Buradasınız
Dünyanın Emekçi Çiçeklerine
Gebze’den bir metal işçisi
8 MART Dünya Emekçi Kadınlar Gününü çok güzel bir etkinlikle kutladık. Sabahın erken saatlerinden itibaren derneğimiz UİD-DER’de toplandık. Son hazırlıklarımızı yapıp etkinliğimize gelecek işçi arkadaşlarımızı bekliyorduk heyecanla. Biliyorduk ki güzel bir etkinlik olacaktı. Sonra dostlarımız gelmeye başladı. Etkinlik öncesi sohbetler etmeye başladık. Kadın arkadaşlarımızın eşleriyle gelmeleri ve etkinliği can kulağıyla dinlemeleri heyecanımızı daha da yükseltiyordu.
Gebze bir sanayi kenti olması bakımından emekçi sınıfın yoğun olduğu bir bölge ve sorunlar başka yerlere nazaran daha yoğun yaşanmakta. Diğer yandan biz emekçilerin yaşadığı sorunların çözümüne dair neler yapabileceğimizi tartışabildiğimiz, biraraya gelebildiğimiz mekânlar yok denecek kadar az. İşte UİD-DER işçi sınıfı arasında dayanışmayı kurmak için kurulan bir işçi derneğidir. Kurulduğu günden bugüne birçok güzel etkinliğe imza attı.
Peki, 8 Mart biz emekçiler için neyi ifade ediyor? Öncelikle 8 Mart bir mücadele günüdür. Amerikalı kadın tekstil işçileri, 12 ilâ 14 saat olan çalışma sürelerine karşı yürüttükleri 8 saatlik işgünü mücadelesinde, 8 Mart 1857’de 129 arkadaşlarını kaybetmişlerdi. Ama emek verilmeden ve bedel ödenmeden kazanım olmaz. İşte 8 Mart böyle bir gündür. O günü bize armağan eden dünya işçi sınıfının mücadelesidir.
Etkinlikte kadın arkadaşlarımızdan biri şöyle diyordu: “Kadınsız devrim olmaz, kadın da devrimle özgürleşir”. Gerçekten de kadın işçiler mücadeleye katıldıkça özgürleşiyor ve toplumun her alanında kendini ifade ediyor. Kendi gücünü hissediyor ve daha sıçramalı bir değişim yaşıyor.
Burjuvazinin 8 Mart’ı içini boşaltıp bir tüketim gününe çevirmeye çalışmasına karşı mücadele etmeliyiz. Onların bunu yapmasının anlaşılır bir tarafı var. Çünkü işçi sınıfının kadın savaşçıları onlara korku veriyor. Onlar biliyorlar ki kadınlar mücadeleye girerse bu onların saltanatı için iyi olmaz.
Bizler bir bütün olarak işçi sınıfının üyeleriyiz. Kadınıyla erkeğiyle bu sömürü düzeninde ömrümüzü tüketip gidiyoruz. Oysa yan yana gelip mücadele ederek yaşamımızı değiştirebilir, daha güzel bir dünyada yaşayabiliriz.
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...