Buradasınız
Bunu Ben Bile Hesaplayamam!
Eskişehir’den bir öğrenci
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçen sene sık sık görüştüğüm bir arkadaşımla karşılaştım. “Epeydir ortalıkta görünmüyorsun, nasılsın, iyi misin?” diye sordum. Bir sordum bin ah işittim. Yaşadığı ekonomik sıkıntılardan, çalışmak zorunda olduğundan, okul ve işi beraber yürütmenin zorluğundan bahsetti. Nasıl kolay olsun ki?
Hepimize harika hikâyeler anlatılırdı üniversiteyi kazanmadan önce. “Bir kazan gerisi gelir!”, “Sen diplomayı al gerisi kolay!”… Kazandığım ilk seneyi hatırlıyorum da, sanırım hayatımın en zor dönemiydi. Bir kere kalacak yer bulmak gerekiyordu. KYK (Kredi ve Yurtlar Kurumu) yurtlarının kapasitesi o sene kayıt yaptıran öğrencilerin yaklaşık %5’i kadardı. Yani çoğu öğrenci gibi bana da devlet yurdunun kapıları baştan kapanmıştı. Özel yurt fiyatları 600 liradan başlıyordu ve üstelik okula da epey mesafesi vardı. Yani bir de yol ve yemek masrafını eklemek gerekiyordu buna. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin çocuğu için bunlar ödenmesi çok zor rakamlar. Çift ev geçindirmeye çalışmak gibi bir şey.
Şu an ise durum çok daha vahim. Kiralara, ulaşıma, kitaplara, en temel gıda maddelerine zam gelmiş durumda. Sadece bu dönemin başında yemekhane fiyatlarına %25, kitaplara %20, ulaşıma %30 zam geldi. Bizim bölümden bir arkadaş vardı, muhasebe dersinde çok başarılı olduğu için ona “Bir öğrenci 475 liralık KYK kredisi ile bu kadar masrafın altından nasıl kalkabilir?” diye sormuştum. Önce biraz düşündü, biraz kalem oynattı ama sonuç nafile: “Bunu ben bile hesaplayamam!”
Bu kriz koşullarında okumak da, yaşamak da çok zor. Birçok arkadaşımız part-time işlerde çalışmayı düşünüyor. Ancak çalışmak isteyen çok fazla öğrenci olduğu için patronlar saati 3-5 lira arasında değişen işler teklif ediyor. Patronlar bu krizi ucuz işgücüyle bir şekilde atlatabiliyor ancak bizim elimiz kolumuz bağlanmış durumda. İşten kalan zamanda derslerin yükünden dolayı sosyal yaşamımıza zaman ayıramıyoruz. Çeşitli etkinlikler, konserler, tiyatrolar düzenleniyor ancak katılan sayısı her geçen gün azalıyor. Birbirimizi dahi göremez olduk. Bazı arkadaşlarımız bu sıkıntılardan dolayı okulu bırakmayı düşünüyor. Etrafıma baktığımda sürekli dalgın, düşünceli yüzler görüyorum. En dinamik çağlarında gençlerin böyle bir ruh halinde olması gerçekten kaygı verici.
Yaşanan ekonomik krizin bedeli işçi sınıfı olarak topyekûn bize ödetiliyor. Ancak bu krizin sorumlusu biz değiliz, bedelini de ödemek zorunda değiliz. İşçi sınıfının çocukları olarak okullarda, işçiler olarak fabrikalarda sınıf kardeşlerimize bu gerçeği anlatmalıyız. Krizsiz bir dünya için genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle omuz omuza verip, bize bu koşulları reva gören kapitalist sistemi ortadan kaldırmak zorundayız.
SGK da Krizden Nasibini Aldı!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.