Buradasınız
Emekçi Kadınlarla Söyleşi /3
Derneğimizin Tuzla-Aydınlı temsilciliğinde 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine katılan emekçi kadınlarla söyleşiler yaptık. Emekçi kadınlar mücadele etmek gerektiğinin altını çiziyorlar.
UİD-DER: Kendinizi tanıtır mısınız?
Emine, ev hanımıyım.
UİD-DER: Evde, işyerinde, sokakta kadınlar ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar?
Ben çocuk yaşta iş hayatına atıldım. Büyük oğlum biraz büyüyene kadar çalıştım. Genellikle ev işlerinde, çocuk bakımında ya da yaşlı bakımında çalıştığım için işçilerin hakları nelerdir bilmiyordum. İstanbul’a geleli 4 yıl oldu. Bir işyerinde sigortalı çalışmanın ne olduğunu burada öğrendim. Şu an 30 yaşındayım. Kadınlar evde birçok sorun yaşıyor. Eğer ki kadının eşi eve az para getiriyorsa, getirdiği gelir ev ihtiyaçlarını karşılamıyorsa bu ev içindeki bireyler için sorun oluyor, huzursuzluk oluyor. Kadınlara daha iyi davranılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir erkeği de doğuran bir kadındır. O yüzden kadını her zaman için el üstünde tutmak gerekiyor.
Ben dediğim gibi şimdiye kadar bir fabrika ortamında çalışmadım. Ama kardeşlerimden görüyorum bunu. Çok uzun saatler çalıştırılıyorlar, ama hak ettikleri para verilmiyor. Sigorta yapılmıyor, üstüne üstlük bir de hakaret ediyorlar. İşi bırakıp gidemiyorsun, çalışmak zorundasın. Ben böyle bir etkinliğe ilk defa katıldım. İşçilerin kendi haklarını bilip haklarını savunması gerekiyor. Kardeşim kısa bir süre önce akşam iş çıkışına 20 dakika kala haber verilmeden işten çıkarılmaya çalışılmıştı. Ama kardeşim, az da olsa kendi hakkını bildiğinden dolayı, “beni çıkaramazsınız” diye tepki gösterdi. İşyeri özür diledi ve işe almak istediler. Demek istediğim şey kardeşim hakkını bilmemiş olsaydı mecburen eli kolu bağlı oradan çıkıp gidecekti. İnsanların sadece işyerlerinde değil, birçok yerde kendi haklarını bilmeleri gerekiyor. İnsan gibi de muamele görmeleri gerekiyor. Bu zamanda sadece kadınlar değil erkeklerimiz de bu tür şeylere maruz kalıyorlar. Yani işçilere insan gibi muamele yapılmıyor.
UİD-DER: Kadın patronlarla kadın işçilerin sorunları ve çıkarları ortak olabilir mi?
Patron işçinin neler yaşadığını hiçbir zaman bilemez. Ben işi bırakalı 4 yıl oldu. Ama şimdi aklıma geldi. Ben bundan 4-5 yıl önce bir bakliyat fabrikasında çalışıyordum. Oğlum kreşe gidiyordu. Ve işe alındığım zaman şu anda çocuğuma bakacak kimse yok demiştim. Cumartesi günleri için izin istemiştim. Bana izin verilmemişti. Sen olmazsan kim bakacak buraya, 4-5 saatlik iş aksayacak demişlerdi. İdari bölümde çalışıyordum. Patron beni anlamadı. Tabii anlamasını da bekleyemezsin. 5 ay çalışmıştım orada. Çocuğum kreş ortamında kaldığı için ayda bir hastalanıyordu. Ben gündüz vakti onu doktora götüremiyordum, izin alamıyordum. Akşam iş çıkışlarında acile götürüyordum. Acilde de bu tür hastalıkları kabul etmiyorlardı. Çocuğum için izin istediğimde, patron bana “çocuğuna bakacaksan burada ne işin” var diyordu. “Ya burada çalış ya da evine git” diyordu. Ben bu 5 ay içersinde çok ağladığımı biliyorum. Patron işçinin halinden hiçbir zaman anlayamaz. Ben o zaman ayda 400 lira alıyordum. Patron belki günde 40 bin lira kazanıyordu. Yani tok açın halinden anlayamaz. Aslında patronları da aç bırakmak lazım.
UİD-DER: Eskisine göre kadınlar mücadelenin en ön saflarında yer alıyorlar. Grev ve direnişlerde, Tunus ve Mısır’da kadınlar öne çıkıyor. Sizce bunun sebebi ne olabilir?
Çünkü insanlar artık daha çok bilinçli. Daha önceden kadınları sen hiçbir şey yapamazsın diyerek eve kapatıyorlardı. Kadınlara daha çok güvensizlik aşılanıyordu. Bu zamandaki kadınlarımız daha bilinçli Kendi haklarını arıyorlar ve alabiliyorlar. Bu sebepten dolayı da en ön saflarda bulunuyorlar. Bulunsunlar da yani. Haklarını savunsunlar.
UİD-DER: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün anlamını daha önceden biliyor muydunuz?
Hak meselesi olunca bu tür şeyleri savunuyorum. Ama Sevgililer Günü falan bu tür şeyleri savunmuyorum, çok gereksiz buluyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 1 Mayıs İşçi Bayramı işçileri ilgilendiren günler. Ve işçiler seslerini daha çok çıkartıyorlar, böyle günler iyi oluyor.
UİD-DER: Etkinliğimiz sizin açınızdan faydalı oldu mu?
Oldu tabii. Ben uzak bir yerde oturuyorum. Kardeşim bu işçi haklarını öğrendikçe geliyor, eşime anlatıyor. Böyle günler faydalı oluyor. Ben de kardeşimden ve sizden öğrendiklerimi oturduğum mahalledeki kadınlarla paylaşıyorum. Sizin böyle haklarınız var, bilin diyorum. Bunları anlatınca, haksızlıklarla karşılaşınca nasıl tepki vereceklerini daha iyi biliyorlar.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
Gebze’de Emekçi Kadınlarla Söyleşi
Anadolu Ajansı’na Grev Kararı Asıldı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...