Buradasınız
Neymiş Bize Yakışan?
Pendik’ten bir kadın işçi

Seçim mitinglerinde bir paket çay için birbirine düşürdükleri emekçilere kavgayı “yakıştıramayan” ve “üzülen” iktidar sahipleri bizlere neleri “yakıştırıyor” farkında mıyız? Bir işe binlerce kişinin başvurduğu işsizlik belasını; elimize geçer geçmez eriyip giden, ayın sonunu getiremediğimiz bir asgari ücreti; pazarın sonunda arta kalan çürük meyve sebzeleri toplamayı yakıştırıyorlar ama, değil mi? İlaç ve hastane parasını ödeyemediği için ölüme terk edilen hastaların durumunu, her yıl binlerce işçi kardeşimizin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesini yakıştırıyorlar bize, değil mi? Grevleri yasaklamayı, işçilerin kurtlu yemek yemesini, kurtlu yemeklere isyan edenlerin tutuklanmasını, polis eziyetini yakıştırıyorlar değil mi? Bu liste uzayıp gider, varın devamını siz getirin.
Uğruna kavga edilen şey sadaka verir gibi fırlatılan bir paket çay olunca ne hale düşürüldüğümüz çıkıyor ortaya. Geçmişte dişiyle tırnağıyla kavga ederek nice kazanımlar elde etmiş mücadeleci işçiler geliyor aklıma. Onlar bir elma için patronu hop oturtup hop kaldıran, tankın, tüfeğin karşısında omuz omuza, kol kola durup grev yasaklarını, iktidarları dize getirip DGM’leri kaldırtan işçilerdi. Onlar işçi sınıfının birliği, kardeşliği için kavga verdiler. Bugünse aynı sokakta yürüdüğümüz, aynı otobüse bindiğimiz, aynı fabrikada çalıştığımız işçi kardeşlerimizle düşman hale getirildik. Zübüklerin oyununa gelip bir paket çay için kavga eder olduk. Çünkü o zübükler biliyorlar ki geleceğin en iyi kâhini geçmiştir. Geçmiş fark ettirir, ayna tutar insana, kim olduğunu hatırlatır. Yalanlara, baskılara boyun eğmeyen mücadeleci işçilerin çocukları, torunları olduğumuzu hatırlatır bizlere. Zihinlerimizden silmeye, unutturmaya çalıştıkları birlik ve beraberliğimizi hatırlatır geçmiş. Patronların ve iktidarlarının bizlere yaşattıkları ne yeni ne de sondur. Onların en iyi bildiği şey örgütsüz olan işçi ve emekçilerin kolayca kontrol edildiğidir ve de örgütlenen işçinin önüne geçilemeyeceğidir. Bu seçimler gelip geçecek kardeşler. Ama egemenlerin oyunları, haksızlıklar ve adaletsizlikler devam edecek. Bizlere haksızlıklarla, adaletsizlikle dolu bir hayatı ve geleceği “yakıştırmalarına” izin verecek miyiz?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...