliamın üstünü örtmeye çalıştı. Aradan geçen bir yılda Somalı ailelerin adalet arayışları devam ediyor. Başka canlar yanmasın, yeni 301’ler yaşanmasın diyerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Katliamın birinci yılı olan 13 Mayıs günü pek çok kentte ve işçi havzalarında UİD-DER’li işçiler, “Soma’yı Unutmadık, Unutturmayacağız” diyerek sokaklara çıktılar.
Kartal
UİD-DER Kartal’da Soma katliamının yıl dönümünde Somalı işçileri andı, acılı ailelerin çığlığını Kartallı emekçilere taşıdı. UİD-DER’in 13 Mayısta Kartal’da gerçekleştirdiği basın açıklamasına çeşitli sektörlerde çalışan işçiler destek verdiler. Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası Şubesine bağlı işyerlerinden işçiler de yürüyüşe yerlerini aldılar, UİD-DER’in sesine ses kattılar. 13 Mayıs 2014’te Soma’da tam 301 işçi katledilmiş, 301 can aramızdan alınmıştı. Geride onlarca çocuk, eş, ana gözü yaşlı kaldı. Katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen işçilerin katillerinden hesap sorulmuş değil. Üstelik işçi katliamlarının da ardı arkası kesilmedi. 2014 yılı boyunca 1886 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinin kurbanı oldu.
Kartal Meydanı’nda toplanan UİD-DER’li işçiler, yürüyüş öncesinde çevredeki emekçileri bildirilerle iş cinayetlerine sessiz kalmamaya ve yapılacak olan basın açıklamasına destek vermeye çağırdılar. Parklarda, kafelerde oturanlar, işten çıkıp evine gitmekte olan işçiler, esnaf, kısacası tüm Kartallı emekçiler, “Soma’yı unutma unutturma” şiarıyla işçi katliamlarının hesabını sormak için mücadeleye davet edildiler. Çevreden geçenler UİD-DER’lileri bu duyarlılığından dolayı takdir edip alkışladılar. Ayrıca pek çok duyarlı işçi-emekçi, çocukları ve eşleriyle birlikte yürüyüşte yerlerini aldılar, işçilerin canını alan kapitalist kâr düzenine karşı öfkelerini haykırdılar. Yürüyüş boyunca “İşçilerin Katili Sermaye Düzeni”, “Soma’nın Kömürü Katilleri Yakacak”, “İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor!” sloganları haykırıldı.
Yürüyüşün ardından Kartal Meydanı’nda UİD-DER adına gerçekleştirilen basın açıklamasında, Soma katliamının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hesap vermeyen Soma Holding patronları ve onları koruyan AKP hükümetinin pervasızlıkları teşhir edildi: “Aradan bir yıl geçmesine rağmen Somalı madenci kardeşlerimizin katillerinden hesap sorulmuş değil. Mahkemeye çıkartılan Soma Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, ‘asıl mağdur biziz’ diyerek acılı işçi aileleriyle alay etmiştir. İşçilerin yaşamını hiçe sayan bu pervasızlar, cesareti AKP hükümetinden alıyorlar. AKP hükümeti, Soma Holding’e termik santral kurma izni vererek işçilerin canına kasteden patronu ödüllendirmekten geri durmamıştır. Bunun anlamı açıktır: Bu sermaye hükümeti, ‘işçiler ölür, sermaye büyür’ demek istemektedir.” Açıklama şöyle sona erdi: “İş kazalarının ve iş cinayetlerinin sorumlusu patronlar ve onların sömürü düzeni kapitalizmdir. Bu vahşeti durduracak olan işçilerin bir araya gelmesi, örgütlenmesi ve mücadele etmesidir. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, uzun bir süredir iş kazalarına ve iş cinayetlerine karşı bir kampanya yürütüyor ve işçileri birlik olmaya çağırıyor. Gelin hep beraber mücadeleyi büyütelim. Soma’da, Ermenek’te, Mecidiyeköy’de gerçekleşen katliamları unutmayalım, unutturmayalım!”
Gebze
UİD-DER Gebze temsilciliği de bu kapsamda bir eylem gerçekleştirdi. Saat 19.00’da bir araya gelen metal, petrokimya, gıda, sağlık, hizmet ve daha pek çok sektörden işçiler ve meslek liseli öğrenciler yürüyüşe geçtiler. Gebze Eski Çarşı’ya “Soma’nın Kömürü Katilleri Yakacak”, “Somanın Hesabı Sorulacak”, “İşçilerin Katili Sermaye Düzeni” sloganlarıyla yürüyen işçiler, buradan Gebze Kent Meydanı’na ulaştılar. Burada UİD-DER’li bir işçi tarafından basın açıklaması okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 madenci kardeşimizi katlettiler. Annelerin, babaların, eşlerin, çocukların gözü hâlâ yaşlı… Somalı kadınlar ve işçi aileleri ‘içimiz yanıyor’ diye haykırıyorlar, seslerini duymamızı istiyorlar. İstiyorlar ki eşlerini, çocuklarını, babalarını ölüme gönderenlerden hesap sorulsun! İstiyorlar ki katiller af edilmesin, ödüllendirilmesin! Peki, kim Somalı madencilerin katilleri? Bizler katilleri tanıyoruz ve asla peşlerini bırakmayacağız. Sizler de katilleri tanıyorsunuz kardeşler. 301 madencinin katili Soma Holding patronları ve yöneticileri, AKP hükümeti ve insanı hiçe sayan kâr düzeni kapitalizmdir…301 madenci kardeşimizin ölümünden sorumlu olan aynı zamanda AKP hükümetidir. Çünkü hükümet, iş güvenliği önlemlerinin alınması için ciddi hiçbir denetim yapmamıştır, yapmamaktadır. Faciadan sonra, katliamın göz göre göre geldiği ortaya çıkmıştır. AKP hükümeti, Soma Holding’in baş destekçisidir. AKP’nin seçim dönemlerinde oy toplamak için dağıttığı kömürlerin bir kaynağı da Soma Holding’dir. Soma Holding ile AKP arasında çok özel bir ilişki vardır. Bu nedenle, faciadan sonra Soma’ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, derhal Soma Holding patronunu korumaya almış ve onu kınayan tek kelime etmemiştir.”
Basın açıklaması Gebzeli işçilere yapılan mücadeleyi büyütme çağrısının ardından,“Soma’yı Unutma, Unutturma”, “Kaza Kader Değil, İş Cinayeti” sloganlarıyla sona erdi.
Bugün 1 Mayıs
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...