Buradasınız
Dünyanın En Zenginleri ve Artan Çelişkiler

Forbes dergisi dünyanın en zenginleri listesini yayınladı. En zenginler listesinde 32 Türk yer alıyor. Dünyanın en zengin kişisi olarak listenin birinci sırasında yer alan kişi Microsoft’un tepesindeki Bill Gates. Türkiye’de ise listenin başında 4,4 milyar dolarla Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker var. Murat Ülker’in başını çektiği Türkiyeli milyarderler listesinde Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Şahenk, Zorlu Ali Ağağoğlu ve Karamehmet’in de dahil olduğu 32 kişi var. Hepsini 1500-2000 kişiyi geçmeyen bu liste medyanın pompaladığı gibi gurur listesi değil aslında birer utanç listesidir.
Akıl sınırlarını zorlayan kişisel servetler, gerçeğin sadece bir parçasını ifade ediyor. Buzdağının görünmeyen yüzünde çok daha büyük miktarlara hükmeden tekeller var. Örneğin 4,4 milyar dolarlık kişisel servetiyle Murat Ülker, 2013 cirosu 15,7 milyar dolar olan Yıldız Holding’in başında yer alıyor. Dünya çapında 58 fabrikada gıda ve içecek üreten Yıldız Holding bu sermayeyi, 41 bin işçiyi sömürerek elde ediyor.
En zenginler diye açıklanan asalaklar, dünyayı bir ahtapot gibi saran kollarıyla fabrikaların, holdinglerin, tekellerin tepesindeki insanlardır. Hepimizin çok iyi bildiği gibi, emekçiler ömürleri boyunca çalışsalar ve yemeyip içmeyip kazançlarını biriktirseler dahi bu servete sahip olamazlar. Temelinde sömürü olan bu meblağlara sahip olan süper zenginler ise, ömürleri boyunca her gün binlerce dolarlık harcama yapsalar dahi servetlerini sıfırlayamazlar. İşçilerin sırtından yedi sülalelerine yetecek kadar para kazanan zenginler, onca servete rağmen, para peşinden koşmaktan bir an olsun geri durmazlar.
Bir yanda başını sokacak bir ev ve aç kalmayacak bir emekli maaşı için ömrünü tüketen yüz milyarlarca işçiye karşılık, diğer yanda trilyonlara hükmeden bir avuç süper zenginin bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu çelişkiyi üreten, dünya çapında çarkları acımasızca dönen kapitalist sömürü düzenidir. Bill Gates, Ülker, Koç ve Sabancı’nın böyle büyük servetler elde etmesi işçi sınıfının sömürüsü üzerinden gerçekleşmektedir. Bu servet, iş cinayetlerine kurban giden, çok düşük ücretlere ömür tüketen, işsizliğe mahkûm edilen, barınma ve sağlık sorunlarıyla boğuşan emekçilerin sırtından elde edilmektedir.
Liste kapitalist sistemin vardığı akıl almaz durumu gösteriyor. Dünya kriz, savaş, yoksulluk ve işsizlik girdabındayken, süper zenginlerin servetleri artmaya devam ediyor. Zarar edenlerin imdadına ise devletin “şefkatli” eli yetişiyor ve onlar için yüz milyarlarca dolarlık kurtarma paketleri çıkarılıyor. Kriz “teğet geçti” diyen AKP hükümeti de patronlar için çeşitli teşvik yasaları çıkararak zenginleri desteklemekten geri durmadı. Böylece sermayenin koruyucusu ve kollayıcısı olan devlet ve hükümet, işçilerden toplanan vergilerle zenginleri daha da zenginleştirmeye devam etti.
7 milyarlık dünya nüfusunun bir piramit şeklinde sıralandığını düşünürsek, piramidin en tepesinde bir avuç asalak yer almaktadır. Bunlar arasında yürüyen rekabet, pazar ve hegemonya savaşları ise dünyayı cehenneme çevirmektedir. Forbes listesindeki zenginlerin bir kısmı silah ticareti yaparak zenginleşen kişilerdir. Bu zenginlerin barış zamanı gıda, savaş zamanı kurşun üretmeleri kapitalizmin mantığıyla çelişmemektedir. Bu listedekiler arasında uyuşturucu ticareti yapanlar, kadın ve çocuk bedenlerini pazarlayanlar, her türden mafyatik faaliyeti yürüten kişiler ve spekülatörler de yer almaktadır.
Bir tek insanın sahip olduğu servet nasıl oluyor da on milyonlarca insanın toplam gelirinden kat be kat daha fazla oluyor? Oluyor çünkü kapitalizm tam da böyle bir sistemdir. Bu akıldışı sistem, bir tarafta sefalet diğer tarafta tarifsiz bir zenginlik üretiyor. Sömürü ve yoksulluk arttıkça asalakların serveti de artıyor. Türkiye’de dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırında yaşayabilmesi için 4 bin liranın üzerinde bir gelire ihtiyacı var. Ama ücretler son derece düşük. Bu nedenle Türkiye’de 25 milyonun üstünde yoksul insan var. Dünya genelinde ise 1 milyar insan açlık içinde kıvranıyor. Dünyadaki yoksulların oranı ise birkaç milyar civarındadır. Medya zenginlerin büyük servetlerini propaganda ederek önemli gerçekleri gizlemeye çabalıyor. Gerçekte daha büyük bir hızla artan, işsizlerin, evsizlerin, borç batağına batanların, düşük ücret alan işçi ve emekçilerin sayısıdır.
Sonuçta önümüzde iki seçenek durmaktadır. Ya tepedeki birkaç bin kişinin multi-milyarder olarak kalması ya da tabanda milyarlarca insanın açlık ve yoksulluk sorununun çözülmesi. Az çok sağduyu sahibi her insan bu anlamsız çelişkinin dünyanın yoksulları lehine çözülmesi gerektiğini düşünecektir. Böyle bir çözümü ise ancak işçi sınıfı örgütlü mücadelesiyle iktidarı kendi ellerine alıp bu asalakları mülksüzleştirerek gerçekleştirebilir.
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- İşçi Dayanışması 202. Sayı Çıktı!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Suriyeliler Geri Dönecek mi?
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- İşçi Sınıfının Ortak Mücadele Dili: GREV!
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Ya Sağlığımız Gidecek Ya Cebimizde Yangın Çıkacak
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- 8 Mart’ta Türkiye’nin Dört Bir Yanında Kadınlar Alanlara Çıktı!
- Edip Akbayram’ın Ardından: “Güzel Günleri İnadına Göreceğiz”
- Sunel Tütün İşçileri Grev Yerinde
- Acılarda Değil, Yaşamak İçin Birleşelim!
- Ekmek Hiç Bu Kadar Pahalı Olmamıştı
- Aile Hekimini Öldüren Nedir?
- Ekranlar Başka, Gerçekler Başka Söylüyor
- Sınıfımıza Güvenelim, Güvenli-Sağlıklı Bir Gelecek Yaratalım!
- Hayat Pahalı, Ölüm Ucuz
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...