Buradasınız
Değişimim UİD-DER’le Başladı
Tuzla’dan bir tekstil işçisi
Selam işçi ve emekçi arkadaşlarım. Her insanın sıkıntıları vardır. Ben de sıkıntılar içinde büyüdüm ve bu düzenin, biz işçi sınıfına dayattığı koşullara ve imkânsızlıklara hep karşı çıktım. Patronlar sınıfı biz işçilerin emeğini gasp ediyor. Onların hiç derdi yokken, biz işçi sınıfı ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünüyoruz. Ay sonunu getiremediğimiz asgari ücrete üç kuruş zam yapıp, ardından elektriğe, suya iki kat zam yapan düzene ne demeli? Kaşıkla verip kepçeyle geri alıyorlar. Emek veren, alınteri döken işçi sınıfı; bizi sömürüp keyfine bakanlar ise patronlar sınıfı. Ben de bilinçsizdim. Patron zulmüne karşı gelemiyordum. Çalıştığım yerlerde, en ufak zorlukla karşılaştığımda kavga edip işten çıkardım. En kolay yol olan çekip gitmeyi seçerdim.
Bir torna fabrikasında çalışıyordum. Arkadaşlarla gece vardiyasında çaya çıkmıştık. Arkadaşın biri mazot bidonunun üzerine oturmuş. Bidonun kenarı yamulmuş diye usta sabah hepimizi topladı. O arkadaşı rezil etti. “Yarın bu bidondan getireceksin” dedi. Yani bir bidon kadar değerimiz yoktu. Ben de dayanamayıp ustaya saldırdım. Bilinçsizken başka ne yapabilirsin ki? O fabrikada iş kazası geçirdim. Patronun umurunda bile olmadı. “Geçmiş olsun” bile demedi. Bizim sağlığımızın bir değeri yok onların gözünde. Birçok iş kazasının üzerini örtüyorlar, hâlâ birçok işçi arkadaşımızın çalışma koşulları yürek sızlatıyor. Bu koşulları düzeltmenin yolu örgütlü olmaktan geçiyor.
Dostlar, ben örgütlü olma duygusunun tadını aldım. Bir gün, güzel dostlukların, birbirine kenetlenmenin, yardımlaşma ve dayanışmanın olduğu, sımsıcacık insanların düzenlediği bir pikniğe katıldım. O insanların tek yürek ve tek yumruk oluşları benim dikkatimi çekmişti. Çünkü yaşantım boyunca aradığım sıcak ortamı bulmuştum onlarda, böylece kendimi de buldum. İnsanlara güvenmiyordum. UİD-DER bana bu hayatta insanlara güvenmeyi öğretti. Kendimi yalnız hissediyordum. Şimdi burjuvalara inat dimdik durup birlikte mücadele etme azmiyle doldu içim. UİD-DER’le tanıştığım için çok şanslıyım. Gelin siz de UİD-DER’li olun. O sıcak çatı altında el ele, omuz omuza bilinçli birer işçi olalım ve patronların kirli oyunlarına izin vermeyelim. En zor zamanlarımda UİD-DER yanımda oldu. Bugün biliyorum ki; benimle birlik olmuş, sevgi dolu yürekler yaşıyor. Artık haklarımı biliyorum. Örgütlüyüm, patronların karşısında dimdik durabiliyorum.
Kan emici patronlar, sözüm size! UİD-DER sayesinde şu an daha bilinçliyim ve bilinçlenmeye devam edeceğim. Mücadele ateşi günbegün artıyor içimde. Düşünün ki, bir gemi rotasında gidiyor ve o gemi rotasından hiç şaşmıyor. Gün geçtikçe gideceği yere yaklaşıyor. Önünde engeller olmasına rağmen, bu engelleri aşıp amacına ulaşıyor. İşçi sınıfı da istedikten sonra dünyayı mahveden patronları ve onların çanak yalayıcılarını dize getirecek. Yeter ki azimli olalım. Ben bugün bu satırları yazabiliyorsam UİD-DER sayesinde. En güzel günlerimi UİD-DER’le yaşıyorum. Gerçekten onlar benim ailem oldular, onlar bana bu hayat mücadelesinde doğru yolu gösteren dostlarım oldular. Bütün işçi arkadaşlarım, sizi de mücadele içinde görmekten onur duyarım. Örgütlenmekten, birlik olmaktan korkmayalım. Bizleri her gün yokluğun, sefaletin içine sürükleyen bu düzeni değiştirmek için birlikte mücadele edelim. Patronların oyununa geçit vermeyelim.
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...