Buradasınız
DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
DİSK 17. Olağan Genel Kurulunu “Yüzyılın Emeği, Emeğin Yüzyılı” şiarıyla 9-11 Şubatta gerçekleştirdi. Genel Kurula 5 kıtadan sendika yöneticileri ve Türkiye’den siyasi parti temsilcileri katıldı.
Genel Kurulun açılışını Genel Sekreter Adnan Serdaroğlu gerçekleştirdi, konukları ve delegeleri selamladı, saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından sözü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu aldı. Çerkezoğlu, konuşmasında 57 yıllık DİSK tarihine değindi ve DİSK’in işçi sınıfının sermayenin kuşatmasına cevabı olarak doğduğunu dile getirdi. Siyasi iktidarın ve sermayenin uyguladığı politikaları eleştiren Çerkezoğlu, “Türkiye toplumunun işçileştiği, ücretleriyle çalışanların, alın teriyle hayatını sürdürenlerin toplumun dörtte üçüne ulaştığı bir süreçte ürettiğimiz değerden aldığımız pay Cumhuriyet tarihinin en geri düzeyinde. Devasa işçileşme dalgasına şiddetli bir ücretlerin baskılanması politikası eşlik etti. Emeğin kitleselleşirken değersizleştiği bu süreçte ülke tarihinin en büyük bölüşüm krizi ile karşı karşıyayız. Sadece ücretlerin baskılanması değil, başta kıdem tazminatı olmak üzere, kazanılmış haklarımızın ortadan kaldırılmaya çalışılması, lojman, kreş, servis, sosyal tesis, ikramiye gibi en temel sosyal hakların piyasalaştırılması yoluyla da ücretlerimizin ciddi bir bölümüne bunlar üzerinden el koyan bir sermaye düzeni ile karşı karşıyayız. Kapitalizmin doğası bu, sömürünün sınırı da yok, sonu da yok. Açıktır ki sermayenin bu sömürü iştahını sınırlandırmanın en önemli araçlarından biri sendikalardır” dedi. “Ülkemiz Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un raporlarında işçi haklarının dünyada en kötü olduğu on ülkeden biridir” diye ekledi. Çerkezoğlu, “hep birlikte emeğimize ve geleceğimize sahip çıkacağız” vurgusunu yaptı.
Çerkezoğlu, 6 Şubat depremlerinde yaşananları hatırlattı ve bunun kapitalizmin ne olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Siyasi iktidarı şu sözlerle eleştirdi: “Bütün bu eşitsizlikler ve adaletsizlikler başkanlık rejimi ile birlikte daha da derinleşti. O nedenle her zaman söylüyoruz; demokrasi işçinin ekmeği, adalet işçinin güvencesidir. Meclisin var olması, seçimlerin yapılması demokrasi için yeterli değil. Demokrasi 5 yılda bir gidip sandıkta oy vermek değil sadece. Demokrasi hayatın her anında ve her alanında başta işçi sınıfı olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin söz ve karar sahibi olmasıdır. Karar mekanizmalarına katılımının güvence altında olmasıdır. Ülkemizde tek parti döneminde, sonrasında onar yıllık askeri darbe dönemlerinde ve 22 yıllık AKP iktidarının hukuku yok sayan, seçimleri şaibeli hale getiren, seçilmiş belediye başkanları yerine kayyum atayan, seçilmiş milletvekillerini atanmış partili hâkimler aracılığıyla ağırlaştırılmış müebbet ve onlarca yıllık hapisle cezalandırmaktan, utanmak bir yana gurur duyan bir siyaset anlayışını yenmeden cumhuriyetten de demokrasiden de söz edemeyiz.” Çerkezoğlu, bu sorunlar karşısında “bütün Türkiye’nin emeğin örgütlenmesine, emeğin politik ve toplumsal gücünü daha fazla büyütmesine ihtiyacı var” dedi.
Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından konuk konuşmalarına yer verilirken ikinci gün delege konuşmalarına geçildi. Konfederasyon üyesi Nakliyat-İş, Limter-İş, Enerji-Sen, Gıda-İş, Dev Yapı-İş, Dev Turizm-İş sendikalarından delegeler mevcut DİSK yönetimini çeşitli açılardan eleştiren konuşmalar gerçekleştirdiler. DİSK yönetiminin sendikal örgütlenmelerde, direnişlerde kendileriyle yeterli dayanışmayı sağlamadığını belirttiler. DİSK’in burjuva siyasetçilerle ve patron örgütleriyle diyalog değil mücadele etmesi gerektiğini dile getirdiler. Delegeler DİSK’in geçmişte olduğu gibi mücadeleci bir konfederasyon olması gerektiğini vurguladılar.
Genel Kurul, delegelerin konuşmalarının ardından üçüncü gün yapılan seçimlerle son buldu. DİSK’in yeni yönetimi Arzu Çerkezoğlu Genel Başkanlığında, Tayfun Görgün, Remzi Çalışkan, Alaaddin Sarı, Özkan Atar, Kâzım Doğan ve Şükret Sevgener olarak belirlendi.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...