Buradasınız
Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
İstanbul’dan sağlık işçileri
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Sağlık alanındaki sorunlar kartopu gibi büyümeye devam ediyor. “Ekonomik krize çözüm” olarak ümüğümüzü sıkan iktidar, Orta Vadeli Program ve son olarak açıkladığı “kamuda tasarruf paketiyle” gerçek niyetini bir kez daha gösterdi. Kamuda tasarruf dedikleri en başta sağlık ve eğitime ayrılan kaynakları kısmak. Ama gel gör ki özel hastane patronlarına milyonlar aktarmaktan geri durmuyorlar. Bu durum, sağlık işçilerinin ücretlerinden servislere, yediğimiz yemeklerin kalitesinden tedavi için kullandığımız malzemelerin kalitesine kadar pek çok şeyin kötüleşeceği, yoksul emekçi halkın sağlık hizmetine ulaşmasının daha da zorlaşacağı anlamına geliyor.
Sağlık işçileri olarak sektörde birçok farklı meslek grubundayız. 39 sağlık branşı mevcut. Meslekler farklı olsa da dertler ortak. Özellikle pandemi sürecinde, sağlık emekçileri devasa sorunlarla boğuştu ve çözüm aradı. Sendikal mücadeleden görece uzak olan hekimler meslek sendikalarına ilgi duyup üye olmaya başladı. Sadece hekimler değil hemşireler de bu sürece dâhil oldu. Ama gelinen noktada sağlık sektöründe 50’ye yakın sendika kurulmuş oldu. Ortaya parçalanmış, dağınık bir sendikal mücadele çıktı. Düşünün, bir hastanede veyahut bir aile sağlığı merkezinde çalışıyorsunuz; koridorda yürürken gördüğünüz, yan yana çalıştığınız, en kritik anlarda birlikte hayat kurtardığınız, şiddete uğradığınızda koşarak yanınıza gelen çoğu arkadaşınız farklı sendikadan! Sorunlar aynı, sendikalar farklı. Sağlık emekçilerinin sendikal mücadeleye ilgi duyması, sorunlarını çözmek için sendikalaşmaya başvurması elbette olumludur. Fakat sendikal bölünmüşlük bu değişim isteğini baskılamaktan öteye geçemiyor.
İşyerlerimizde yaptığımız her sohbet eninde sonunda “Neden sendikalar ortak eylemler örgütlemiyor?” sorusuna bağlanıyor. Örneğin bize göre sınıfımızı ilgilendiren 8 Mart ve 1 Mayıs gibi mücadele günlerini anlamına yakışır anmanın yolu birliği örmekten geçiyor. Sorunlarımızın ve taleplerimizin bu kadar ortaklaştığı bir dönemde sağlık emekçilerinin birleşik mücadelesi can suyu gibi ihtiyaçtır. Oysa mevcut tabloda her sendika kendine göre bir eylem kararı alıyor. Kendi menfaatlerini düşünenler ile sınıfın çıkarını düşünen ve birleşik, geniş, kitlesel bir mücadele olması gerektiğine inanlarının pratikteki eylem biçimleri de farklı oluyor. En son İstanbul 1 Mayıs örneğinde gördüğümüz üzere, sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı hastaneden fabrikaya, okuldan mahallelere kadar birleşik mücadeleyi örmekten imtina edildiğinde günün sonunda mücadeleden yana sınıfımızın hanesinde bir şey kalmıyor.
Bizler çeşitli kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde çalışan UİD-DER’li sağlık işçileriyiz. Sınıf sendikacılığını savunuyor, sağlık emekçilerinin birleşik mücadelesini örmeye çalışıyoruz. Çalıştığımız hastanelerde farklı sendikalardan olan işyeri temsilcileriyle ortak toplantılar, etkinlikler ve gündemler belirliyoruz. UİD-DER’den öğrendiğimiz tarzda Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi tek yumruk olmamızı engelleyen ayrımlara, sendikal bürokrasinin mücadelemizi bölüp parçalamasına karşı duruyoruz. Nasıl ki yan yana çalışıyorsak, aynı çalışma koşulları altında tükenme noktasına geliyorsak, mücadelemiz de yan yana, omuz omuza olmalı. Bunun için sendika ayrımı gözetmeden işyerlerimizde sağlık emekçilerinin mücadelesini ortaklaştırıp birleştirmeye çalışıyoruz. İşçilerin en geniş mücadele örgütleri olan sendikaların adına yakışır bir mücadeleyi örmesini sağlamak zorundayız. Çünkü yok başka seçeneğimiz.
- Patronlar Gençliğimize Göz Dikmiş Durumda
- Sınıf Sendikacısı Olmak
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Özel Okul Patronlarının Yalanlarına Cevabımızdır
- Metal ve Petrokimya Fabrikalarında Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri
- Dağınıklığı Ancak Birleşik Mücadelemiz Aşabilir!
- Patronun Sözüne Güven Olur mu?
- Asgari Ücret, Emekli Maaşı ve Yalanlar
- Örgütlü Ol, Sendikana Sahip Çık
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
Son Eklenenler
- Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. Savaşın, çatışmaların, ekolojik krizin, yoksulluğun, şiddetli gelecek kaygısının yarattığı göç ve mültecilik sorunu giderek derinleşiyor. Yüz milyonlarca emekçinin içine çekildiği bir kriz olarak yeni acılara...
- İşçi Dayanışması'nın 159. sayısında yayınladığımız "Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası" yazısını, Zetkin'in ölümünün 91. yılı vesilesiyle bir kez daha yayınlıyoruz.
- Verdikleri mücadelenin sonunda işçilerin sendikal yetkiyi alarak fabrikaya geri dönmesi elbette önemli bir kazanımdır. Fakat sendikalı çalışmanın, işçilerin ihtiyaç duyduğu gerçek örgütlenmenin yerini tutacağını düşünmek doğru değildir. İşçilerin...
- Geçenlerde bir haber okudum. İsveçli bir patrona ülkesinde dolar milyarderlerinin sayısının katlanarak artması sorulunca şöyle cevap vermiş: “Servetimizin iyi sonuçları oluyor, biz istihdam sağlıyoruz. Mesela ben bir dadı, temizlikçi ve bahçıvan...
- 15 Mayısta Çiğli Belediyesi işçileri, 20 Mayısta ise Bayraklı Belediyesi işçileri eylemler gerçekleştirerek işten atmaları ve maaş kesintilerini protesto ettiler. İnceoğulları İnşaat bünyesinde Aydın-Denizli otoyolu inşaatında çalışan 60’a yakın...
- İşçi sınıfının yumruklarını birleştirip bir balyoz gibi burjuvazinin kafasına indirdiği, kapitalist kâr düzeninin egemenlerine “zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok” dediği 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 54. yılındayız....
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Mersin İl Temsilciliği 17 Haziranda Özel Mersin Dizge Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Ekonomik sıkıntılardan en çok etkilenen kesimlerden birinin özel sektörde çalışan...
- Yeter, karanlıkta kaldığın/ Yeter, zulümle yaşadığın/ Kaldır şu başını, dik dur/ Özgürlük senin de hakkın!
- Tarih, sadece geçip giden zamanın kaydı değildir. Yarına uzanan bir yankısı, yarını şekillendiren bir yanı vardır. Tarih ders kitaplarında, okullarda anlatılanlardan ibaret de değildir. Sınıfların da bir tarihi vardır. Sınıfımızın tarihine...
- Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde çalışan taşeron temizlik işçileri yoğun çalışma koşullarına rağmen ücretlerinin düşük olmasına karşı 12 Haziranda eylem yaptılar. SES İstanbul/Aksaray Şubesine üye işçiler 12 Haziranda İstanbul Tıp Fakültesi...
- Patronlar sınıfı, sömürüyü daha katmerli hale getirmek için her yola başvuruyor. Her dönem üretimi arttırmak adı altında sömürüyü derinleştirmek üzere işlerine geldiğinde yasalara başvuruyor, işlerine geldiğinde yasaları tanımıyorlar. Canları nasıl...
- 13 Kasım 1970. DİSK gazetesinin Çukurova ekinde şöyle bir başlık yer alır: “Sınıfımızın Yiğit Savaşçısı RIZA KUAS Yurda Dönüyor”. Haber şöyle devam eder: “İki böbreği de çalışmadığı için Londra’da bir böbrek hastanesinde suni böbrek makinesine...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin 54. yılı kapsamında “Şanlı 15-16 Haziran İzinde, Ekmek Adalet Hürriyet Mücadelesine” başlığıyla çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. 12 Haziranda...