Buradasınız
Bugün Sana Yarın Bana Deyip Birlik Olmalıyız
Haramidere’den bir kadın işçi
İşe girerken önce imzaları attırdılar, önümüze bir dosya koydular. İnsan kaynakları da karşımıza geçti. Nereleri imzalayacağımızı sayfa sayfa anlattı. Dosyada çalışacağımız işin eğitimini aldığımıza dair imza attırdı. Ve durdum imzalayan arkadaşlara baktım, herkes kafasını dosyaya gömmüş imza atıyor. İçimden şunlar geçti; bu ne adaletsiz bir düzen, işe girmek için önümüze konan her şeye formalite icabı diye imza atıyoruz, çünkü işe ihtiyacımız var, mecburuz. Sonra bizleri bölümümüze götürdüler, orada da vardiya amiri birkaç dakika ayaküstü eğitim verdi. “Burada falçatayla çalıştığımız işler oluyor, dikkat edersiniz” dedi. Aldığımız “eğitim” topu topu bu.
İki haftadır çalışıyorum, merak ettiğim için bir işçi arkadaşla sohbet ederken iş kazaları çok oluyor mu burada diye sordum, önce güldü sonra da, “burada neler göreceksin neler, daha geçenlerde bir işçi parmağını falçatayla kesti. İş kazasına girmemesi için işçiyi, raporlu olduğun günleri öderiz diyerek ve biraz da para vererek susturdular. Ondan önce de başka bir işçinin ayağına forklift çarptı ve ayak bileği kırıldı. Hemen insan kaynaklarını arayıp haber verdik ambulans gelsin diye. O bize telefonda üzerinde normal elbiseleri mi var iş elbiseleri mi diye soruyor. Şuraya bak, düşündüğü şeye bak. İş kazaları olduğu zaman işçiye ‘benim hatam, forklifte çarptım, merdivenlerden düştüm’ gibi şeyler söyletiyorlar” dedi.
Patronlar iş kazalarının kendi suçları olduğunu kabul etmezler. Suçlu olan hep işçi! Zaten bizim tek bir suçumuz var o da işçi olmamız. İşçiyiz diye ölümler, sakat kalmalar, kötü koşullarda yaşamak bize has bir şey. Patronlar iş güvenliği önlemini almayı zaman ve para kaybı olarak görüyorlar. O zaman ve para kaybı bir insanın yok olmasına neden oluyor. Patronların acımasız çalışma koşullarına karşılık işçiler olarak bedel ödüyoruz. Hangi patronun ya da patron çocuklarının iş kazası geçirdiğini duyduk? Ölüm tek işçilere mi yakışıyor? Hayatımız bu kadar basit mi? Ben bir işçi olarak basit olmadığını düşünüyorum. İş kazalarını önlemek için örgütlenmeliyiz. Bugün sana yarın bana deyip birlik olmalıyız. Tek başımıza kalırsak patronların kârı uğruna öleceğiz. UİD-DER’in başlatmış olduğu “iş kazaları kader değil cinayettir” kampanyasına destek verelim. Bu kampanyayı arkadaşlarımıza duyuralım. İş kazalarında ölmek istemiyoruz.
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
“Bu İşten Kaç Para Alıyorsunuz?”
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...