Buradasınız
“Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
İzmir’den emekli bir işçi
En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile sermaye sınıfının o ya da bu medyasının diliyle konuşurlar. Kendi sınıflarının gözünden bakamadıkları için de birbirlerine karşı kör dövüşü içinde oluyorlar ne yazık ki. Bundan ötürü işçi sınıfının doğrularını, yani bir ve beraber olmak gerektiğini sabırla anlatmaya devam etmek gerekiyor.
Kış aylarında ısınmak için açılan doğalgazın faturası cep yaktığından, sayısız yoksul insanın yakınmalarını işittik. Örneğin Gebze’de yaşlı bir amcanın evde üşüdüğü için sokaklarda yürüdüğünü UİD-DER web sayfasından okumuştuk. Aynı yaşlı amcayla yaz sıcağında karşılaşılıp doğalgaz faturası sorulsa pek de hatırlamayacaktır. Muhtemelen yaz ayı olması nedeniyle el yakan sebze ve meyve fiyatlarından bahsedecektir. Bunun böyle olmasının nedeni bellidir. Her birimiz tek başımıza yani örgütsüz olduğumuzda, ancak canımız yandığında tepki veririz. Zamanla unuturuz o canımızı yakan şey her neyse. Oysa örgütlü olduğumuzda dünyanın öteki ucundaki bir sınıf kardeşimizin canı yandığında bile kendi canımız yanmış gibi hissederiz. Yani büyük insanlığın, dünden bugüne, bugünden yarınlara gidenlerin serüveninde yerimizi aldığımızda, hafızamız her daim dipdiri olur. Çünkü örgütlü olduğumuzda dağ başında tek başımıza kaldığımızda bile asla yalnız hissetmeyiz kendimizi. Örgütlü hafızamız yol gösterir bize.
Sabırla ve inatla bir sınıf kardeşimize dert anlatıp “derman ellerimizde dediğimizde” yalnız değiliz. İşçi sınıfının yani büyük insanlığın ilerleyişinde dünden bugüne, bugünden yarına sayısız büyüğümüz yanı başımızdadır. Nâzım Usta, güzel günler göreceğimizin şiirini okur okyanusun ortasında. Hasan Hüseyin gücümüzü azaltmadan, sabırla ve inatla ırmakları aşarak denize varacağımızı anlatır diğer yanda. Ve daha nice bakışı çelik keskinliğinde büyüklerimiz vardır. İşte bu emekçi büyüklerimizden biri de Ruhi Su’dur. İşçi sınıfının ozanlarından Ruhi Su’nun “Öğütler” ezgisinin her sözünde ayrı bir anlam var. “Dostlarım, kardeşlerim, canlarım kaldırın başlarınızı” sözleriyle başlar şarkısına. “El, gövdede kaşınan yeri bilir” der bir mısrasında. Bir başka yerinde ise “Dert bizde, derman ellerimizdedir” der.
Her bir işçi büyüğümüz gibi, yoksul insanın yani dünyanın koca gövdesini oluşturan işçi sınıfının dertlerini içeriden biri olarak yaşadığı için, içeriden biri olarak seslendiriyordu ezgilerini Ruhi Su. İnsanlığın büyük yürüyüşüne de geleceği örgütlü işçi sınıfının kuracağına da tüm benliğiyle inanıyordu. Kışın dondurucu soğuğunda yazın güneşli günlerini, yazın sıcak günlerinde de dondurucu soğuğu hissederek, bizi bize anlattı ömrünün sonuna dek. Yani işçi sınıfının ezgilerdeki hafızasıydı Ruhi Su.
Sınıf hafızası şiirlerle, şarkılarla, sloganlarla taşınır dilden dile. Mesela “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!” diye haykırdığımız sözlerin öylesine bir slogan olmadığını sınıf temelinde örgütlü her işçi bilir. Bilmenin yetmediğini ve örgütsüz sınıf kardeşlerimiz için de örgütlü olmanın su kadar, nefes almak kadar, ekmek kadar hayati olduğunu kendi serüvenlerimizden biliriz. Ama sadece kendimizin örgütlü olması ve kendi sınıfımızın tarihini ezbere bilmek tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Çalıştığımız işyerlerinde, ikamet ettiğimiz mahallelerde, biraz hava almak için gidip oturduğumuz parklarda, hatta bir tesadüf sonucu karşılaştığımız bir sınıf kardeşimizle iletişim kurmak kalıcı arkadaşlığa giden yolda ilk adım olabilir. Kendimiz de böylesi tesadüflerden birinde tanışmadık mı örgütlü mücadeleyle?
Kavanozu Sallayan Kim?
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
Son Eklenenler
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...