Buradasınız
Covid-19’un Bana ve Evimize Yansımaları
Örnektepe’den bir kadın tekstil işçisi

Sağlık Bakanının Türkiye’de de koronavirüs salgınının varlığını ilan etmesi ve bunun tüm medyada hızlı bir şekilde yayılmasıyla beraber, herkesin evinde olduğu gibi bizim evi de korku ve panik sardı. Başta babam olmak üzere, hepimizde ciddi bir endişe oluştu. Ben de bu durumdan etkilendim ve tedirgin oldum. Annemle babam yaşlı ve kronik hastalıkları var, mahallemizde yaşayanların çoğu yaşlı ve kronik hastalığı var. Herkes evine kapandı, kimse sokağa çıkmıyor. Eve kimse gelmiyor, biz kimseye gitmiyoruz. Televizyon sürekli açık, gözümüz kulağımız yapılan açıklamalarda. Gündemimiz, her şeyimiz Covid-19 oldu. Dışarıya önce iş için çıkıyordum, işyeri izne gönderince sadece evin ihtiyaçlarını almak için çıkar oldum. Babam her eve geldiğimizde sürekli bizi uyarıyor; “elinizi yıkayın, getirdiğiniz poşetleri yıkayın, kolonya dök…” Bu durumdan çok gerilmeye başlamıştım, kafama yatmayan şeyler de vardı tabi, fakat tam açıklayamıyordum.
UİD-DER’den bir arkadaşım aradı ve görüşelim dedi, buluştuk. Yol boyu yürüdük durduk, malum her yer kapalı, bol bol sohbet ettik. Konuştuklarımız bana iyi geldi ve rahatlamaya başladım, tabi sürekli de UİD-DER sitesini takip ediyorum, çıkan yazıları okuyorum. Babam söylediklerimin bir kısmına hak verse de korkuyor ve kaygısı devam ediyor. Babama kızsam da pek bir şey diyemiyorum, çünkü onu bu hale getiren televizyon! Sürekli korku ve endişe uyandırıcı haberler verip duruyorlar. Sorunların çözümüne gelince hiçbir kolaylık göremedik. Evimizde çalışan yok, sadece ben vardım, patron işi durdurdu, kısa çalışma ödeneğine, başvurdu bizi de eve gönderdiler, kız kardeşimi ise ücretsiz izne çıkardılar. Babam emekli ve 65 yaş üstü. Maaşını alabilmek için defalarca resmî kurumlara gittik, verdikleri numaraları aradık ancak 15 gün sonra parayı getirdiler. Bu süreçte mahalle bakkalı idare etmiş oldu bizi. Hükümetin açıkladığı gibi ne bir destek ne de bir kolaylık gördük. Zorlaya zorlaya emekli maaşını getirtebildik. Mahallemizde ve çevremde yoksul olan, ihtiyaç sahibi çok fazla insan var ve maalesef doğru düzgün bir sosyal destek almış değiller. Eniştem dükkânını kapatmak zorunda kaldı, şimdi hiçbir geliri yok, başvurmadıkları kapı kalmadı, tek alabildikleri yardım Büyükşehir Belediyesinin erzak kolisi oldu. Yine aile içi dayanışmayla ayakta durmaya çalışıyorlar.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir diye bir söz vardır. Kimilerine uzaktan hoş geliyor olabilir ama biz tam anlamıyla eziyet çekiyoruz. Anlatılan başka, yaşanan ise bambaşka, tam bir eziyet. Kısacası siyasi iktidar herkesi kendi haline bırakmış oldu. Covid-19’la çok şey açığa çıkıyor, görünür hale geliyor. Geçim her gün daha da zorlaşıyor. İlişkiler paylaşımdan dolayı ya güçlendi ya da hepten kopma noktasına geldi. Amcamı dışarıda gördüm ve maskesi de yoktu. Ona “dışarı çıkmışsın, maske de takmamışsın” diye sorduğumda, “ben maskeyi evde takıyorum, artık dayanamıyorum, kendimi dışarı attım” dedi. Hayat eve sığar mı sığmaz mı bunu gidip bodrum katlarında rutubetli evlerde, güneş görmeyen küçücük evlerde çoluk çocuk kalabalık bir şekilde yaşayanlara sormak lazım. Bunu söyleyenler, yaşadıkları büyük, pek çok odası olan ve her türlü aktivitelerini kolaylıkla yapabildikleri evlerinden bakarak kolay bir şekilde söylüyorlar. Bizleri her türlü yalanlarla kandırmaya ve korkutmaya devam ediyorlar. Yan yana gelmemizden, dayanışmamızdan, işçilerin birleşerek ayağa kalkıp karşılarına dikilmesinden çok korkuyorlar, bizden çok korkuyorlar. Bence haklılar da, korkmalılar da çünkü biz bu düzeni yıkacak olan işçi sınıfıyız. Yaşasın dayanışma!
Sen Evdeyken Neler Oldu
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılında anma etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının yanı sıra DİSK Bölge Temsilciliklerinin olduğu Mersin, Eskişehir, Edirne, Samsun,...
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...