Buradasınız
Deprem Değil, Kâr Düzeni Öldürür
İzmir’den emekli bir işçi

1999 Gölcük ve Marmara depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Binlerce insan yaşamından oldu, binlerce insan sakat kaldı. Ama egemenlerin umurunda değildi, çünkü ölenler ölmüş, hayatta kalanlar açlık ve susuzlukla mücadele ederken, yitirdiklerinin acısını yaşarken, milyonlarca insan yardım eli beklerken, onlar bir gece emeklilik yaşını yükselten yasayı Meclisten geçirmekle meşguldüler. O tarihte, yeni işe başlamış işçilerin bile emeklilik hakkı ellerinden alınmıştı. Egemenler milyonlarca işçinin emeklilik hakkını elinden almakla kalmadı, zorunlu deprem sigortası da çıkardı. Sağlam olup olmamasına bakılmaksızın tüm binalara deprem sigortası zorunluluğu getirildi. Deprem sigortası olmayan evlere elektrik, su verilmedi. Yani egemenler milyonlarca insanın hayatını mahveden depremi kâra dönüştürdüler. Aynı egemenler pişkince topluma depremin doğal afet olduğunu, önlem alınamayacağını söylediler. Oysa kendileri depreme dayanıklı, sağlam ve her türlü konfora sahip binalarda yaşıyorlar. Bu yüzden onların oturdukları binalar çökmüyor, yıkılmıyor, sapasağlam ayakta kalıyor.
1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçti, ancak o zamanki iktidarın yerine gelenler de depremi daha fazla kâra dönüştürdüler. Van depreminde hayatta kalanlar incecik çadırlarda kışı geçirmeye çalıştı. Soğuktan donmamak için çadırlarda yaktıkları sobalardan çıkan yangınlarla çoluk çocukları yanarak öldü. Egemenler ise, harıl harıl doğru dürüst temeli bile olmayan TOKİ binalarını diktirdi. Çadırlarda yaşam savaşı veren insanlara fahiş fiyatlarla ev sattılar. Bu binalardan ev alan insanların, doğmamış çocukları dahi borçlandırıldı.
22 Ocak 2020’de Manisa Akhisar’da deprem oldu. 24 Ocakta Çevre ve Şehircilik Bakanı, Akhisar’da depremle ilgili açıklama yaptı. Yaptığı açıklamanın özeti, kentsel dönüşüme hız verileceğiydi. Yani hasarlı ve çürük binalar yıkılacak yerine ise TOKİ eliyle, görüntüsü yeni ama temeli çürük, malzemesinden çalınmış binalar dikilecek. Bir dahaki depremde bunlar da yıkıldığında ise, yine “deprem doğal afet” diyecekler pişkince. Ama elde ettikleri kazançlarla birileri kârına kâr katacak.
Bakanın açıklama yaptığı günün akşamı, Elazığ’da deprem oldu. Depremin olduğu gece Kandilli Rasathanesinden üç kişi kameraların karşısında açıklamalar yaptı. İlk konuşan Elâzığ merkezli deprem için de bilgi verdi. İkinci konuşansa, o bölgelerde dededen kalma evlerde yaşandığını ve bu evlerin sağlıksız olduğunu anlattı. Siyasi iktidar inşaat şirketlerinin kâr ve çıkarları uğruna kentsel dönüşüm diyerek TOKİ binalarının yapılacağını anlatıyor. Onların umurunda olanın asıl ne olduğunu çok iyi anlıyoruz.
25 Ocakta deprem bölgesine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıpkı Somalı 301 madencinin katledilmesinin ardından dediği gibi sağlıksız ve çürük binalarda yaşadıkları için canından olan insanlar için de “fıtrat” diyor. Aynı Erdoğan, 2010 yılında “deprem değil, kerpiç evler öldürür” demişti.
Bu kâr düzeninin sahipleri ve onların siyasi temsilcileri işçilerin, emekçilerin yani toplumun çoğunluğunu oluşturan insanların yaşamını, sağlığını değil, kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bu çürümüş kapitalist düzen ortadan kaldırılmadığı sürece insanı da, doğayı da öldürmeye devam edecek.
Suçlu Deprem Değil Kâr Düzenidir!
Kaldır Başını! Sana Başlar Eğilsin!
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 1 Mayıs’ta Kadıköy’e Çağırdı
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
Son Eklenenler
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...