Buradasınız
DİSK: Emekliler Açlığa ve Örgütsüzlüğe Mahkûm Edilemez

Yargıtay, DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in, istinaf mahkemesinden çıkan kapatma kararına yaptığı itirazı reddetti. 29 Aralıkta DİSK Genel Merkezi önünde yapılan basın açıklaması ile karar "Emekliler açlığa ve örgütsüzlüğe mahkûm edilemez! İnsanca yaşama hakkı isteyen DİSK/EMEKLİ-SEN KAPATILAMAZ!" denilerek protesto edildi.
Basın açıklamasında ilk sözü alan Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz konuşmasında “Emeklilerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sıkıntıların bir sonucu olarak DİSK Emekli-Sen kurulmuştur. Taleplerin topyekûn dile getirilmesini engellemek amacıyla iktidar ısrarla sendikamızın kapatılmasını istiyor ve yargı üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor” diyerek kararın siyasi olduğunu vurguladı.
Yavuz’dan sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu emekli aylıklarının yıllar içinde asgari ücretin dahi altına gerilediğini belirtti ve DİSK’in taleplerini sıraladı: “2002 yılında en düşük emekli aylığı 257 lira, net asgari ücret ise 186 liraydı. Yani 2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 38 üzerindeydi. Bugün en düşük emekli aylığı 1500 lira, asgari ücret şu anda 2 bin 825 lira. Dolayısıyla en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 53’üne gerilemiş durumda. 2022 yılı için belirlenen 4 bin 253 lira asgari ücretle kıyasladığımızda bu oran daha da düşük. Dolayısıyla emekli aylıklarında köklü bir iyileştirme olmadan bu sefalet tablosu ortadan kalkmaz. O nedenle DİSK olarak diyoruz ki, amasız fakatsız bütün emekli aylıkları için alt sınır yani en düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmeli ve emeklilerin insanca yaşayabileceği ücretler emeklilere sağlanmalıdır.” Çerkezoğlu hak kayıplarını engellemenin yolunun sendikalaşmaktan geçtiğini vurguladı, emeklilerin sendikalaşmasının önüne koyulan engellere karşı DİSK olarak mücadele edeceklerini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Türkiye’de 13 milyon emekli var. Bunların 9 milyonu yaşlılık aylığı alıyor. 4 milyonu ise hak sahibi emekliler. Yıllar içinde emeklilik hakkının tırpanlanması ve emekli aylıklarına yapılan zamların düşüklüğü nedeniyle milyonlarca emekli sefalet koşullarında neredeyse bir lokma ekmeğe muhtaç olarak yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde iş aramaya gittiği fabrikanın demirlerine asılı ekmeği “tavuklara vereceğim” diyerek alıp evde yemek yapıp yediğini ağlayarak anlatan emekli işçinin durumu, emeklilerin geçim sıkıntısının vardığı boyutu başka söze yer bırakmayacak netlikte anlatıyor.
Yıllarca alınteri döktükten sonra yaşlılıkta huzurlu bir yaşam sürmek her emekçinin en temel hakkıdır. Fakat kapitalist sistemde işçiler her türlü hakkı mücadele ederek kazanır ve yine mücadele ederek ellerinde tutabilirler. İşçi sınıfı ne kadar örgütlüyse emeklilik haklarını da o kadar koruyabilir. Emeklilerin yaşadığı sorunlar ve sendikalaşma hakkına yapılan saldırı sadece bugün emekli olanları değil tüm işçi emekçileri ilgilendiriyor. Genciyle yaşlısıyla, emeklisiyle çalışanıyla tüm işçiler hakları için omuz omuza mücadele etmelidir.
1969 Gamak Direnişi ve Şerif Aygün
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...