Buradasınız
Çocuklarımızı Kapitalizmden Kurtaralım!
Bağcılar’dan bir işçi
İçinde yaşadığımız bu düzenin emekçilere emperyalist savaşlardan, açlıktan, yoksulluktan başka verebileceği bir şey yok. Yüz binlerce insan yürütülen emperyalist savaşlarda hayatını kaybediyor. Milyonlarcası yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kalıyor. Milyarlarca emekçi açlıkla, yoksullukla boğuşuyor, sefalet içinde yaşamaya çalışıyor. Yani nereden bakarsak bakalım dünya emekçiler için cehenneme dönmüş durumda. Bu tabloya baktığımızda biz emekçilerin bu düzeni yıkması için o kadar çok sebebimiz var ki, birisi çocuklar, çocuklarımız.
Uluslararası yardım kuruluşu “Save the Children”ın (Çocukları Kurtarın Vakfı) hazırladığı rapora göre 2013 ile 2017 yılları arasında savaşın olduğu 10 ülkede ölen çocuk sayısının 870 binden fazla olduğu tahmin ediliyor. Yine aynı rapora göre ölen çocukların 550 bini bebek. Raporda savaşan taraflarda ölen insan sayısı 175 bin kişi. Yani ölen çocuklar bu sayının beş katından fazla.
Daha yaşama gözlerini yeni açan, savaşın ne olduğunu bile bilmeyen yüz binlerce çocuk egemenlerin kendi çıkarları için yürüttükleri savaşların kurbanı oluyor.
Yine dünyada gıda güvenliği ve beslenmenin durumu raporuna göre her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. UNICEF’in hazırladığı rapora göre ise her 2 dakikada bir çocuk temiz suya ulaşamadığı için suyla bağlantılı hastalıklardan ölüyor.
İşte içinde yaşadığımız sömürü düzeninin bizlere verebileceği, sunabileceği tablo bu. Güya bu sorunları çözmek için bir araya gelen temsilciler her nedense bir çözüm bulamıyorlar. Çünkü çözümler kendi düzenlerinin mantığıyla çelişiyor. Egemenlerin tek derdi kârlarını arttırmak ve bu sayede sermayelerini büyütmektir. Deyim yerindeyse bu uğurda her şeyi mubah olarak gören düzen sahiplerinden bizleri ve çocuklarımızı düşünmelerini bekleyemeyiz.
Dünya emekçileri olarak bilmeliyiz ki, yaşadığımız bu vahim tablonun sebebi bu sömürü düzeni ve onun sahipleridir. Bizim bu gerçekliği görmemizin önüne geçebilmek için ellerindeki araçları sonuna kadar kullanan egemenlere karşı mücadele etmeden ne kendimizin ne de çocuklarımızın aç kalmasına, ölmesine dur diyemeyiz.
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...