Buradasınız
Devlet Kaynaklarını Sermayeye Aktarma Projeleri

Zenginle yoksul arasındaki uçurum giderek büyüyor. Her gün ortalığa saçılan yeni ifşaatlarla, devletin gücüne yaslanarak, mafyatik ilişkiler ve usullerle iktidara yakın kişilerin nasıl zenginleştiğini öfkelenerek görüyoruz. Bunlar kapalı kapılar ardında yapılanlar. Bir de gözlerimizin içine baka baka, çeşitli reklamlarla, algı oyunlarıyla allanıp pullanıp yapılanlar var. İşçilerden, emekçilerden çalınanlar, yağma projeleriyle sermayeye aktarılıyor. Müteahhitler, inşaat patronları semirtiliyor.
Koca bir şantiyeye dönen Türkiye’de insan geçmeyen tüneller, köprüler inşa ediliyor. Birkaç yüz bin nüfuslu kentlere koskoca havalimanları yapılıyor. Eski hastaneleri yenilemek, onarmak yerine devasa şehir hastaneleri kuruluyor. HES’ler, barajlar, taş ocakları, termik santraller açılıyor. “Halka hizmet” diyerek reklam malzemesi yapılan bu inşaatlar yoluyla kamu kaynakları bin bir şeytanlıkla patronların kasalarına aktarılıyor. Doğa talan ediliyor…
kutahya-havalimani.webp

İnşaat talanını en iyi anlatan örneklerden biri Kütahya Zafer Havalimanıdır. Bu havalimanı 2012 yılında, Kütahya’da, “bölgenin ilk havalimanı olacak” denilerek yapıldı. Yüklenici şirket olan İC İçtaş’a 2044 yılına kadar havalimanını işletme hakkı devredildi ve her yıl artan sayıda yolcu garantisi de verildi. Şirkete verilen garantiye göre 2021 Mayıs ayına kadar havalimanını 10 milyon 233 bin 144 yolcu kullanacaktı. Ancak havalimanını kullanan yolcu sayısı bu döneme kadar 318 bin 996’da kaldı. 2020 senesi için 1 milyon 279 bin 352 yolcu garantisi verilmiş olmasına karşın havalimanını 16 bin 645 yolcu kullandı. Şirkete 6 milyon 738 bin avro garanti ödemesi yapıldı. Sanki 2020’de garanti edilen sayı tutmuş gibi 2021 garantisi bir önceki yıla göre 38 bin 381 yolcu artışla 1 milyon 317 bin 733 olarak belirlendi. Ancak yılın ilk dört ayında uçan yolcu sayısı 61’de kaldı. Bu da ilk 4 ay için düşündüğümüzde garanti edilen yıllık yolcu sayısının 200 binde 1’i bile değil. Garanti bedelleri devlet hazinesinden ödeniyor. Hazine ise işçi ve emekçilerden dolaylı ve dolaysız alınan vergilerle doluyor. Emekçileri soyup soğana çevirerek inşaat patronları ihya ediliyor.
kazdaglari-cevre.jpg

Özellikle AKP iktidarıyla birlikte büyük inşaat şirketleri böylesi devasa rant ve talan projeleriyle ihya edildi. Dünya Bankasının 2002-2020 yılları arasında tüm dünyada kamudan en çok ihale alan şirketleri açıkladığı raporunun ilk 10’unda Türkiye’den 5 şirket var. Kamu ihaleleriyle zengin olan 5 şirketin 18 yılda devletten aldığı ihalelerin toplam büyüklüğü 203,7 milyar doları buluyor. Emekçilerden çalınıp, inşaat patronlarının kasasına aktarılan milyar dolarlar…
İnşası sırasında işçilerin kötü çalışma koşullarıyla, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için gerçekleşen iş cinayetleriyle sık sık gündeme gelen İstanbul Havalimanı, o listedeki şirketlerden olan Cengiz-Kalyon-Kolin-Limak Holding ortaklığında yapıldı. Yine Cengiz-Kolin-Limak ortaklığıyla yapılan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı için de Zafer Havalimanında olduğu gibi artan oranda, 2017 ve 2018’de 2’şer milyon, 2019-2020’de 5’er milyon yolcu garantisi verildi. 2021-2024 arası 8 milyon, 2030 yılına kadar da her yıl 10 milyon yolcu garantisi verilmiş durumda. Tam bir haraca kesilme durumu yani! Ayrıca tren garını kullanan her bir yolcu için de şirkete 0,5 dolar ödeniyor. Sonuçta gelen yolcu sayısı, sadece 2020’de verilen 5 milyon garantiye karşın 740 binde kaldı. Hazine gelmeyen yolcular için 7,5 milyon dolar ödeme yaptı. Dert söylendiği gibi gerçekten halka yeni ve kaliteli hizmetler değil. Çünkü kur farkını da katarsak, bu ödenen paralarla onlarca tren garı, köprü, hastane yapılırdı.
Cengiz Holding son olarak Rize’nin İyidere ilçesine yapılacak liman için devletten aldığı ihaleyle çıktı karşımıza. Bu limanın yapımında kullanılacak malzemeyi sağlamak için Eskencedere vadisinde doğa talan edildi. Köylülerin yaşam alanları ve geçim araçları tahrip edildi.
eskencedere-vadisi-dereleri-tasla-dolduruldu.webp

Yıllardan beri Türkiye’nin dört bir yanında aynı tahribat yapılıyor. HES’ler, taş ocakları, barajlar, beş yıldızlı otel inşaatları için Karadeniz’in yaylaları şantiyeye çevrildi, Kaz dağları delik deşik, Ege’nin cennet koyları işgal edildi, Doğu ve Güney Doğu’nun kültürel mirası ya sular altında kaldı ya da restorasyon denilerek ucubeye çevrildi.
İşçiler haftada 6 gün, günde 8-10 saat hatta 12 saat çalışıyorlar. Yılda bir kez izin alıp, tatile gidip, hiç olmazsa köyünün temiz havasını almak, doğanın güzelliklerinin tadını çıkarmak, dinlenmek istiyor. Fakat gidecek yer bırakmıyorlar! Ya o alanları yaşanmaz hale getiriyorlar ya da ancak zenginlerin gidebileceği koca koca beş yıldızlı oteller açıyorlar. İşlerine geldiği zaman “her karış toprağı milletin kanıyla sulanan vatan” diyerek milliyetçilik zehri pompalıyorlar, bu yolla işçileri, emekçileri her türlü melanete ikna etmeye çalıştıkları “yurt” toprağında, cennet gibi koylar, havası, suyu temiz dağlar, ancak zenginlere “yurt” olabiliyor. İşçilere ise inşaatlarda, işletmelerde ucuz işgücü olarak kölece çalışmak düşüyor. Açıkça işçilerden çaldıklarıyla bu dünyada kendilerine cennet yaratıp işçilere cehennemi yaşatıyorlar. Havayı kirletiyor, denizleri öldürüyor, geleceği yok ediyorlar. Müteahhitler zenginleştikçe, bu düzen böyle devam ettikçe işçiler için nefes almak bile zorlaşıyor. İşçiler nefes almak için bu iktidarın politikalarına, doğanın sınırsızca sömürülmesine karşı çıkmak, kendilerinden çalınanların hesabını sormak zorundalar.
fatsa-madeni.webp

- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...