Buradasınız
Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de yoksul bir ailenin başına gelenlerdir. Bir tarafta egemenler doğa ve emeği sınırsızca yağmalarken, sınıfımızın mensuplarına acı, gözyaşı, sefalet ve derin travmalar düşüyor. İzmir’de yaşanan olay bu durumu resmediyor. Bu olay sistemin topluma neyi reva gördüğünün bir özeti değil de nedir?
Kocası hapiste olan genç kadın, beş minik çocuğunu eve bırakır ve çöplerden karton toplamaya gider. Ki buna ev demeye bin şahit ister! Kapının kilitli olduğu evde sobanın devrilmesiyle yangın çıkar ve beş masum yavru zehirlenerek can verir. Egemenlerin yalanlarını, ikiyüzlülüklerini adeta yüzlerine vurmaktadır bu olay. Her fırsatta “Avrupa bizi kıskanıyor”, “Ekonomimiz şaha kalkıyor, şöyle uçuyoruz, böyle coşuyoruz” diyenlerin yalanları bir kez daha ortaya saçılmıştır. Bir tarafta korkunç bir zenginlik birikmekte, diğer tarafta sefaletin dibi yaşanmaktadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, acılı baba hırsızlık suçuyla yattığı hapisten beş çocuğunun cenazesine elleri kelepçeli getiriliyor. Sanırsınız seri katil!
Biliyoruz ki özellikle son süreçte yaşanan olaylar dudak uçuklatan türdedir. Sermaye sahiplerinden ve onların temsilcilerinden daha büyük hırsız mı vardır? 21. yüzyılda 5 çocuk devrilen soba sonucu hayatını kaybediyor. Bu düzenden âlâ seri katil mi vardır? Yaptıkları yetmezmiş gibi, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, kendi sınıfına yakışır bir açıklama yaptı: “Dönüyorsunuz, dolaşıyorsunuz her şeyi paraya bağlıyorsunuz” İşte bu açıklama sermayenin fıtratını ortaya koyuyor, sanırsınız ki bir anne beş yavrusunu keyfinden evde bırakıp çöp toplamaya gidiyor.
Yüzsüzlüğe bakın ki ortada bir trajedi var ve sanki bunlar bunun sorumlusu değil. Bir de utanmadan üstüne takdir bekliyorlar. Yani sözün kısası, bu bataklığa dönmüş sistemin sözcülüğünü yapanların, ürettikleri siyaset ve savundukları sistem işçi sınıfına acı, gözyaşı ve zulüm getirmektedir. Böyle bir kokuşmuş düzenin efendilerinden, sermaye sözcülerinden işçi sınıfının yarasına merhem olmalarını beklemek beyhudedir. İşçi sınıfı olarak bu olayların sorumlusu olan sermaye sahiplerini, onların siyasi temsilcilerini başımızdan defetmediğimiz sürece bu acılar son bulmayacaktır. “Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler” diye mücadele ediyoruz ve kurtuluşumuz işçi sınıfının örgütlü mücadelesindedir.
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...