Buradasınız
Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Çıkmalı

UİD-DER Kadın Komitesi olarak Sefaköy temsilciliğinde bir film etkinliği gerçekleştirdik. Çeşitli sektörlerden kadın işçiler, ev işçileri, öğrenciler olarak biraya gelerek önce güzel bir Pazar kahvaltısı yaptık. Daha sonra Rosa Luxemburg adlı bir film izledik. Film hayatını işçi sınıfının mücadelesine adamış sosyalist bir kadın önder olan Rosa Luxemburg’u anlatıyor.
Birinci Dünya Savaşı sürüp gidiyor ve cephelerde emekçiler, işçiler ve onların çocukları ölüyordu. Almanya’da, Alman Sosyal Demokrat Partisi savaş kredilerinin desteklenmesi gerektiğini savunurken, daima işçilerin yanında olan Rosa Luxemnburg ve Karl Liebknecht işçi ve emekçilerin yaşamına son veren savaşa karşı durdular. “Dünyanın bütün işçileri birleşin!” sözünü benimseyen Rosa, savaş zamanında dünya işçilerinin birbirine düşman olmasını kabullenmiyor, Alman işçilerini kendi ülkelerinin egemenlerine karşı durmaya ve savaşa son vermek için mücadeleye çağırıyordu. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht egemenler tarafından katledildi ama onlar son nefeslerini verene dek mücadeleyi elden bırakmadılar ve işçi sınıfına olan inançlarını yitirmediler.
Filmi dikkatle izledik ve sonrasında hem filmi hem de filmle çok bağlantılı olan şu anda içinden geçtiğimiz süreci değerlendirdik. Bugün de dünyada bir savaş yürüyor. Bu savaşla birlikte yüz binlerce emekçi yaşamını yitirirken, daha fazlası da göç yollarına düşüyor, hayatta kalmak için insana yaraşmayan koşulları kabullenmek zorunda kalıyor. Bugün yaşadığımız ülkede, çalıştığımız yerlerde, mahallelerde işçiler sen Kürtsün, sen Alevisin, sen şu partidensin vs. denilerek bölünüyor. Konuşmalarımız sonucunda şuraya vardık: İşçiler bu hayatın her türlü eziyetine mahkûm ediliyor. Kadın işçiler bu eziyetlerin farklı şekillerini de yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Bu nedenle kadınların her koşulda mücadeleye dört elle sarılması gerekir. Özellikle bir dünya savaşının içindeyken asıl düşmanın başka ülkelerdeki sınıf kardeşlerimiz olmadığını, asıl düşmanın bu savaşı çıkartan egemenler olduğunu unutmamalı ve Rosa’nın yaptığı gibi bunu işçi kardeşlerimize ısrarla anlatmalıyız.
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...