Buradasınız
Elektrik ve Doğalgaz’a Yapılan Zamlarla Atağa Kalktık!
Sancaktepe’den bir işçi

1 Temmuzdan itibaren geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15 oranında zam geldi. Böylece yılbaşından bu yana elektrik yüzde 22 zamlandı. Doğalgaz ise zaten her ay yüzde 1 oranında zamlanıyordu. Bu zam yetmemiş olacak ki doğalgaza yüzde 12 oranında bir zam daha yapıldı. Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı milyonlarca emekçiyi tamamen nefessiz bırakmaya kararlı görünüyor. Salgın döneminde artan işsizlik, hayat pahalılığı, ücretsiz izin ve kısa çalışma dayatmasıyla yaşanan gelir kaybı zaten emekçileri nefessiz bırakmış, belini iyice bükmüştü. 30 Haziran itibariyle sona eren işten çıkarma yasağının ardından daha ne kadar işçinin işsiz kalacağı ise belli değil. Koşullar ortadayken aklımızla dalga geçercesine her şey mükemmelmiş gibi sözler söyleniyor, sonra da elektrik ve doğalgaza pervasızca zam üstüne zam yapılıyor.
O kadar sık zam yapılır oldu ki artık takip edemez olduk. Ama her ay gelen fahiş faturaların cebimizi yakmasından anlıyoruz zaten durumun vahametini. Yine de rakamlarla söylemek gerekirse; 2018 başından 2021 Temmuz ayına kadar elektriğe yüzde 122 zam geldi. Yılbaşından bu yana doğalgaza gelen zam ise yüzde 19’u buldu. Öyle bir hale geldik ki, artık fırında bir yemek yapmaya dahi korkar olduk. Kış boyunca ısınabilmek için battaniye altında oturduk. Bizim yaptığımız tasarruf olmaktan çıktı, çünkü ihtiyacımız kadar değil ihtiyacımızın çok altında tüketiyoruz. Sadece elektrik ya da doğalgaz için değil, her şey de bu böyle… Mutfağımıza giren gıdadan üstümüze aldığımız giysiye kadar her şeyde tasarrufu aşan bir kısıtlamaya gidiyoruz.
Daha Haziran başında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Görecekseniz Temmuz ayından itibaren ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak, öyle bir sıçrayacak ve büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si, İtalya’sı ve hele o her şeye burnunu sokan ABD’si de çatlayacak, patlayacak” demişti. Bir ay gibi kısa bir sürede bir ülkenin ekonomisinde “büyüme, sıçrama, atağa kalkma” gibi kelimelerle ifade edilecek kadar bir değişimin nasıl mümkün olabileceği sorusunu bir kenara koyalım. Soylu’nun başka ülkelerin “çatlayacağı, patlayacağı” gibi ancak sokak ağzı olarak adlandırılabilecek sözler sarf etmiş olmasını da bir kenara koyalım. Rejimin lağım borusunun patlayıp tüm pisliklerin etrafa saçıldığı, milyonlarca insanın işsizlik ve yoksulluğun girdabına sürüklendiği koşullarda bu sözleri sarf etme rahatlığı, aymazlığı nereden geliyor peki? Hele bir de alay edercesine “alın size sıçrama” der gibi Temmuz ayına zamlarla giriş yapmak nedir?
Valla biz bu durumda bir tek sıçrama görüyoruz: O da yüzsüzlük, arsızlık, yalancılık, işçi-emekçi düşmanlığında yaptığınız sıçrama!
Annelerin Yemediği Köfteler
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...