Buradasınız
Çalışma Bakanı Faruk Çelik Patronların Yüreğine Su Serpti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ankara Sanayi Odası Ocak ayı toplantısına katıldı. Bakan’ın toplantıda yaptığı açıklamalar, patronların takdirini, işçilerin ise öfkesini hak ediyor.
Bakan Çelik, Ankaralı sanayicilere son 10 yılda Türkiye’nin ihracatının yaklaşık 4 kat arttığını anlatmış. İhracatçıların sorunlarını çözmenin, hükümetin sorumluluğu olduğunu söylemiş. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, çalışanların durumuna ilişkin veriler vermemiş. İşçi ücretlerinin alım gücünün ne kadar düştüğünden hiç bahsetmemiş. İşçilerin durumunu düzeltmenin hükümetin sorumlulukları arasında olduğuna dair bir düşüncesi de yok.
Çelik, istihdam teşviklerine ilişkin düzenleme yapılacağını anlatmış. Bunun sanayiciler ve ihracatçılar için iyi bir motivasyon olacağını söylemiş. Ama işçilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için yüklerinin hafifletilmesinden, motivasyonlarının arttırılmasından hiç söz etmemiş. İşgücü piyasasında işverenlerin karşılaştığı sorunların çözümü için büyük bir çaba gösterdiklerini anlatmış Bakan. Ayrıca işverenlerle işçiler arasındaki barışı korumaya gayret ettiklerini de anlatmış. Ama bu “barışın” ne olduğunu, patronlar işçileri bu kadar sömürürken “barışın” nasıl olacağını anlatmamış.
Dünyada her gün 1 milyon iş kazası meydana geldiğini ve bu kazalarda bin 96 kişinin öldüğünü, ortalama 4 dakikada bir ölüm yaşandığını da anlatmış Bakan. Ama bu kazaların ve ölümlerin nasıl engelleneceği üzerine tek söz etmemiş. O, iş kazalarına başka bir açıdan bakmış. Dünyadaki milli gelirin yüzde 3’ü ilâ 5’i arasında zarara neden oluyormuş iş kazaları. Ama ölen işçiler nasıl oluyorsa zarara uğramıyor olmalı ki Bakan bundan da söz etmeyi unutmuş. Türkiye’de her gün 172 iş kazası meydana geliyormuş. İş kazalarının Türkiye’ye yıllık maliyeti 7,7 milyar liraymış. Türkiye’de tüm işyerlerinde meydana gelen iş kazası sayısı 62 bin 903’müş. Etkileyici bir rakam olmasa gerek! Daha ne olması bekleniyor?
Sendikaların durumuna da değinmiş Faruk Çelik. Kendi Bakanlığının istatistiklerine göre 5 milyon 398 bin işçi bulunuyormuş ve bunların 3 milyon 200 bini sendikalı görünüyormuş. Sendikalılık oranı bu durumda yaklaşık yüzde 60 oluyormuş. Bu yalanı bir daha tekrar etmeyecekmiş. Gerçekleri açıklayacakmış. Esas sendikalı sayısı 880 binmiş. Sendikalılık oranı da yüzde 8,5 civarındaymış. Peki, bu durum niye böyle, sendikalı işçi sayısı neden bu kadar az? Bakana göre bunlar önemsiz konular, geçelim bir kalemde! Üstelik milyonlarca sigortasız işçinin neden sigortasız olduğunu ve bu konuda patronlara ne gibi yaptırımlar uygulanacağını da açıklamamış. Patronlar söz konusu olunca, işçilerin hakları AKP hükümeti için teferruat haline geliyor nede olsa.
İşveren örgütleri sendikalaşmanın önündeki barajların kaldırılmasına karşıymış. Bakan bu konuda onlara anlayış gösteriyor. Sendikalar kanununun değiştirilmesi için yapılan çalışmalarda baraj aşağı çekildi diye işverenlerden yediği zılgıta hafiften sitem ediyor. “Çok yersiz, haksız, içeriği anlaşılmadan değerlendirmeler yapıldı” diyor. “Gerçek tablo bu. İşkolu ile işyeri barajı karıştırılıyor. Sanki baraj yüzde 10’dan binde 5’e indirilince sendikalar bugüne kadar yokmuş ve sabah herkes sendika kuracak, örgütlenme olacak, büyük bir huzursuzluk meydana gelecek, endüstriyel ilişkilerde çatışma olacak, ne ihracat kalacak, ne ithalat kalacak gibi gösterildi. İşyerinde 50 artı 1 barajı korundu. Binde 5 işkolu barajı. Sanki ülke genelinde aşılması gereken işkolu barajı, işyeri barajı gibi takdim ediliyor ve farklı değerlendirmelerle karşılaşıyoruz. Biz istatistikleri yayımladığımızda oluşacak tabloyu ortaya koyunca 13 sendika kalıyor” diyor. Böylece patronların iş kolu ve işyeri barajının indirilmesine neden karşı olduklarını, hükümetin de “canım gürültüye mahal yok, bir şey indirmedik, işçilerin örgütlendikleri falan yok, gerekli önlemleri aldık” dediğini öğrenmiş bulunuyoruz Bakan Çelik’in ağzından.
Çalışma Bakanı patronlara istatistikler açıklanınca kapanacak sendikaların müjdesini veriyor. “Bunun büyük ihtimalle 11’i Türk-İş’in, 1’i Hak-İş’in. DİSK kapanıyor. Türk-İş de 35 sendikasının 25’ini kaybetmiş oluyor. Zaten toplam oran bu.”
Ama Ankaralı patronlar bunlarla yetinmiyor. Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı Toplu İş İlişkileri Kanun tasarısının, iş barışını bozacağını, öncelikle emek yoğun imalat sanayi sektörlerinde üretim ve yatırımları olumsuz etkileyeceğini ileri sürüyorlar. “Sendikaların işyerinde yetkisi konusundaki tasarının 41. maddesinde öngörülen iş kolu barajının binde 5’e indirilmesinin mevcut çalışma barışını bozarak 1980 öncesi kaotik ortama dönülmesi tehlikesi ve etnik ve siyasi sendikacılığa yol açma potansiyeli taşıdığını” savunuyorlar. “İşyerlerimizi, işçi sendikalarının mücadele alanı haline getirecek bu maddenin geri çekilmesi ve yetki konusunda iş kolu barajının mevcut yasadaki haliyle korunması doğru olacak” diyorlar. İşçilerin örgütlenmesine karşı olduklarını bu kadar pervasız bir şekilde açıklayabiliyorlar.
Patronlar ve hükümetler utanmadan, herkesin “eşit” olduğunu, örgütlenmenin anayasal bir hak olduğunu söylüyorlar. Yukarıda anlatılanlar bunun büyük bir yalan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ama patronların korkuları eninde sonunda başlarına gelecek. İşçiler çok güçlü bir şekilde işyerlerinde örgütlenecekler, sendikaların ve mücadelenin bayrağını işyerlerine asacaklar. Buna söz veriyoruz! İşçiler sömürü düzeninden hesap sormak üzere bir araya geldiğinde siz efendiler daha önce böyle bir korkuyu hiç yaşamamış olacaksınız.
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
Son Eklenenler
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...